Fikir Atölyesi’nde yarından itibaren yeni bir bölüm açıyoruz: Konuk Yazarlar.
Fikir ve düşünceleriyle renkli, yaşadıkları hayatlarıyla keyifli, öğretirken öğrenmekten keyif alan, “almak”tan çok “vermek”ten haz eden yazarlar… Tanıdığım, davetimi kırmayıp kabul eden dostlarımdan hepsi. Ortak bir özellikleri var: Burada yazdıkları yazılar, başka yerlerde olmayacak. Fikir Atölyesi’ne özgün olacak paylaşımları.
Konuk yazarlarımızın yazdıklarıyla aynı fikirde olmayabilirim her zaman. Hür iradeleri ile kişisel görüşlerini yansıtacaklar… Varsa benim de söyleyecek bir şeylerim, yorumlarımla katkı sağlamaya çalışacağım bu fikir zenginliğine.
Benim yazılarım ise, aynen devam…
Sağ taraftaki “Konuk Yazar” kategorisine tıkladığınızda açılan ufak pencerede yazarlarımızın isimlerini göreceksiniz. O isimlere tıkladığınızda da yazdıkları yazılar çıkacak karşınıza. Yazılarının solundaki yazar ismine tıkladığınızda ise o yazar hakkında bilgi sahibi olabileceğimiz bir “kimdir” yazısına gidecek sayfa. Doğal olarak her yazı önce ana sayfamızda alacak yerini.
Umarım keyif alırsınız bu yeni bölümümüzden. Yarın yayındalar.
Yorumlar 3
YARIN İÇİN ÖĞRENMEK
(Eklenme tarihi:25.06.2008)
YARIN İÇİN ÖĞRENMEK
Lozan? Heykeltıraşlar vardır bir de Ahmet Nuray. ABD?ye göç etmiş bir TÜRK? olan Ahmet Nuray birkaç aydır İsviçre?de yaşamaktadır. Onu başkalarından ayıran öğretici yönüdür. Nuray, heykel yapmayı ve aynı derecede öğretmeyi de sever. Hayatı bu iki faaliyet arasında geçmektedir.
Profesyonel heykeltıraş olarak Nuray, çocukların eğitimine daha fazla zaman ayırmayı,onlarla çalışmayı hedeflemiştir. ABD?de Santa Barbara Üniversitesi ve suçlu çocuklar için bir merkez olan Juvenil Hall?de böyle bir çalışmada daha önce de bulunmuştu. Lozan?ın jeoloji müzesi?nde tecrübesini yenilemeye başladı. Bir aydan fazla bir süre boyunca 20 farklı okuldan yaklaşık 350 öğrenciyi kabul etti. Ne doldurulmuş hayvanlar, ne de müzenin eski duvarları bu anları unutamayacak.
A.N?Ben müzeyi aktif, canlı kılmak istiyordum, bu ortam harekete geçiricidir. Derslerim sırasında çocuklar gözleri önündeki kolayca ellerinin uzanabildiği yerde olan örneklerle doyarak, keşifler yaparak, dokunarak öğrenirler.
Bir anda sanat onlara o kadar uzakmış gibi görünmez. Nuray, kendi kendine bilim öğrenen bir kişidir. Pedagojik ünü, ona kendi yaşamından ve uygulamasından gelir.
A.N?Bazı şeyler kitaplardan öğrenilmez, Modern insan, iletişimi kelimelere indirgemiştir. El kol hareketleri ikinci sırada kalmıştır. Yaratıcılık birçok iletişim tarzını içinde barındırır.
diye belirtir.
GENEVIEVE PRAPLAN TARAFINDAN
Eforsuz konsantre
O, çocukla paralel bir ilişki kurmaya başlar, onun güvenini kazanır. Sonra ona aktif olarak bakmayı öğretir. Çocuk tamamen çalışma heyecanı ile dolunca, çaba sarf etmeksizin konsantre olur. Olumlu sonuçlar elde etme olgusu, onu başka alanlarda da konsantre olmaya sevk eder. Nuray, ortaya çıkan sorunlara anında çözüm vermiyor. Sorular soruyor ve çocuk kendi zihninden cevapları buluyor. ?Bir şey başarmak çaba gerektirir. Sanatçıyı çalışırken gören öğrenci, aynı zamanda kararsızlıkları, cesaret kırıcı durumları ve keşifleri de görür. Var oluşun zorluklar içerdiğini bilir, ama aynı zamanda onları çözmek için olasılıklar olduğunu da öğrenir. Çocukları enerjileri nedeniyle seviyorum; onlara bunu iyi kullanmaları için yardım ediyorum. Zamanla çalışmanın kademeleri ile kırıp zarar vermenin kademelerini dengelemeyi öğreniyorlar. Onların dilini kullanan kişiye anında cevap veriyorlar.?
AHMET NURAY YAŞAM GALERİSİ
Müzeleri, sanat galerisi, sanat atölyesi, pedagojik eğitim merkezi haline getiren Türk sanatçı Kimdir? Üstelik İsviçre gibi bir ülkede. Türkiye?den binlerce kilometre uzakta, yirmi sene önce kuantum pedagojisi tekniğinin eğitimdeki yerini tüm dünyaya kanıtlamaya başlamış. KUANTUM DÜŞÜNCE tarzının insan zekası üzerindeki faydalarını, sanatın derinliklerindeki gizemli dünyasının yardımı ile kanıtlamış. Konunun uzmanları tekniğin, çocuklar üzerindeki başarısını uygulamalı bir yöntemle kanıtlandığını gördüler.-Sanat bir iletişim aracıdır dedi, Eğitimci Sanatkâr. Sanatçı yeteneğinin sadece belirli kişilerde oluşan yetenek olmadığını, herkes de var olan yaratıcı gücün kullanıldığı zaman keşfedileceğini kanıtlayan eğitimci sanatkâr kim? Aşağıdaki gazete yazılarının arasındaki minik sanatçılar kim? Yarınlar için öğrenmenin gerekliliğini savunanlar kimler? Çocuklarla çocuk olan, çocuk gibi yaşayan kim? Eğitmeyi, öğretmeyi, öğrenmeyi her şeyden fazla seven kim? KUANTUM DÜŞÜNCE TARZI felsefesini yaşam felsefesi haline dönüştüren sanatçı kim?. Toplumsal yaşamayı bireysel yaşamdan üstün olduğunu deneylerle kanıtlayan Türk kim?. Her zaman mutluluk burnunun dibinde olduğu halde görmeyenlerden olmayan KUANTUM FELSEFESİ düşkünü kim?. Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz düşüncesiyle hayatını yoğuran KUANTUM FELSEFESİ uygulayıcısı kim?. Kitap satırları arasından öğrenilemeyen bilgilerin, insan zekâsının henüz kullanmaya cesaret edemediği hisler sayesinde öğrenileceğine inanan fakir düşünür kim?. İletişimi kelimelerin dışında arayan duygularda, hislerde yaşayan paylaşımcı sanatçı kim?.Kim pozitif gelişim tekniğini,yaşamında uygulamaktan mutluluk hisseder?
.Kimler yaşam koçluğu yapacak karaktere sahip olabilirler. Pozitif düşünceden söz ederken, saflıktan bahsedip duran, karakterlerini madde ile yoğuran duygu avcıları kimler.
.Kimler kaybolmak üzere olan duyguları, kendi çıkarları uğruna kullanmaya çaba sarf eder.Menfaat perestler.Çıkar gurupları.Doğruları söylerken,doğruları uygulayamayacak seviyede olan tuzakçılar.
Bana göre insan zekasını değişik amaçlarla kullanan sınıflar beş?e ayrılır.
1:Gerçek doğruları öğrenerek uygulayanlar sınıfı.
2:Gerçek doğruları öğrenerek uygulamayanlar sınıfı.
3:Gerçek doğruları öğrenmeye çaba sarf edenler sınıfı
4:Gerçek doğruları öğrenmek istemeyenler sınıfı.
5:Gerçek doğruları öğrenemeyenler sınıfı.
Gelecek yazı,yukarıdaki başlıkların açılımı ile devam edecek.Siz gerçeklerin takipçileri iseniz,gerçekleri söyleyerek kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden kişiliklerden uzak durmanızı tavsiye ederim.Saygılarımla.Gerçek Kuantum Düşünce Grubu Kurucusu, Başkanı: Ahmet Nuray http://www.ahmetnuray.com
ÇOCUKLARIMIZ? MARSIN ÇOCUKLARI MI?
İnsan ırkının Marstan gelmiş olabileceğini söyleyen bilim adamları elbette işleri icabı tüm olasılıkları değerlendirmeliler. İnsan ırkının bugünkü yapı itibariyle içinde bulunduğu zorlukları, gelişimleri için gereken alt yapı çalışmaları ile ilgilenen birimlerin, hangi geliştirme projelerini düşündüklerini çok merak ediyorum. İnsanlığın var olan değerlerini geliştirmek için ayrılan bütçe, tüm dünya ülkeleri tarafından her geçen gün azalmaya devam ediyor. Yorumunu yaptığım makaleyi dikkatle okuyunca, insanlığın çıkış noktasının nereden geldiği üzerine yapılan araştırmalar önemle vurgulanırken, var olan insanlık için ne yapılabilir? Diye düşünmemizin öncelikli olması gerekir diyenlerdenim. Yarının insanlığına şekil verecek olan dünya gençliğini bekleyen akıbetin farkında mıyız? Yarınlara umutla bakan gençler yerine, günü yaşamaktan başka bir şey yapamayan gençlere bahane bulmak yerine onların gelişimi için ne yapmalıyız diye düşünen bilim adamlarının varlığını bilmek istiyorum. Kâğıt üzerinde olan araştırma uzmanlarından bahsetmiyorum tabi. Sizin için bir makale yazıp aşağıda bu yazıya ek olarak gönderiyorum. Tabiki konu alarak, İNSANLIĞIN MARSTAN GELİP gelmediğinin haberi değil. Dünya varlıkları içinde en değerli olan insan ırkının geleceğini oluşturacak olan çocukların geleceği için.
Saygılarımla.
Kuantum Düşünce Grubu Kurucusu, Başkanı: Ahmet Nuray
Merhaba Tunç Yeni fikrini çok beğendim. Uygun görürsen katılırım.sana yazdığım siire benzer değişik bir deneme göndermiştim. Aldığını umuyorum.
Bu yeni teknojiyle başım dertte yeni yeni alışabiliyorum. Yaşlandıkça kendi işimi kendim görmiye çalışıyorum. Derlerya.. Herkes gider mersine ben garip ihtiyar gider tersine…. Sana yeni uygulamaya başladığım bu projeden bahsetmeden uyuyamıyacağım.
KAPALI SANAT GALERİLERİ İÇİNDE BUZDAN HEYKELLERİN SERGİSİ
(30 cm-90 cm)
Alışıla gelen galeri kapsamında normal üç boyutlu heykel sergisinin haricinde, buzdan yapılmış heykellerin sergilenmesini ilk bakışta imkansızmış gibi düşünebiliriz. Ancak geliştirdiğim bir teknikle bu sergiyi mümkün hale getirebileceğimi biliyorum. Sadece sergi için alt yapının oluşması söz konusu. Günümüz imkanlarında bu alt yapının temin edilmesi teknik açıdan mümkündür.
İlk defa böyle alışıla gelenin dışında serginin sanatseverlerle Ağustos ayında bile buluşması mümkün. Proje detaylarının ilgilenen kurum ve kuruluşlarla karşılıklı görüşülmesi kaydıyla, proje inceliklerinin görüşülmesi gerekir.
Projenin esas önemi, uluslar arası düzeyde sergilenebilecek olması, Türkiye’nin dünya sanat camiasında göreceği ilgi içindir.
Özel tekniklerle ortaya konulmuş bu serginin Türkiye yararına basından büyük destek göreceğine inanıyorum. 30 cm ile 90 cm yüksekliklerinde olan heykellerin sıcak ortamlarda bile buz halinde uzun süre kalıcı olarak sergilenmesi mümkündür. Projenin olurluğunun kanıtlanması için ilgili kurum ve kuruluşlarla görüşeceğim. Gelin hep beraber bu projenin altına imza atalım.
Saygılarımla Ahmet Nuray.