“biz üç kankayız; izel kanka, çelik kanka, ercan kanka. amacımız, şu an üzerinde bulunduğunuz blogu, tamamen amatör güdülerle, türkiye’nin, hatta ve hatta dünyanın en fazla ziyaret edilen blogu yapmak. nasıl mı? öyle. bir siteyi tanıtma yöntemlerinin tamamını kullanarak, her türlü pisliği yaparak, internet üstünde ve internet altında, mesela sokakta, bir duvarda, bir bar tuvaletinin kapı arkasında bu blogun adını yazarak ve daha neler neler.”
14 Haziran 2006’da işte bu sözlerle yola çıkıyor 1 milyon blogu. Amaçları sadece ve sadece bir milyon tekil ziyaretçi elde etmek. Yoksa bloglarında herhangi bir içerik yok; gördüğüm kadarıyla olması gibi bir hedefleri de yok. Bir milyon ziyaretçiyi bulunca da blogu kapatacaklarını söylüyorlar (şimdilik!).
Çok eğlendikleri kesin. İtiraf ediyorum; ben de yazılarını okurken eğleniyorum. Çok yakın arkadaşlarımızla birlikteyken nasıl rahat konuşuyorsak; onlar da bloglarını o tarzda yazıyorlar. Yaratıcılıkları üsluplarına yansıyor. Konuları ise hep aynı: bir milyon hedefi ve oraya gidilen yolda nasıl hızlı yol aldıkları.
İnternet’in ne kadar keyifli işlere imkan sağladığını göstermesi açısından iyi oldu bu 3 kankanın ortaya çıkması. Yakın bir gelecekte doğal olarak bazı reklam verenlerin ilgisini de çekerler. Alex Tew gibi dört ayda milyon dolar kazanamayabilirler ama bu üçlünün ondan daha çok eğlendiği kesin.
Bir çok üstad eminim rahatsız olacak bu 1 milyon blog’unun çıkmasından, konuşulmasından, link verilmesinden ve hatta onlar hakkında (şu an benim yaptığım gibi) yazılmasından…
Benim ise keyifli çıkarımlarım var:
- Zor gözüken şeylerin tersten bakıldığında ne kadar kolay olabileceği;
- Dalga geçilme ve küçümsenme riskinin (esasında sadece kendi kafamızda yarattığımız kalıplar sonucu) bizi harekete geçmekte ne kadar zorladığı;
- Hayatta hemen herşeyin ti’ye alınabileceği;
- Çoğu web site / blog sahibinin trafik arttırmak için (ayıp olur korkusuyla) fazla göze batırmadan yapmaya çalıştığı link paylaşım desteğinin, nasıl hiç bir kaygı duymaksızın, açık açık yapılabileceği;
- Bir çoğumuzun farklı (aykırı) yapılan işlere hayranlık duymamıza rağmen, defans mekanizmamıza takılıp – içimizden bile olsa – rahatsız olmayı engelleyemediği;
- İnternet sayesinde isteyen (zeki) herkesin meşhur olabileceği gibi…
İzel, Çelik, Ercan; keyfini çıkarın!
Bu arada ufak bir not: Siz zaten düşünüyorsunuzdur; bu cesaretli duruşunuza gerçek isimlerinizi yazmak da pek bir yakışır.
Yorumlar 10
yazınızı geç okumuş (baya bi) olmakla beraber malum blog’u görememenin üzüntüsü içerisinde düşünceme son veriyorum :)
Güzel olmuş, bence şuraya da bakmakta fayda var. Bekleriz :)
Üç Kanka misyonunu tamamlamış olsa gerek ki siteleri kapanmış. Bir kapanış yazısı yayınlamamaları ise garip olmuş. Bu arada şu an siteye girmeye çalıştığınızda ilgisiz bir forum’a yönlendiriliyorsunuz.
Yazı içinde belirtmişim; hayatta hemen herşey ti?ye alınabilir. İşte bu üç arkadaş da bunu yapıp, keyifli de bir deneyim yaşamış olmalılar.
Bildirgeç’te konuyla ilgili yayınlanan bildiri burada.
Test amaçlı olarak bakıldığında bir parça ilginç bir deneme. Hangisi önce geldi bilemem ama benzer bir girişimi buradaki arkadaş başka bir amaç uğruna yapmıştı.
Yine de düzgün bir içerik oluşturarak 1 milyon ziyaretçi edinebilmek, “cebren ve hile ile” (bkz. hiciv) ulaşmaktan daha büyük bir başarıdır bence.
Basarilar diliyorum, bende merak ettim 1 milyonu duyunca bir gireyim, bakiyim dedim, yilmayin bence. Bu arada kibris’ta Dancefm de yayinciyim. Az once sitenizin adini anons ettim umarim yardimci olabilirim 1 yada 2 ziyaretci konusunda ….sevgiler ///
Ozgur
http://www.dancefmcyprus.com makinamuhendis@hotmail.com
ilk defa duyan herkes “nedir bu işin aslı” diyerek girip bakıyor. ama ikinci kez asla :)
Bence çok başarılı ve sevimli bir uygulama. Bu içerikten değil hedeften kaynaklanıyor; “1 milyon ziyaretçi” denilince herkes bakmadan duramıyor. Maksat okunmak değil, okutmak olduğuna göre kankalar başarmış bu işi : )
Sevgili Tunç, yazında bu siteyi beğendiğini belirtmen üzerine hemen bende o 1 milyondan biri olmak adına bu siteye girdim. Ama üzülerek söylüyorum ki sonuç hüsran..
Fikir iyi planlansaymış ve üzerinde bu kadar acele etmeden biraz daha çalışılsaymış yaratıcı fikir olabilirmiş.. Ama blog sitesindeki içeriği bana çok boş geldi. Asla bir daha girmem mesela.. Bir sürü şey eksik.. Şu haliyle bu fikir sadece bir iddia olmaktan öteye geçmiyor. Neden benim tekrar ve tekrar girmemi sağlayacak (üstelik onlarıda biran evvel 1 milyona ulaştıracak) içerikte ve kapsamda bilgiler, konular, oyunlar vs. vs yok. Kaç kişi girdiğini ben siteye girince neden görmüyorum.? Adlarını neden yazmıyorlar? Senin son paragrafdaki yorumuna ragmen İzel sana mesaj yazarken bu konudan hiç bahsetmemiş.
Sevgiler
bu arada tunç bey, ben konuştuğumuz gibi o hesaba eft.. ııı.. tamam yani o iş. oldu, iyi günler.
[sempatik olmaktan ciddi olmaya vakit bulamadığımızı söylemiştik değil mi?]
bu yazınızla bizi bizden daha iyi anlatmışsınız, okuyunca [bakın ilk defa ciddi olucam] duygulandım. tüm kankalarım adına teşekkür ederim.