Hayaller zor ama yapılabilen şeyler olunca hayata anlam ve motivasyon katıyor. Amaçsızca yaşamak, “vakit öldürmek”, herkesle aynı şeyleri yapıyor olmak 28 yaşındaki Barış için değil.
En büyük hayali, yaşamının da amacı haline gelince vermiş kararını: “Gidiyorum çok uzaklara; dünyayı kendi gözlerimle keşf etmeye.”
Barış Akkiriş 7 aydır tek başına yollarda…
“Çünkü merak ediyordum. Çünkü Baudelaire gibi ‘her nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi’ geliyordu bana da.” diyor.
Dört yıldır Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birinde, herkesin yapmak için can atacağı çok güzel işini, ailesini arkadaşlarını geride bırakıp; heyecanını hiç kaybetmeden, tutkularını törpülemek zorunda kalmadan, yola çıkmaya karar vermiş. Ne zaman döneceği hala belli değil (parasına bağlı), sadece bunun bile verdigi özgürlük hissinin mutluluğunu var ses tonunda, fotoğraflarında.!
“Ağustos 2005’ten beri gezegenimizin diğer şehirlerini görüyorum, hayvanlarını fotoğraflamaya çalışıyorum, dağlarına tırmanıyor, insanları ile günlük hayatı konuşuyorum, bazen hiç anlamıyoruz ne demek istediğimizi, başka bir lisanda konuşuyoruz sonuçta, ama birbirimizi anlamak için gayret sarfediyoruz, ne güzel!!”
10 Ağustos 2005’de başlayıp halen devam eden dünya serüveni;
- Ağustos – ABD (New York, Seattle, Cascade Dağları ve Pullman).
- Eylül – Meksika / Guatemala (Mexico City, Oaxaca, Yucatan yarımadası, Lago Atitlan, Antigua).
- Ekim- Küba.
- Kasım – Ekvator (Cotopaxi’ye tırmanış, cangılda rafting, Quito vb..).
- Aralık – Peru / Şili.
- Ocak – Patagonya (Şili/ Arjantin, Puerto Montt, Punta Arenas, Ushuaia).
- Şubat – Arjantin devam, Buenos Aires – Bariloche, Iguazu.
- Mart – Rio Karnavalı – Sao Paulo ve şu aralar Pantanal’e geçiyor, vahşi doğal hayatı görmeye..
Dünya seyahatinin kalan kısmında Santiago’ya bir şekilde ulaşmak var Barış’ın kafasında. Daha sonra Rapa Nui (Paskalya Adası) – Tahiti (Fransiz Polinezyası’nda bir iki ada) – Yeni Zelanda (Auckland / Christchurch) – Avustralya (Melbourne, Sydney, Great Barrier reef te dalis) – Londra (vize alabilirse!) ve Istanbul’a dönüş.
Barış Nerede? blog’undan onun şu an nerede olduğunu bulmak mümkün. (Yaşadıklarını, gördüklerini çektiği güzel fotoğraf ve yazılarıyla paylaşıyor.)
Dünyayı gezmenin hiç o kadar da zor birşey olmadığını, çok keyifli olduğunu yola çıkınca anlamış Barış, yaşayarak görmüş. Pek çok arkadaşının araba aldığı fiyatın yarısına hem de… “Ben araba istemiyordum (doğa sporları aşığı Barış’ın zaten şahane bir motoru var), dünyayı görmek istiyordum, yapıyorum işte…” diyor.
Bunun yanında herşey de güllük gulistanlık olmuyor tabii. Hırsızlık, fakirlik, pislik, çirkin şehirler… Tek başına evden çok uzaklarda olduğunu düşünüp strese girmek de kolay, maddi manevi hazır olmak gerekiyor sonuçta. Bunların herbiri, çok insanın istediği ama yapamadığı bu muhteşem tecrübeyi kazanmanın bir parçası. Edinimlerini şu üç cümlede özetliyor:
“Hem kendimle istediğim kadar başbaşa kalabiliyor, hem de dünyadaki yepyeni şeylerin tadını çıkarıyorum. Kendimin bu dünyadaki yeri hakkında daha iyi fikir sahibi olmaya başladım.. Dünya güzel!!”
Bu keyifli dünya gezginini daha iyi tanımak istiyorum diyorsanız, işte onun 20 Soruluk Söyleşiler için verdiği cevaplar;
1. Herhangi bir kişinin en favori insanı mısın? Neden?
Herhangi bir kişinin en favori insanı olmak çok hoş olurdu, ama beni favori gören böyle biri var mı bilmiyorum? Marifet, en yakınların (ailen-sevgilin vb) haricinde birinin en favorisi olmak herhalde, bilmem…
2. Şu anda yaptığın işin dışında (hayattaki tüm işler kanuni olsaydı) ne iş yapmak isterdin?
En basit olarak uçak pilotu olmak isterdim herhalde, daha önce akıl edebilseydim yani. Hem kocaman bir alet kullanıyorsun, hem havadasın, hem de gömlek / kostüm falan her zaman çok afilli. Daha utopik olarak kimsenin bilmediği biryerleri keşfeden / yeni tür canlılar vb bulan bir tip, kaşif olmak isterdim. Ya da o gördüklerimi anlatabilmek içi belgeselci… Ne iş olsa yapıyorum yani, haha!
3. Yalan söylemenin sence uygun olduğu durumlar nelerdir? Beyaz yalan söyler misin, ne söylersin?
Karşıdaki insan için hikayenin bir üzüleceği bir de üzülmeyeceği versiyonu varsa, ve ikisinin sonucu arasında onun için önemli bir fark yoksa, üzülmeyeceği versiyonu anlatırım. Birisini sevindirmek için falan değil de, tam tersi böyle negatif durumlarda bir “alternatif” yol varsa kullanmak için olabilir. Bir de büyük bir işyerinde çalışmaya başlayınca, hiç söylemediğim kadar “beyaz!” yalan söylemeye, kıvırmaya, ve bunun normal olduğuna da alışmaya başladım, ne acaipmiş…
4. En son “… özelliğinden dolayı senle gurur duyuyorum” lafını kime söyledin? Hangi özellikti o?
“Gurur duyuyorum” benim arkadaşlarıma vb sık söylediğim bir şeydi aslında, ama şimdi seyahat hali, pek o kadar gururlanacak bir tip yok etrafta??
5. Aynı lafı en son sen ne zaman duydun? Hangi özelliğindi göklere çıkartılan?
Eyvah, ben ne zaman duydum ki o lafı en son?? Herhalde arkadaş / dostlardan gelen, bu seyahate çıkmama sevinen bir iki mailde benzer duygular vardı. Bir hayalimi gerçekleştirmek için adım atma cesaretimdi yani o özellik!
6. Yaşayamadığın için pişmanlık duyduğun ne var?
Büyük konuşmayım ama hayatımdan ve dünyadan şu anki haliyle memnun olan, daha doğrusu olduğu gibi seven ve kabullenen bir tipim sanırım; bir şeyi yaşayamadım diye pişman olmak yerine o ‘an’da ne yaşadığım önemli, ciddi olarak böyle düşünüyor ve yaşamaya çalışıyorum.
7. Lisedeki takma adın neydi? Adını sevmiş miydin?
Lisede takma adım yoktu, “Akkiriş” veya hızlı bir şekilde “barışakkiriş” derlerdi. E bu adım zaten!!
8. Bir okul yaptırsan adını ne koyarsın? Neden?
Kesin Barış Akkiriş vb gibi benim ismim olan bir şey koymam. Belki trilyoner olursam vakfımın ismi vb olur? Bir de etraftaki diğer okullardan çok farklı bir ismi olsun, duyan merak edip gelsin diye kasılırım kesin.. (Amazon İlkokulu? Brezilya’dayım diye havaya girmiş olabilirim, ama çocuklar o yaşta merak etsin, neymiş bu Amazon desin, okulun içinde ormanı olsun vb :)
9. Ulaşamadığın biri ile tanışıp sohbet etme olanağın olsaydı bu kim olurdu? Ondan neler öğrenmek isterdin?
Almanya’daki Türk işadamı Kemal Şahin’le veya “Easy” markalı her şeyin (EasyJet – EasyRentACar vb) sahibi Stelios (www.easy.com) ile girişimcilik ve yaratıcılık üzerine konuşsam bir şeyler öğrenirdim kesin. “Roman gibi” (dolu dolu yaşanan) hayatı olan insanlar daha çokmuş eskiden, öyle bir amcayla da oturalım kahve içelim bana maceralarını anlatsın..
10. Yaptığı işte mutlu ve aynı zamanda başarılı olan birisini tanıyor musun? Onu örnek olarak alıyor musun?
Sporcuların o hayatına özenirim, o sporu “en iyi” yaptığı için tanınan ve sevilen, basketçi M. Jordan, bisikletçi Armstrong, Türkiye’de de var; ama hayat olarak örnek alabilecek bir konumda değilim, uzaktan gıpta ederim.
11. Hiçkimsenin göremediği bir özelliğin var mı? Varsa neden bugüne kadar gizli kaldı?
Düşündüm de gizlim saklım yok. Özellikle çok yakın olan arkadaşlarımla (kızarkadaş mesela) her şeyi paylaşıyorum.
12. Seni en çok ne kızdırıyor? Bu kızgınlıkla baş edebiliyor musun? Edemiyorsan, neden?
Bu aralar seyahatte sık sık karşılaştığım, dünyadan bihaber İngiliz / Amerikalı veletlerin dünyaya karşı ukalalıkları ve önyargıları kızdırıyor. Evet baş edebiliyorum, konuşuyoruz herkesle sonuçta?
13. Bugüne kadar yaşadığın en büyük hayal kırıklığın ne? Tekrar yaşama ihtimalin var mı?
Çok üzüldüğüm vb oldu ama en üzüldüğümü sormamışsın zaten. Gerçekten böyle “tek” bir okazyon söyleyemiyorum “hayal kurup” onun gerçekleşmediği; yeni bir hayale sarılmışım, onu unutmuşum hemen demek ki.
14. Hangi markalar sinirlerini bozuyor? Neden?
Genellikle hazırgiyimde olan ultra kokoş markalar var, dükkanına bile girmeye çekiniyor insan, ne o prestijli olacam diye maddi manevi strese girdiğin…
15. Hangi markalara tutkunsun?
Patagonia – Boreal, Petzl, Marmot, Vaude, Jack Wolfskin gibi outdoor malzeme üreten markaların geneline büyük sempatim var. Bana versinler onların kataloglarını, birbirinin aynı ürünlere saatlerce bakayım, hatta kitap gibi okuyim ben.
16. On sene sonraki hayatında bugünden farklı neler olacak?
Bakalım 10 sene yaşayacak mıyım? İnşallah daha iyi olur, en az bu kadar mutlu olurum diyelim; 10 senelik plan yapmak lüks bence…
17. Seni benzer yaştaki, benzer işi yapan, benzer konumdaki kişilerden farklı kılan ne var?
Benle benzer yaşta benzer işi yapan arkadaşlarımın çoğu araba alıp, bir evin ilk taksitlerini öderken, ben kendi çapımda dünyayı görmeye karar verdim ve yola çıktım. Ne güzel!
18. Yakın bir arkadaşın kanunsuz bir iş yapsa polisi arar mısın?
Ucu bana dokunmayacaksa aramam, niye arayım? Kendisi sonuçlarına katlanabilecekse yapsın, polise ve bana güvenmesin mümkünse..
19. Hangi filmdeki hangi karakterin hayatının senin hayatın olmasını isterdin?
Ben hayatımdan memnunum şahsen, ama Indiana Jones da hem maceradan maceraya koşuyor, hem etrafından kızlar eksik olmuyordu… O kadar az film hatırlarım ki.
20. Bir film yapmaya karar versen adı ve konusu ne olurdu?
1-Kişisel: Doğayla ilgili bir belgesel yapmak isterdim.
2-Sosyal içerikli: Afrika’da yaşanan inanılmaz hayatları DAAANK diye izleyicinin suratına vuran, “mesajlı” bir film yapmak isterdim.
Yorumlar 27
gittiğin ülkelerin fotoğraflarına bakmak benim için çok keyifliydi özellikle bir fotoğraf ! yeni zelanda 1070386 çok başarılı…
öncelikle tebrikler,valla ne yalan söyleyeyim.bende çok gezen birisiyim ama imrendim yani…bana yazarsa döneceğimi söyliyeyim.
çok güzel bi yer (tabi resimlerinden gördüğüm kadarıyla) gitmeyi çok istiyorum
Gezmek, görmek veya görerek öğrenmek hayatı….
Barış abi gibi iyi bir gezgin olmak isterim.
Söyleşi için teşekkürler
Gezmek, yeni şeyler öğrenmek, yeni insanlar tanımak çok güzel bi duygu olsa gerek. Tebrikler Barış abi :)
Gezmek çok güzel ama okulun bitmesi gerekiyor. Okulu bitirince ben de bende Barış gibi gezmek istiyorum. Umarım istediğim şeye ulaşırım…
yürü beee!!! ben de gidecem arkandan…
Benim de uykularım kaçıyor…
Hepimiz hor kullandığımız beyinlerimizi dinlendirmek için kaçış planları yapıyoruz. Bir uluslararası şirkette yönetimdeyim ve 40 yaşıma gelmeden bu planı yoluna koyacağım. Ama ben umarım 27 feet’lik yatımla bunu yapacağım… Artık yalnız veya değil, çok da umursamıyorum.
Site çok güzel… ve Barış yola devam…
Ben Adana’da oturuyorum, 16 yaşındayım. Sitenizle yeni karşılaştım, gerçekten çok aydınlatıcı bir site. Bilmediğim şeyler fazlaymış, onları öğrendim. Daha da yararlanmayı düşünüyorum emin olun, teşekürler…
Merhaba,
Gezinizde aldığınız zevkin bir bölümünü buradan, ekran karşısından bile almak mümkün.
Ben Bursa’da oturuyorum. Eşimle beraber bisiklete biniyoruz. Dağcılıkla da uğraşıyoruz. Aklımızda bisikletle Mısır ya da Hindistan var. Bu konuları araştırırken siteniz ile karşılaştım. Detaylarını incelemeye devam edeceğim.
“Yol”unuzda mutluluklar dilerim.
Selam Baris. Yanitin icin tesekkurler, bana gercekten cesaret verdin, okuyunca kararliligim daha da artti. Hemen olmasa da gelecek 2 yil icinde saniyorum gerceklesecek, zamani gelince ayrintilari rica ederim. Benim simdiden uykularim kaciyor, sabaha kadar bu konuyla ilgili internet siteleri ariyorum, ucuz ucak biletleri bulmaya calisip avunuyorum…
Cok merak ettigim ve uzun sure kalmayi dusundugum bolge guney veya kuzey Pasifik Adalari. Sen buraya gitin mi, tavsiye eder misin? Oraya yerlesmek icin giden bir aileyle gorustum, yerlilerin cok tutucu oldugunu, hirsizligin cok oldugunu, rahat edemeyip geri donduklerini soylediler. Simdiden tesekkurler.
Valla ben hayran kalmadım, kıskançlıktan çatladım Barış. Ben gidemezsem kimse gitmesin ya olmaz ki…
Merhaba,
Yalnız olmak kesinlikle problem değil, eğer böyle bir niyetiniz varsa hiç durmayın : ) Zaten sıkılırsa insan, döner. Yalnız ve bayan olmak konusunda da bir sıkıntı yok bence; hatta bir arkadaşım yeni döndü 6 aylık seyahatinden.
Kadın ya da erkek herhalde herkes için geçerli olacak noktalar şunlardı:
– Yabancı dil olmasa da anlaşılır; ama gittiğiniz yerin dilini öğrenmeye çalışmak herkes için (siz ve insanlar) daha keyifli.
– Zaman sınırlaması koymamak, “ne zaman sıkılırsam o zaman dönerim”, ya da “param bitince dönerim” demek daha keyifli.
– Biraz daha uzun soluklu seyahate çıkınca, bazı algılarım değişti, daha fazla şeye katlanabilir, problemlere daha hoşgörülü yaklaşabilir oldum. Yani ilk 1-2 ayda çok para harcıyordum.
– Geç mi kaldım vb gibi buradan “alıştığımız” şeyler, daha sonra siliniyor, işte o zaman seyahatin tadı çıkmaya başlıyor.
– Bütün romantizmini yaşamakla birlikte, yola çıkmadan da sıkı bir hazırlık yaptığımı, pek çok gece planlar yapıp hayaller kurduğumu söylemeliyim; hazırlıklı olmanın en azından mental olarak faydasını gördüm.
– Gittiğim yerlerle ilgili spesifik bir sorunuz olursa ve ben yardımcı olabileceksem, her zaman sitemdeki mailden bana ulaşabilirsiniz!
İstediklerinizi gerçekleştirdiğiniz mutlu yıllar dilerim!
Baris, cesaretin ve ozguveninden dolayi gonulden kutluyorum seni, ne mutlu sana ve senin gibilere.
Ben de sirket yoneticisiydim, 1 yil once emekli olup isi biraktim. Denizden veya karadan dunya seyahati hayalleri kuruyorum. Zaman ve maddi kismini fazla dusunmuyorum, idare edebilirim. Fakat yabanci dil seviyesi ve bayan olarak yalniz boyle bir seyahatte olumsuzluklarla karsilasir miyim, yanitlarsan cok mutlu olurum.
Hersey gonlunce olsun, bizleri de farkli kulturlere ucurdugun icin tesekkurler.
Hayran kaldım. Azim ve de istenilenlerin çizgisinde yaptıklarınıza. Sizden haber almak isterim. İyi turlar!
Slm! Ben de geliyorum. :) diyeceğim ama maddi durumum elvermiyor. Ama aç kalmaya hazırım. Hayat tokluğun yanında açlık da değil midir zaten ;)
Ustadim paran var ki ve gelecek kaygin yok ki geziyorsun.. Helal olsun. Senin gibi olmak isteyen cok insan var. Kutlarim…
Ben de zamaninda tum Amerika’yi bastan basa gezmis, simdiye kadar hic Turk gormemis, Turkiye diye bir yer duymamis insanlari tanimis, aylarca koylerde yasamistim uzak cografyalarda. Simdi senin gibi genc heyecanli Turk arkadaslari gormek cok guzel.
Fakat bir ricam olacak; donusunde mesela Anadoludaki ilkokullara gidip gorduklerini fotograflarla anlatirsan cok guzel olur. Senin firsatin varmis geziyorsun, mahallesinden disari cikamayan bir ton insanimiz var. Onlari da aydinlat.
Iyi gezmeler… Bol sans.
Ben Barış’la askerde tanıştım. Ardahan il jandarma aile kantinini ondan devralmıştım. Barış’la aynı kantinde bir süre beraber askerlik yaptık.
Barış tanıdığım insanlardan farklıydı. Herşeyden önce çok alçakgönüllü bir insan. Askerde onu sevmeyen yoktu.
Barış’a ne yapmak istediğini soruyordum o da bana dünyayı gezmek istediğini söylüyordu. Bu idealini gerçekleştirmesi çok güzel. Birçok insanın yapamadığı şeyi yaptığı için Barış’ı buradan kutluyorum.
Akın
Bu acik yurekli, sevimli, tamamen “insan” bariş’i tanimak herkes icin mutluluk verici olmali. Arkadaslari cok sansli. Herkesin boyle bir oglu, dostu olmali.
Ne mutlu ona ki dunyayi, dogayi ve en onemlisi kendini seviyor.
Barış?ın da çalıştığı Türkiye?nin en büyük şirketlerinden biri varya işte ben orda çalışıyorum.
Geçen yaz Barış?ın veda mailini aldığımda vay be demiştim, herşeyi geride bırakıp özgür olmayı seçen, hayallerini gerçekleştirebilen biri olmak nasıl bir duygu acaba diye. İşte o tarihten beri Barış?ın sitesini takip edenlerden biriyim.
Kendisini bu cesur kararından dolayı bir kez daha tebrik ediyorum.
Hayatı olduğu gibi kabul edip sevebilen birileri var demek bu dünyada? Ne güzel.
Yolun açık olsun.
Soru soran ya da cevaplayan da benim kadar okurken eğlenmiştir umarım. Barış hakkında çok önemli bir şey öğrendim; onun yanında/haberi altında rahatlıkla illegal işler yapabilirim…
Insanin kendini acik yureklilikle anlatmasi zor ama Baris bunu bile en iyi sekilde yapmis. Onunla gurur duyulmali.
Harika olmuş Tunç, iyi ki yayınlamışsın bu söyleşiyi?
İçimdeki seyahat canavarı yine uyandı. Hazır bahar da gelirken, kaçsam kaçsam nereye kaçsam diye düşünmeye başladım bile :)
Selamlar Tunç,
Sitenin yeni hali inanılmaz olmuş. Sen her ne kadar bilmesen de, ben senin blogunu daha evvel de gezmiştim.
Barış Akkırış’ın yaptıklarına gelince, aklıma gelen tek şey İLHAM VERİCİ. Hepimiz için HAYALLERİN PEŞİNDEN KOŞMANIN MÜMKÜN OLDUĞUNU gösteriyor.
Sanırım bu yazıdan aldığım feyz ile, kendim ve hayallerim konusunu bir daha masaya yatırmam lazım.
Olabileceklerin tüm sorumluluğunu sana atıyorum.
Ellerine sağlık…
Dr. Zeki Yüksekbilgili
Bu adamin farkli birisi oldugunu bilirdim ama bu kadar ozgun hayalleri ve gerceklestirme gucu oldugunu bilmezdim. Insana hakikaten “boru degil yaptigi” demek geliyor.
Cok dobra olmasi da cok hosuma gidiyor. Insanda gizli ajanda hic mi olmaz. Evet bu adamda olmaz.
Soyle bir istanbul’a gelsin ne hikayeler anlatir bize. Kolay gele…