Hissettiklerimin aşka dönüşmesi gibi bir şey.
Acıtıyor bazen…
Özellikle kendimle yüzleştiğim anlarda.
Ne kadar yazarsam yazayım, hep bir şeyler eksik kalıyor.
Belki o eksikleri tamamlama çabasıdır beni gaza getiren.
Bilmiyorum.
Kendi içimdeki sorulara da cevap oluyor arada.
Terapi gibi bir şey.
Kendimle konuşuyor, kendimi öğreniyorum.
Bu yönü müthiş.
Çok okutup, bol araştırma yaptırıyor.
Gözlerim şişiyor, boynum tutuluyor.
Ama hep değiyor.
Baştan çıkarıcılığı, kışkırtıcılığı, duyguları ayaklandırırması…
Anlatılacak gibi değil.
Bazen çok ızdıraplı olsa da, yazının gelişim esnası çok heyecanlı.
Izdırap sanırım o heyecanı yaratan.
Yayınla tuşu ise “doğur bakalım şu bebeği” der gibi geliyor bana.
Aklınızda bırakabildiğim tek bir hikaye bile olduysa ne mutlu.
Sahi var mı öyle bir yazı?
Kısaca bir ‘tutku’ bu iş.
Tıpkı siz gibi.
Not: Fikir Atölyesi bugün üçü bitirip dördüncü yaşından gün almaya başlıyor da. Ondan bu yazı :)
Yorumlar 61
Şu kadar söyliyeyim. Bu kadar senedir bilgisayar ve internet kullanan biri olarak takip ettiğim, sık sık girip, kaçırdığım yazıları da okuduğum tek site Fikir Atölyesi.. Yazdığın tüm hikayeler aklımdadır hemen hemen.. Sor başlıyım anlatmaya.. :)
İyi ki varsın Tunç ağbi. Yeni yazılar bekliyoruz.
sık sık kaçamaklar yaptığım,
yanlız zamanlarda güç veren, yeni şeyler keşfettiren, heyecanlandıran,
yaratıcı, samimi, zeki en parlağından fikirler veren bir sitedir bu.
bilirim ki benim gibi düşünür hatta bazen aynı parodiyi yasadıgımızı hissederim,
ama bilirim ki aynı şeyleri yasayan bir tek ben degilim; o yüzden de cok sevilir.
bir gelen bir daha kopamaz herkes kendinden bişeyler bulur, yanıtlar burdadır çünkü..
iyi ki var fikir atölyesi.
iyi ki doğdun…
Epeydir zevkle takip ettiğim tek blog bu Tunç abi. Okuyup da sahibini tanımak istediğim blogtur ayrıca. Bir de, üşenmemi attıran, kendi blogumu nihayetinde oluşturmamı sağlayan blog.
Sözün kısası, iz bırakan blog…
Teşekkürler…
yeni yılda yeni bebekler görmek dileğiyle
yüreğinize sağlık :) iyi seneler
Biraz geç oldu galiba ama; Nice Yıllara “Fikir Atolyesi”
Siz bende kocaman bir gülücüksünüz.
Randy Pausch‘u yine okumak istedim ve gördüm ki:
Tutkular, bulabildiysek eğer onlara sahip çıkmalıyız! Ne mutlu bulabilene tabii.
Çok keyif alarak okuduğum bir site “Fikir Atölyesi”
Aşkla, tutkuyla ortaya çıktığı kesin..
Daha nice yıllara!!!!
Kucak dolusu sevgiler…
Üstadım,
Sayende Rss bile kullanmak zorunda kaldım. Hatta sitene sık sık girip, yahu bu adam (saygılar:) bir sonraki yazısını ne zaman yazacak acaba dememek için programı bulup kurdum bilgisayarıma.
Senin yazıların, fikirlerin bizler için çok önemli. Rss ile kastettiğim şey o. Aslında karmaşık gibi gelen pek çok şeyin gayet yalın, çok sıradan ve gündelik gelen bazı kavramların da üzerinde düşünülmesi gerektiğini sayenizde hepbirlikte müşahade ettik.
Hikayelerinde, örneklerinde hayatın ince çizgilerini farkettik, ben bunu nasıl düşünemedim diye iç geçirdik kimi sıra…
Yazın hocam yazın,
Siz yazın ki bizler okuyabilelim.
Sevgiler,
Tolga
birçok yazınız tabii ki..
sadece bir hikaye anlatmadı, beni değiştirdi de.
sizden bir şey kattı.
siz güzel bir insansınız.
kattığınız değerler de sizin kadar güzeldi.
ben de güzelleştim.
bir yazınızı diğerine üstün tutmak sizi kıracak gibi geliyor insana.
çok emek veren birisiniz çünkü yazdıklarına?
sadece, ?aç kal, budala kal? yazınız ve Steve Jobs?un Standford Ü. konuşma metni çeviriniz için bile, ?ömürboyu başarı? okur özel ödülünü hak ediyorsunuz.
?Geride Nasıl Bir Miras Bırakmak İstersin?? adlı yazınızı ve yazıda geçen Ralph Waldo Emerson?a ait olduğunu söylediğiniz ?başarı kriterleri?ni anımsayın;
? – Tek bir kişi bile olsa, biri senin varlığından ötürü daha rahat nefes alabiliyorsa?? (işte bu başarmış olmak demektir!)
sizin için bir anlamı varsa?
ben daha rahat nefes alıyorum?
MUTLU YILLAR ATÖLEYEMİZE, BUNU KUTLAMAK LAZIM BİNLERCE KİŞİ.
herkese çok şey kattı. ben bir yıldır takip etsem de çok şey öğrendim her seferinde. facebookta zaman ayırdın muahbetini esirgemedin. çok saol, sevgilerimiz seninle.
Yazı yazma sebebi ve süreci bu kadar iyi anlatılamazdı. Bu 4 yılın altında 444 yıllık birikim var sanki, büyümüş de küçülmüş :)
İşte o yazınızın beni kalbimden yakalayan son bölümü;
……………………………….
O kendi mutluluğunu bulmuş bir kişi?
Peki ya siz?
Daha önceki bir yazımızda dile getirdiğimiz gibi, tutkuyla sahipleneceğiniz işinizi buldunuz mu?
?Neyi sevdiğinizi bulmanız gerek. Ve bu aşklarınız için geçerli olduğu gibi işiniz için de geçerli.
İşiniz hayatınızın büyük bir kısmını kaplayacak ve gerçek anlamda tatmin olmanın tek yolu harika bir iş olduğuna inandığınız şeyi yapmanız. Ve harika bir iş yapmanın tek yolu ise yaptığınızı sevmenizden geçer.
Henüz bulamadıysanız, aramaya devam edin.
Durulmayın. Tüm gönül meseleleri gibi, onu bulduğunuz zaman anlayacaksınız. Ve her büyük ilişki gibi, seneler geçtikçe daha da güzelleşecek. Yani bulana kadar devam edin. Yılmayın.?
…………………………
Bu yazıyı okuduğum sırada ağlıyordum. Gönlümün, ruhumun ne istediğini bulmaya çalışıyordum çünkü ben de… Aslında onu bulmuştum, kısa süre önce bulmuştum ama var gücümle kaçmaya çalışıyordum ve bu da bana acı veriyordu… Aşmam gereken aptalca korkular ve sınırlar, tamamen hayal ürünü engeller vardı önümde.
…
Bugün artık ruhumun isteğine teslim oldum; Artık YAZIYORUM… Bu sıralar en çok da “yazmanın”, “yazmamanın” ne olduğu ile ilgili yazıyorum. Ve bugüne kadar Fikir Atölyesi’nde paylaştığınız her yazı gibi son yazınızı da da “eşzamanlılığa” artık hiç şaşırmadan keyifle tekrar tekrar okuyorum…
…
Sait Faik; “Yazmasaydım Ölecektim” demiş bir zamanlar. Yazmak böylesi bir dürtü, sizin de altını çizdiğiniz gibi bir “Tutku.”
“Kelimelerle oynamak”… Tıpkı bir çocuğun oyuncaklarıyla oynadığı gibi…
“Arınmak”
“Yüzleşmek”
“Kendi kendine öğretmek”
“İçimizdeki sonsuz olanı, o herşeyi bileni dışarı çıkarmak”
“Akmazsa tıkanıklık yaratan o ifade enerjisini bazen de yaratıcı enerjiyi akıtmanın en güzel yollarından biri…”
… ve daha birçok şey :)
Bana ilham verdiğiniz, ruhumun isteğine doğru ağır adımlarla ilerlerken kimi zaman sırtımdan iteklediğiniz, kimi zaman elimden tutup çektiğiniz için binlerce kez teşekkür…
Huzurunuzda, yazmayı; kendine dönüp bakarken bilerek ya da bilmeyerek başka ruhlara dokunmayı başarabilmiş tüm “yürekten yazan”lara binlerce kez teşekkür…
Nice paylaşımlara, sevgiyle…
Fikir Atölyesi’nin otuzüçü bitirip otuzdördüncü yaşından gün almaya başladığı günlerde de benzer duyguları hepimizin hissediyor olmasını diliyorum.
Sevgiler.
Nice 4 yıllara efendim….
Tutkudan çok tatmindir belki de yazmak… Kişinin kendisini aynadan daha farklı bir yerde görme isteği, somut bağlamda… Kelimeler en iyi yansımadır, bazı sorulara yanıttır… 3 yıldır yanıt arıyormuşsun okuduğuma göre; daha nice nice uzun yıllar tutkunun artarak devam etmesi dileğiyle …
“Aklınızda bırakabildiğim tek bir hikaye bile olduysa ne mutlu” demişsiniz yazınızın bitiş kısmında.
Bir değil birden çok hikaye ile hayata bakış açımda birçok değişiklik yaptığınızı bilmenizi istiyorum. Yazdıklarınız suya yazılan bir yazı gibi akıp gitmiyorum, kimi zaman defalarca okunuyor, paylaşılıyor ve inanın bana birilerinin hayatında bir çok şeyi değiştiriyor. Umarım bu paylaşım uzun yıllar devam eder Tunç….
Nice yıllara…….
Nice yıllara Tunç’cum.
Fikir Atölyesini henüz yeni doğmuş bir bebek iken keşfedenlerden biri olduğum için kendimi ayrıca şanslı hissettim.
İnanılmaz ama 3 yıl 3 ay gibi geçti:)
Her yazını ayrı bir keyif ile okuduk ve okumaya devam edeceğiz.
İYİ Kİ DOĞDUN FİKİR ATÖLYESİ!
VE İYİ Kİ VARSIN TUNÇ
TÜM FARKLILIKLARINLA VE FARKINDALIKLARINLA….
Gecenin bir körü nette dolaşırken okula bağlı sitelerin birinin uzantısı olarak gördüğüm “Fikir Atölyesi” okulu bitirmeme rağmen yanıbaşımda, başucu kitabı gibi. Zaman zaman sadece işaret arayıp, hastanın kendi kendinin doktoru olması gibi, yazılanlar üzerinden kendime çıkış yolu bulduğum çok olmuştur.
Bazı telefon numaralarını kaydetmenize gerek yoktur, unutacağınızı düşünmezsiniz. Fikir Atölyesi de ezber bozan ve kendiliğinden hafızalara yerleşen bir site olarak karşımızda.
İyi ki doğdun Fikir Atölyesi…
Doğum günün kutlu olsun Tunç :) nice senelere, nice leziz yazılarla…
Nice yıllar ve tebrikler
Benim aklımda çok hikaye kaldı.. Okşayan el mi tekmeleyen ayak mı mesela? Kadın ve erkeği analiz eden yazıları çok seviyorum, İçimdeki Serseri de öyle… Hayatı yakalamakla ilgili yazılara da bayılıyorum..
Bazen canım sıkıldığında, hatta tam bırakma hallerine girdiğimde, yani hayatı yakalamaktan vazgeçtiğimde Peter Gabriel’in ‘don’t give up’ı gibi oluyor o yazılar. Güneş geliyor yeniden, içimde yoğun bir sisli kış sürerken…
Bir yerlerde çok tanımadığım birilerinin benim düşünmek isteyeceğim ama bazen düşünemediğim şeyleri düşünmesi hoşuma gidiyor… Bazen yalnızlığımı dağıtıyor, bazen ertesi gün anlatacak bir hikaye veriyor bana…
Nice yıllara Fikir Atölyesi..
Fikir Atölyesine nice yıllar :) ve sen Tunç, iyi ki böyle tutkuyla yazıyosun…
Sevgiler,
Mine
Selamlar, ben sizi uzun zamandır takip ediyorum. Yazmak bugüne kısmet oldu.
Mutluuuuu yılllarrr fikir atölyesi, niceeee paylaşımlaraa :)
Fikir Atolyesi’ne nice seneler…
vay be dile kolay. internet denizinde yazılarınızdan çok güzel şeyler öğrendim.
nice yıllara tunç bey.
İyi bir bloggerın hissetiklerini güzel özetliyor yazın Tunç…
Şunu bil ki, hafta sonu iş listemde senin siteni ziyaret etmek de var… İyi ki varsın…
Bu arada bu bloğun doğum gününü kutlasak… Geçen sefer ben gelememiştim… İlla rakı şart değil ne bileyim Starbucks bile olur…
Sevgiler & Saygılar
Ozan
seni okumak büyük zevk.
iyi ki yazıyorsun.
teşekkürler…
tebrikler, nice 4 senelere fikir atolyesi
nice senelere.. çok güsel muhteşem bir site hatta..
sizin aklınızda kalanlar diye sormuşsun abi. benim aklımda hala KAOS adlı yazın var, süper bişeydii..
ellerine vee yüregine saglık.. nice senelereee…
İnsanın verdiği emeyin karşılığını alması azmini, üretkenliğini arttırır.
Verdiğiniz emek zayi olmuyor. Katılımcılar bunun ispatı.
Katılımcıların da beklentisi karşılanıyor. Devamlılık bunun ispatı.
O zaman, siz daha çok yazacaksınız. Biz de hem okuyacağız, hem de fikir belirteceğiz.
Daha nice seneler paylaşımlarda buluşmak temennisi ile..
Tebrikler.
iyi ki doğdun fikir atölyesi…
yazılarını okumak ayrı bir zevk.
sen devam et yazmaya, biz de okumaya…
evet var öyle bir yazınız..
yazmak.. hayat gibi..
daha ötesi yok ki bunun..
Çok şeyler oluyor :)
Aklımızda ve kalbimizde bıraktığın pek şey olduğuna emin olabilirsin.
Bu blogun yani Tunç Kılınç’ın şurda burda hava atan köşe yazarlarından çok daha fazla okuyucusu var ve o hava atan tiplerden çok daha fazla iletişim içersinde kendisini takip edenlerle. Onlarla beraber yeni bişeyler öğrenip her seferinde daha fazlasını vermeye çalışan bir tavrı var.
Binaenaleyh, dilerim içindeki yazma tutkusu daha uzun yıllar ağırlığını korur :)
Selam ve sevgilerimle.
Nice nice yıllara Fikir Atölyesi :)
Bu kadar uzun süre boyunca aynı kalite ve özende bizlerle paylaştığın yazıların için teşekkür ediyorum.
Tebrikler!
Fikir Atölyesi Tunç’a ait olmasaydı ne olurdu?
Özenle yazılmış, kendine özgü, disiplini olmayan her insanın bir şeyler öğrenemeyeceği
FARKLI, İLGİNÇ, İNSANCIL, DUYGUSAL, ESTETİK yazılarla dolu bir yer olmazdı,
4. yılına değil, 1. yılına bu kadar katılımla giremezdi.
Nice yıllar FİKİRATÖLYESİ VE SAKİNLERİ…
yazmak en çok kendinle yüzleşmek olduğu için, yüzümüzü göstermeye korkarken kelimelerin aynasından kendimizi gördüğümüz için belki de acıtır canımızı…
nice senelere…
Nice yıllara Fikir Atölyesi ve Fikir Atölyesi ile büyüyen Tunç Ağbi !
hepibörtdey Fikir Atölyesi.
İyi ki varsın Ulubilge :)
iyi ki varsın fikiratölyesi, iyi ki yazıyosun Tunç… dönüp dönüp defalarca okuduğum o kadar çok yazın var ki…
iyi ki sahipsin bu tutkuya…
sevgiler, saygılar…
Benim en çok aklımda kalan Randy Pausch ve The Last Lecture.
O hikayeden sonra eski bene bir şeyler katabilmiştim. O yüzden sana teşekkür ediyorum ama diğerlerinden farkın, direk link vermek yerine okuyup araştırıp güzel bir yazıyla bize bilgi vermen. Bu da okuyucuya verdiğin değeri gösteriyor.
Umarım daha nice yıllara yazıları yazarsın.
Ben daha yeni geldim.. Ama goruldugu uzere gidemedim, kaldim.. Ona da bakayim, bunu da okuyayim derken, benim de boynum tutuldu, bazen canim acidi, gulumsedim, kizginlik duydum, huzunlendim, ben de aynen boyle derdim “helal olsun” dedim, “yok artik o kadar da degil” dedim.. bu adam deli dedim, bu adam biraz fazla akilli dedim..
Yeniden kahve yaptim, okumaya devam ettim..
Ben “deneme” turunde yazilan yazilari cok severim.. Sizinkiler, cok icten ama icine dusurmeyen, can yakan ama arabesklesmeyen, arastirildigini, dusunuldugunu, akildan ve yurekten suzuldugunu gosteren yazilar.. Daha basliklarindan carpiyorlar insani..
Cogu cok hosuma gittiler..
Siz yazin.. ne is yaparsaniz yapin, yazin bu arada da..
3.yiliniz kutlu olsun bakalim..
Potansiyelin yansıtılandan çok daha fazla olduğunu biliyorum.
Bu işi profesyonel yapanlardan iyi olduğunu da biliyorum.
Bana göre tek sorun tekdüzelik.
Eski iki kişilik söyleşilerin olmaması gibi.
Benim gözlemlerim bunlar.
Bir gün çok daha iyi yerlerde göreceğimizden eminim.
Eğitime devam…
Başlığını hatırlamak için biraz arşivi karıştırmam gerekti.. “Basit Yaşamak Gerek Hayatı”, benim hayatıma pek çok yönden kılavuzluk etti. Ve tabi daha pek çok yazınız… Yorum yapmaktan bile ivedilikle kaçındım büyüsünü bozmamak için. Fikrinizle, okşanan ruhum arasına klavye girmesin dedim hep.. Fakat şimdi “yüzlerce güzel bebeğin” babasının doğum günü.. Kutlamadan gitmek olmazdı.. Nice güzel fikirlere Tunç Abi..
Yazıyorsun da biz de okuyoruz, kaliteli insanlar tanıyoruz, farklı hayatlar farklı kişiliklerle karşılaşıyoruz, yemek yiyoruz :) , yazıyorsun da bizi de heveslendiriyorsun biz de yazıyoruz. Nice uzun ömürlere.
Fikir Atölyesinin son bir-iki yılını takip ettim. Zihnimi dolduran yazıları hep burada buldum.
Bundan sonra da ayrılmak gibi bir niyetim yok. Her daim birlikte olma dileğiyle Nice 4 yıllara.
Nice güzel paylaşımların olacağı, nice senelere Fikir Atölyesi..
I congratulate you ! It is a great success to come up with fresh ideas for so long.
Your “growing pains” are over! And now start the “grown” pains !
Your writing style is very interesting and unique. Keep up the good work. Wishing
you many more years of SUCCESS !:)
Üstadım,
15, 25. yılları da kutlaman dileğiyle. Evet hep bir şeyler eksik gibi gelecek ki sen yine yazacak ve paylaşacaksın. Herşey tamam olduğunda, kendisi ile rekabet etmekten korkan yazarların hayatlarıyla dolu edebiyat dünyası. Biraz eksik kalıyor gibi geldiğinde bile okurlarına çok şey vermişsindir. Yorumları okuman yeter. Fikir Atölyesi’nin doğum günü kutlu olsun.
Sevgi ile kal.
Yazılarınızın hiç bitmeksizin, tükenmeksizin devam etmesini temenni ediyorum.. Yazınızdaki üslubunuz ve içeriğin kalitesini tekrar tekrar ifade etmeye gerek var mı? Bilmiyorum.. Takipçilerinizin bıraktığı yorumlar zannediyorum bu konuda yeterince durumu açıklıyor.. Nice 4 yıllara..
Selamlar..
Hani derler ya,
İnsanlar, “zaman geçip gidiyor” derlermiş,
Zamansa, “insanlar gelip geçiyor.”
Gelip geçen bu dünyada birlikte gelip geçmek büyük bir mutluluk. Sesini işitip geldiğim için mutluyum. Güzel bir şeylerin varlığını doğruluyor yazdıkların. İnsan olmanın en doğal haliyle anlatılmasını sağlıyor. Yüzyüze ve sohbetle çok konuşamasak da yazdıklarımızla birbirimize çok şey anlattığımızı düşünüyorum. İyisiyle kötüsüyle Türk Blogküre yazarları sanırım birbirini en iyi tanıyan en iyi anlayan kitle ya da meslek odası :)
Nice yıllara Fikir Atölyesi, bugünlerde GTI sitesinin de yaşgünü gelecek benzer zamanlarda açılmış sitelerimiz. Kış çocukları güneşin yokluğunda ve soğuğunda en çok ümit veren ve en çok soğuktan korunması gerekenlerdir.
Sağlıcakla kal :)
İyi ki yazıyorsun ve iyi ki seni tanıyorum. Minnettarım sana şimdiden, gösteremeyeceğim şekilde.
Benim hayatımda yeni sayfa(lar) açan vesileyi seni ve blogunu (2 yıl öncesini saymazsak) bir gün kaleme alacağım ve her ‘başarımda’ bu adam benim idolüm diyeceğim coşku ile. Belki şu an hiç bir şeyim ama bir gün anlaşılacak olan biten. Her şeye rağmen paylaşıyorum seni, dağıtıyorum.
Hiç özlenmemek üzere…
İyi ki “Fikir Atölyesi”ni yapmışsın..
Fikir Atölyesi’ne mutlu yıllar. Doğum günlerinde uzun sağlıklı ve başarılı nice yıllar dilenir hep, Fikir Atölyesi içinde aynısını diliyorum ama bu çarpıcı yazıları yazmanın ne kadar zor olduğunu da tahmin ediyorum.
Onun için Tunç, sana diyorum ki;
Sen mutlu oldukça, içinden geldikçe tutku ile yaz ki biz de okudukça öğrenelim, mutlu olalım, yorum yapalım… Ama gittikçe büyüyen okur kitlen, sevenin sevmeyenin seni bir gün sıkıldığında, bu işi yapmaktan vazgeçmek istediğinde sana ızdırap vermesin.. Hemen bırak..
Çünkü hayat seninde gördüğün gibi çok ama çok çabuk geçiyor… Izdıraplara da değmiyor.
Olur da birgün yazmaktan sıkılırsan, sen gene de yazmayı tamamen bırakmadan çok daha az yaz, biz gene okuyalım :) Bu arada aklımda kalan o kadar çok yazın var ki şu anda herhangi birini ayırıp da ‘bu’ diyemiyorum.
:) yaşlanıyorsun, yaşlanıyoruz ve hayat çok hızlı akıyor..
nice mutlu senelere, Fikir Atölyesi.. ve ellerine sağlık, umarım hiç sıkılmadan, yorulmadan dediğin gibi ‘hep değiyor’ olması dileğimle..
İtiraf edeyim sadece yazının not kısmını okudum. Friendfeed ile uğraşmaktayım, onca işimi bıraktım şu zımbırtının içine daldım. Vaktim olduğunda okuyacağım söz :) Tesadüfen yazının yayınlandığını gördüm friendfeed’den.
Ve doğal olarak yazının okuduğum kadarı için,
Fikir Atölyesi’nin doğum günü kutlu olsun diyorum…
Doğum günün kutlu olsun Fikir Atölyesi!
Tunç Abi, 3. yaşın kutlu olsun öncelikle :).
Yazılarını 3 yıldır takip edemedim birçok yazını geriye dönüp okudum, hepsi şahaneler ve bunları okurken “bilgisayarının başında o videoları, o gaza getiren cümleleri araştıran, bulan Tunç Abi”yi düşünüyorum. Bir akıl hocası oluyorsun çoğu zaman. Ve nedense yazılarının çıkış noktasının hep kişisel bir merak olduğunu, bunun üstüne uzun araştırmalar yapıp, o “yayınla tuşu”na bastığın anı seziyorum, hissediyorum adeta.
Yazılarındaki dilin de şahane ötesi. Öğreticilik desen aynı. Tek kelimeyle süpersin Tunç Abi.
Nice 3 yıllara, daha çok uzun yıllar bir sürü insana rehber olman, terapini bizimle paylaşman dileğiyle :).
Ne kadar yazarsam yazayım, hep bir şeyler eksik kalıyor
işte bu… sır, büyü, efsun burada, hep birşeyler eksik kalacak
neden
çünkü
öğreneceklerin bitmeyecek
öğrendikçe söylenecek yeni lafların olacak
ve o laflar daha öğrenilmediği için
eksik kalacak
yaşasın
bu sarmalına bizleri sarmaladığın için
ne olur hep eksik kalan laflar olsun
Tebrikler efendim. Umarım daha uzun yıllar bizimle paylaşmaya devam edersin.
Bir blog yazarının blog yazarken hissettikleri bunlar, gerçekten hissedilmesi gerekenler de bunlar…
İYİ Kİ YAZIYORSUNUZ…
Nice yıllara…