42

YouTube ve Atatürk

Ne kadar çok seviyoruz yasaklamayı… Çünkü en kolayı. Parmak kanıyorsa keselim kolu. Çok tepki alırsak dikeriz yerine, sonra da pansuman yaparız o kanayan parmağa.

Tabii hep geç kalınmış, komik durumlara düştüğümüz durumlar oluyor bunlar. Hem kendimize, hem dünyaya…

Konu esasında Atatürk olunca benim de hemen hassaslaştığım, hatta zaman zaman tarafsız düşünemediğim oluyor. Onu anlamadan, sayesinde bugün nefes aldığımızı hatırlamadan, yetiştirdiğimiz gerçek anlamdaki tek dünya liderimiz olduğunu unutanları içim cız ederek okuyorum, dinliyorum ara ara. Nasıl bir zihin haritalarına sahip olduklarını anlamaya çalışmak benimkisi.

İşte yine böyle biri çıkıp Atatürk hakkında ileri geri konuştuğu bir video yayınlıyor YouTube’da ve bizim mahkemelerimiz kesiyor tümden erişimi. Milyonların hergün keyifle girdiği, bir şeyler öğrendiği, paylaştığı YouTube bir video yüzünden yasaklanıyor hepimize. Sonra da kalkıyor yasak bugün!

Konu Atatürk bile olsa, bu yasakçı zihniyet benim ömrümden çalıyor. “Her millet hak ettiği gibi yönetilir” sözü çınlasa da kulaklarımda, dünyada alay konusu olmak yerine, övgü alacağımız zor ancak yaratıcı çözümleri düşünen ve uygulayan yönetim kadrolarına sahip olmayı arzu etmiyor muyuz hepimiz?

Her zaman aynı düşünmesem de fikirlerine değer verdiğim bazı arkadaşlarıma sordum az önce, internette o an yakalayabildiklerimdi.

“Mustafa Kemal Atatürk’ü aşağılayan video’ların yayınlandığı YouYube’ın mahkeme kararı ile kapatılması hakkında ne diyorsun?”

— Ülkenin dışından ama herkesle birlikte yaşayan, dünya vatandaşı olmaya çalışan Kerem Özçakıl;

“Kişilerin kendi özgürlüklerini ifade etmeleri adına; başka insanların ve gurupların fikirlerine, inançlarına, kişilik haklarına derinden etki edecek her türlü eylem ve hareketi gerçekleştirecek aksiyonların platformları; bu eylemler en kısa zamanda sonlandırılana kadar ya da asla bir daha böyle bir ortamın varolmasına olanak verilmeyecek şekilde dizayn edilene kadar ortadan kaldırılması, bireylerin mutluluğu ve sosyal toplumun devamlılığı için en doğru, en akılcı ve manen etkisi yüzeysel faydasından çok öte olan doğru bir karardır.

Bugünün değil, gelecekte faydası anlaşılacak bir karardır, kapatılmasını da destekliyorum.”

— Argentum Ventures Teknoloji Yatırımları Yöneticisi ve Web 2.0 konusunda Türkiye’de çok değerli bir platform olan Webrazzi.com‘un sahibi Arda Kutsal;

“YouTube’un filtreleme ile ilgili başarısızlığına karşılık mutlaka hukuki bir süreç işlemeliydi. Ama Türkiye’yi yakından ilgilendiren bu konuda Türk internet kullanıcılarının bu sitede sesini duyurmasını engellemekten daha iyi bir çözüm olduğuna da eminim.

Sonuçta yasak bugün itibari ile kalktı, önemli olan bundan sonra başka sitelere karşı uygulanacak ceza yöntemlerinin ne olacağı?”

— Rpm Radar reklam ajansında Müşteri Direktörü olarak çalışan ve aynı zamanda Bigumigu.com adlı interaktif reklam/tasarım bloğunun 2 kurucu yöneticisinden biri Yalçın Pembecioğlu;

“Bu yasak sayesinde son derece düşük bir zeka örneğiyle hazırlanmış olduğunu tahmin ettiğim provokatif videodan tahmin edilemeyecek boyutta geniş kitlelerin -hem dünyada, hem Türkiye’de- haberi oldu ve birincisi hakaret görüntülerini kendimiz meşhur etmiş olduk.

Daha vahim olan diğer durum da, ülkemizde fikir özgürlüğünün demokrasi eksiklikleriyle her fırsatta dalga geçtiğimiz Arap ülkelerinden pek de farklı olmadığını gördük. Ekşi Sözlük’e erişimin engellenmesi sırasında bu tehlike öngörülmüş ve yine kampanyalar yapılmıştı.

Bundan sonra daha da beter engellemeler, yasaklamalarla karşılaşabiliriz ne yazık ki.”

— Türkiye’deki ilk demografik pazarlama ajansı olan TargetYouth‘un kurucu ortağı Emre Erşahin;

“Bütün dünya internet kullanıcıları aynı videoya bu karar dolayısıyla çok daha çabuk bir şekilde ulaşıyorken Türkiye’deki kullanıcıların erişimini engellemek ne yazık ki konuyla ilgili protestoların sayısını engellemiştir. Bu sebepten dolayı trajikomiktir.

Diğer yandan Youtube’da Türk trafiği ciddi bir miktara ulaşmıştır. Bu trafik Youtube üzerinde Bacardi filminin altındaki tüm dillerden yazılan yorumların içinde sayfalarca Türkçe yorumdan da kolayca anlaşılabilir.

Mahkeme kararının yaradığı tek şey YouTube gözünde Türkiye’nin potansiyel olarak önem kazanması olmuştur. Nitekim Youtube’un dörtbiryanı Türkler tarafından istila edilmiştir. Sayfa görüntülenmesine bağlı gelir modelinde çalışan sitelerin böyle ülke trafiklerinin kıymetini ancak kaybettiklerinde anladıklarına da bir kanıt olmuştur.”

— Kanada’da New Brunswick Üniversitesi, Bilgi İşlem Departmanı Web Geliştirme Bölüm müdürlüğü yapan Mehmet Doğan ise sitesinden şöyle belirtmiş düşüncesini;

“Mahkeme kararı ile Türkiye’de, YouTube’a erişim yasaklandı. Aferin. Ben buradan İstanbul Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesi’ni kutluyorum. Elinize sağlık!

Türkiye’nin bugünlere gelmesini sağlayan, bizlere muasır medeniyet seviyesinin üstüne geçmemizi vasiyet eden ve “DEMOKRATİK” bir ülke olmamızı sağlayan bir kişiye hakaret edenlerin cezasını yine kanun ve hukuk gibi “DEMOKRATİK” yollarla yasaklayıp, dünyada eşi görülmemiş bir şekilde muasır medeniyete örnek olmamız gerekir.

Aferin size!”

— Yeni medya ve mobil iletişim araştırmacısı Refik Çağlayan;

“Dünya halklarının Türkiye görüşü ve sokak muhabbetleri adına kötü yönettiğimiz ama siyasi açıdan da (özellikle böyle kritik bir zamanda) tepkisiz kalınmaması gereken bir durum olduğunu düşünüyorum. Yaptığımız şey özetle; bu ülkenin en önemli kavramlarından birine dil uzatanın ve/veya buna göz yumanın (elimizden geldiğince) dilini kesmek.

Öte yandan gerçekleşmiş bu üzücü olayın ve uygulanması gereken yaptırımın, alışa gelmiş suç ve ceza kavramlarının dışında irdelenmesi gerektiğini, internete özgü dinamiklere göre kurgulanmış olmasını dilerdim. Eğer biz Türkiye olarak, bilgi-iletişim treninde yer almak istiyorsak, yeni teknolojilerin getirilerini, götürülerini şimdiden organize bir şekide tartışıyor olmamız ve varolan krizlere bu tartışmaların ışığında bir çözüm aramamız gerek…

Özetle benim bu üzücü olaydan çıkardığım sonuç, ülke olarak acilen bir ‘internet kültür ve hukuku’ duruşu belirlememiz gerektiğidir.”

— Sitesindeki “Serbest Kürsü” bölümü ile özgür ve yansız bir fikir ortamı yaratmaya çalışan Selim Yörük;

“Ülkemizdeki İnternet kullanımının yaygınlaşmasından bahsediyoruz ama ben hala yeterli derecede İnternet kültürünü hazmettiğimizden emin değilim. Hatta şuna inanıyorum ki ‘İnternet nedir?’ gibi basit bir soru ile sokağa çıkılsa, gelecek cevaplar içerisindeki anahtar kelimelerin %80’i negatif olacaktır.

Halbuki İnternet de televizyon gibi bir araçtır. Araçlar kendi başlarına yararlı ya da zararlı olarak sınıflandırılamazlar. Onları yararlı ya da zararlı yapan kullananlardır. Bu nedenle İnternet üzerinden yayılan negatif algıların, genelin İnternet kullanımını engelleyici bir şekilde çözülmeye çalışılması akıl ve mantığa aykırıdır.

Bu son YouTube-Atatürk olayında da bulunan çözüm oldukça acemidir. Mahkemenin kapatma kararı alması anlaşılabilir. Neden derseniz, devlet adamları arasında dahi İnternet kültürünü kavrayabilmiş insanlar pek nadir bulunuyor. Buradaki asıl sorun İnternet’i sağlayan kurumun, TTNet’in İnternet dinamiklerini devlete ve mercilerine tanıtamıyor olmasıdır. Ki şöyle de bir ihtimal var ki, söz etmek bile tüylerimi diken diken ediyor; İnternet’i ülkemize sağlayan TTNet’in bile İnternet kültürünü ve eğilimlerini tam olarak kavrayamamış olması. Bence tüm sorun bu kültürün anlaşılamıyor olmasıdır.

İnternet hiçbir devletin himayesinde olan bir oluşum değil. Yönlendirmeler, manipulasyonlar olabilir ama İnternet en basit anlamıyla bilgiye ulaşma şeklinin en modern ve en hızlı şeklidir. Bu derece basit olarak ele alırsak, İnternet dışında da bilgiye ulaşabilinen yani aynı negatif durumların ortaya çıkabileceği mecralar da halen varolmaktadır. Duruma bu açıdan bakıyorum.”

— Pazarlamanın geleceğini anlamaya çalışan, Trend Analistliği ve internet nesli üzerine Stratejik Planlama Uzmanlığı yapan Özgür Alaz;

“En son olanlara anlam veremiyorum. Çok sinirliyim ve medyaya güvenim kalmadı. Tepki çok ölçüsüz. Ortada bir lise öğrencisinin bir saatte hazırlayabildiği basit bir video var, bu video tek başına bir ulusu ayaklandırmaya yetiyorsa, ilerde ortaya çıkabilecek diğer şeylere nasıl tepki vereceğiz çok endişeleniyorum.”

— Olaylara farklı bir yönden bakmayı seven Bilkent Üniversitesi, İşletme Fakültesi son sınıf öğrencisi Orhan Gazi Kandemir;

“Youtube’a erişimin engellenmesi için yargı kararını vermiş, bir kurum da bunu uygulamak zorunda kalmış. Haberlere konu olan diğer bir şey ise (pazarlamayla ilgilenen herkesi ilgilendiren) bir grup üniversite öğrencisinin iletişim özgürlüğünün engellenmesini gerekçe göstererek kararın kaldırılması için toplu bir şekilde mahkemeye dilekçe sunmuş olmaları. Cezalandırılan tarafın masum olduğunu savunmuşlar.

Bu ülkede bir kaç ay önce ekşisözlük gibi büyük bir site kapatıldı. Daha bir ay önce Kurtlar Vadisi televizyon ekranlarında yasaklandı. Kimse, milyonlarca seveni de olsa bu site ve dizi için gruplaşıp mahkeme kapılarına düşmedi. Buradaki gençler gibi basın açıklaması yapmadı.

Aslında neresinden tutarsanız tutun, hepsi de ifade ya da iletişim özgürlüğüne giriyor. Ekşisözlük’ü kapattıran da bir kaç entry idi ama herkes cezalandırıldı. Keza Kurtlar Vadisi de ‘izleme özgürlüğü’ açısından ele alınabilir.

Peki Youtube’u farklı yapan ne?

İşte farkı, bir markanın kendisini, siz farkına bile varmadan sizin hayatınızda büyük ve hatta yeri doldurulamaz bir noktaya yerleştirmesi. Ekmek, su gibi hayati bir öneminin olduğu yanılsamasını size aşılaması. Yani pazarlamanın en ustaca yapılanı. Kurtlar Vadisi ve Ekşisözlük’ün bile erişemediği bir konum bu. Hem de Google Video, Metacafe gibi bir çok alternatifi varken, bazılarını sokaklara döküp gönüllü avukatlığını yaptıracak kadar değerli.

İnanın bana, Google Video’ya erişim engellenseydi bu kadar tepki çekmezdi. Çünkü Youtube öyle bir büyü yarattı ki, bunun arkasındaki pazarlama zekasına hayran olmamak elde değil.

Eğer ortada gerçek ve salt bir iletişim özgürlüğünün engellenmesi rahatsızlığı olsaydı, üniversite öğrencileri dışında çeşitli dernekler de olaya müdahil olurdu. Eğer bu kadar başarılı olmasaydı bu hayatımıza sızma işi, ana haber bültenlerinde çokça nimetlerinden (hem de bedavaya) yararlandıkları bir sitenin kapatılmasını bu kadar önemsemezdi dev televizyon kanalları.

Tam bir ‘iPod’um alındı, müziksiz yaşanmaz ki ama!’ durumu bu! Pazarlamanın nelere kadir olabileceğinin en güzel kanıtı.

Farkına bile varmadan, kendiniz için başka mantıklı sebepler bularak, bir markanın gönüllü avukatlığını yapmak. Her olayınızla da hep daha iyi reklam olmak! Hangi marka istemez ki bunu?”

Fırsat ve imkan olsaydı da herkesin görüşünü alabilseydim bu yazıyı hazırlarken. Ancak ne mutlu ki, sonradan da olsa, yazdığınız yorumlar sayesinde zenginleşiyor hepimizin görüşleri.

Bir yasağa! kurban gitmediğimiz sürece de ümidimiz bunun hep devam etmesi…

Kalın sevgiyle.

Yorumlar 42

  1. Pingback: Yaşamak dünyada var olan en istisnai şey. İnsanların çoğu ise [artık] sadece çevrimiçi, hepsi bu. | Blogir.Net

  2. Damla

    neden atatürkün videoları çıkmıyor anlayamıyorum. acaba göstermek yasak herhalde ama ben çok merak ediyorum o yüzden lütfeeen atatürkün konuştuğunu videoyla izletsinler gerçekten merak ediyorum nasıl birisi acaba atatürkümü çooooooooooook seviyoooorum.

  3. Pingback: Defter Bilgisayar » Blog Archive » Bir yazı | Piktogram

  4. Pingback: Youtube Yasak, Türban Serbest… Sessiz Kalmaya Devam! | Fikir Atölyesi

  5. Pingback: » YouTube ve ortalığı karıştıran Atatürk videosu | Anafikir.com - Fikrin kadar varsın

  6. Pingback: Anafikir.com » YouTube ve ortalığı karıştıran Atatürk videosu

  7. muhammet öztürk

    Bu sataşmalar yeni bir olaymış gibi sunuluyor oysa çok yıllar öncede bu sataşmaları duymuş, dinlemiştik. O yıllarda böyle internet ortamları yoktu, şimdi iyi ki var, insanların gerçek yüzleri ortaya çıkarken eteklerindeki taşlar da bir bir yerlere saçılıyor.

    Bir dost anlatmıştı, Ata’nın sağlığında bir vatandaşımız ona küfreder ve kolluk görevlileri hemen vatandaşı tutuklarlar. Ata olaydan haberdar olur ve sorar neden sövdüğünü. Sigara kağıdı bulamadığından sövdüğünü öğrenince hemen adamın salıverilmesini emreder ve şöyle der:

    “Siz hiç gazete kağıdına sarıpta sigara içtiniz mi? Ben Trablus Cephesinde içtim, ne demek olduğunu iyi bilirim.”

    İlk dış krediyi tütünü devletleştirmek için aldığını ve Samsun’a da Reji iskelesinden çıktığını kaç kişi bilmekte?

    On yılda diktiklerini seksen yıldır yıkmaya uğraşan karşı devrimciler başarırsa inanın Irak’tan daha beter oluruz.

    “Bir 19 Mayıs sabahında Anadolunun kara bahtına adanmış bir yiğit doğuyor, Reji iskelesinden Samsun’a 2000’leri aydınlatan fikirlerinle iyi ki doğdun 19 Mayıs, iyi ki doğdun M.Kemal Atatürk.”

  8. Hakan Yartaşı

    Ben bu olaya farklı bir yorum getirmek istiyorum;

    Bence bu şekil yasağın bir benzeri de medya ve medya maymunlarına verilmeli. Artık içler acısı hale gelen medyanın durumundan toplum olarak etkilenmekteyiz. Özel kanalların çogunda televizyon programlarının herhangi eğitici tarafı olmaması bir tarafa dursun, ahlaki çöküntünün bir parçası olmasından dolayı suçludur.

    Ulu Önder Atatürk’ün bize bıraktığı bir Cumhuriyet var, ve biz bunu göz göre göre tükenişine şahit olmamalıyız.
    Keşke video paylaşım sitesindeki görüntülere verilen tepki medya maymunlarına da verilse.

  9. serdar

    Onu yapan ş. sadece Atatürk’e değil, vatanını seven ve kollayan herkese de altta aşağlayıcı bir dipnot düşmüş ve Amerika’nın çuval olayıyla da gurur duymuş. Bence hiçbir Türk bunu kaldıramaz hatta şahsen tanısalar hayatta da kalmazdı, şahsen ben tanısaydım öyle olurdu…

    Susuyorsak korktuğumuzdan ya da vurdum duymazlığımızdan değil. Bence herkes haddini bilsin, bir Türk patlarsa atom bombası bok yer yanında ona göre…

  10. Tolga Bedirhanoglu

    Kısa ve öz… Atatürk söylendiği gibi zamanında bizim için canını vermeyi göze almış bir lider.

    Eğer o site yasaklandığından sonra bir daha açılmasaydı dahi ben yine de, youtube’u yakından takip etmeme rağmen, Atatürk için değer der geçerdim.

    Türk milletinin bir tane lideri var, ona da sahip çıkalım.

  11. Bülent Malkoç

    Arkadaşlar, YouTube’un Türkiye’de yasaklanması anlaşılır bir yaptırım değil. Özellikle Türk vatandaşlarının, Atatürk’e yapılan hakareti görmesi gereklidir ki tepki verilebilsin. Türkiye dışındaki ülkelerin vatandaşlarını bu konu ne kadar ilgilendirebilir?

    Artık yasaklarla bir şeyleri önlemeye çalışmaktan bir an önce vazgeçilmelidir. Bunu yaptığınızda, yasaklanan şey bir başka yerden mutlaka yine çıkar ve de çıkmaktadır..

  12. Canan

    Soykırım yapıldı derler, nobel ödülü alırlar, düşünce özgürlüğü olur; Atatürk’e hakaret edilir, site kapatılır, aman yapmayın nerde kaldı iletişim özgürlüğü olur; Yakında türbanla köşke çıkılırsa şayet, bu da demokrasi olacak!

    Bence herkes işine geldiği yöne çekiyor olayları.

    Youtube’a erişim olmasın n’olur yani, bugüne kadar youtube ile mi yaşıyorduk? Bu kadar önemli olan ne?

    Bu yasaklama devam etseydi en azından yapılan harekete tepki koymuş olurduk, ama biz napıyoruz; her zaman ki gibi yine kendi kendimizi aşağlıyoruz, aman ne salağız nasıl böyle bişi yaptık diye!

    Ya lütfen zamana ayak uyduracağız, ilerleyeceğiz, aman çok teknolojiğiz, dünyaya açılıyoruz derken değerlerinizi ezip geçmeyin, bugünlere nasıl geldiğimizi de unutmayın!

  13. Pingback: MR. rss_ems » Archivio Blog » YouTube ve ortalığı karıştıran Atatürk videosu

  14. poolat

    Yazıdan ve yorumlardan “youtube’a dokunmayan bin yaşasın” gibi bir sonuç çıkıyor.

    Önemli olan youtube’un sansürlenmesi değil, önemli olan “sansürcü zihniyetin” varlığı. Bunun burada bile anlaşılmaması ve tartışılmaması çok yazık.

    Sanırım biz bu sansürü ve sansürcüleri hak ediyoruz!

  15. tHE_PaSSeNgEr

    Sevgili Dilek arkadaşım, sanırım bir noktada farklı düşünüyoruz, burada konu YouTube, Rapidshare v.s değil, burada mevzu bahis “İLETİŞİM ÖZGÜRLÜĞÜ”.

    Kimse, bir kişinin herhangi bir web sitesine girebilip, giremeyeceğine karar veremez, buna kişi kendi özgür iradesi ile karar verebilir. Bu yapıldığı takdirde iletişim özgürlüğünden bahsetmek yanlış olacaktır.

    Yazdıklarının büyük bir bölümüne katılmamakla birlikte, saygı duyuyorum. İyi akşamlar.

  16. dilek

    Kurtlar Vadisi’ne yasak geldi diye vatan millet sakaryaci olmuştu yurdum insani, maşallah youtube ne kadar ihtiyacimiz varmiş. Konu Mustafa Kemal de olsa zevkimizin önüne geçemez di mi, su götürmez bi duruş sergiliyoruz.

    Gerçekten de eylemimi tekbaşima da sürdürürüm, youtube’suz dünyanin sonu gelmiyor ama sari öküz hikayesine döndü olay.

    Çok iyi niyetli olmak mi yoksa rehavet mi olaya bakiş açiniza karar veremedim. Muhasir medeniyetten kasit bu muydu? Biz izlemesek de dünya izliyor diyosunuz, olsun biz yotube’a orada çüşünüz bakalim demekle, onu engellemekle, zaten eylemde bulunuyorduk. Ne zaman bizim için iyi düşündüler de, bu konuda gülecekler bize diye tedirgin oluyoruz ki hala onlarin ne düşündükleri mi konu?

    Hep biliyoruz yillardir ne düşündüklerini, hep farkindaliktan bahseder olduk, duyarsizliğimizin farkina varabilecek miyiz acaba?

  17. tHE_PaSSeNgEr

    @dilek : “Yorumlari anlayamiyorum, yani youtube mu bizim dünyayla irtibatimizi sağliyor, bu kadar mi önemli yani? Bence neden kaldirildi bu yasak, bunu sormak lazim.”

    Peki bu yasak neden konuldu bunu sorduk mu? Burada mevzu bahis Atatürk’e yapılan hakaretti, ancak bunu Youtube veya başka bir yere erişimi engelleyerek telafi edemeyiz. Türkiyenin erişimi engellendiğinde, Türkiye bu videoyu görmedi ama bütün dünya izlemeye devam etti, bu ne kadar doğru bir karar? Kendi kendimize mi ceza kestik?

    İletişim özgürlüğü engellenemez, ben parasını ödeyip internete bağlanmışım, Telekom ne hakla benim herhangi bir siteye erişmemi engelleyebilir?

    Yapılacak tek bir şey vardı, YOUTUBE’un bu video yu kaldırmasını sağlamak.. Ve o da yapıldı..

  18. Zeynep Mercan

    Türkiye her alanda istikrarı yakalamış, taşları yerli yerince koyabilmiş değil henüz, gelişmekte olan bir ülke. Dolayısıyla önemli konularda bu istikrarsızlık doğrultusundan daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

    Devlet yasak koyabileceği alanlardan birinde yine bu hakkını kullandı. Kendi kendimize ceza vererek (bizlerin dışındaki kişilerin erişim yasağı olmadığından) bunun hallolunacağını düşündük. Fakat bu yasak gelmeseydi bazı kesimler bu durumundan hoşnut olunduğunu düşünecekti. Diğer yandan da bu yasağa karşı çıkan kesim sözkonusu tabi. Onlarda haklı olarak bizden kaynaklanmayan, fakat bizi etkileyen bu durum karşısında neden hala bizlerin cezalandırıldığı sorusu akıllarında.

    Youtube böyle bir olay karşısında yasak geleceğini tahmin ediyordu bence ve tahmin ettiği gibi de oldu. Bu siteyi duymayanlar manşetlerdeki haberlerle öğrenmiş oldu, varolan ilgisi de daha da arttı.

    Sonuçta yasaklanmasını isteyenlerin dileği gerçek oldu. Tersini düşünenler sayesinde de yasak daha kısa sürdü. Youtube ününe ün, karına kar kattı. Türkiye düşünce özgürlüğü konusundan bir puan daha kaybetti.

  19. hande

    Yıllardır saçma olaylarla karşı karşıyayız. Bu onlardan sadece biri.

    Evet direkt youtube kaldırılmadan video kaldırılmalıydı ama olmadı. Buna yapacak bir şey yok. Bu baştan aşağı yanlış.

    Ama bir diğer yanlışta Yunanlıların bunca bize karşı, Atatürk’e karşı kindar oluşunda. Bunda biz Türklerin suçu da var. Böyle bir ülkede liderimize laf söyletiyoruz her gün. Çünkü bu ülke liderini tanımayan bir sürü insanla dolu. Türk tanımadıktan sonra Yunan nasıl tanır, bunu araştırmak lazım.

    Oldu bu olay ama bu bir daha olacağını göstermez. Bu bizim elimizde.

  20. gencer

    SESSİZ DE KALAMAZDIK.

    Ama tepki ağır kaldı, Atamıza yapılan bu çirkin saldırıda keşke sadece o videoyu kaldırma şansımız olsaydı öyle yapılırdı.

    Bence yasak normal, T.C devletinin kurucusu hakkında yapılan bir eyleme yine T.C cevap vermiştir…

  21. ilker

    “yani youtube mu bizim dünyayla irtibatimizi sağliyor” evet Dilek. YouTube, yani Internet, yani kominikasyon (tüm branşları ile birlikte) bizim dünyayla irtibatımızı sağlıyor. Ama YouTube’un tekrar açılmasının sebebi kominikasyonumuzun sekteye uğraması değil. Zaten var olan bir hakkın, hizmet alanın elinden geçici bir şekilde alınması ve hukuki gerekliliği olarak iade edilmesi.

    Duruş konusunda ise bir sıkıntı yok. Bu videoyu tasvip etmiyoruz dedik, erişimi kaldırdık, YouTube video’yu kaldırdı. Erişimi açtık.

  22. dilek

    Yorumlari anlayamiyorum, yani youtube mu bizim dünyayla irtibatimizi sağliyor, bu kadar mi önemli yani? Bence neden kaldirildi bu yasak, bunu sormak lazim.

    Duruş varsa istikrarli olmali, bu yasak kaldirilmamaliydi. Hep bati, hep bati diye diye yerin dibine geçtik ve hala tünel kaziyoruz. Yasak devam etmeli, hem de süresiz.

  23. Pingback: Neşeli Gençler

  24. ihsan

    Sizce, Atatürk’e youtube’da yapılan bu saldırının hemen ardından, Türk Telekom’un youtube cmylmz ürününün lansmanını yapması tesadüf mü?

  25. Hüseyin Savaş

    Youtube bence bu işten ekonomik olarak zararlı çıkmadı. Site 2 gün kapalı durdu. Peki bu maillerin dolaştığı günlerde, haberin büyük haber sitelerine manşet olduğu günlerde eminim ki kapalı olduğu 2-3 günlük gelirinin fazlasıyla almıştır. Üstelik şikayet etmek adına birçok yeni üye.

    Uzun vadede de marka bilinirliğinin Türkiye’de arttığını düşünüyorum. Bu da uzun vadede düşünüldüğünde, youtube.com bu işten karlı çıkan tek taraf gibi duruyor.

  26. Fatih Şentürk

    Aynı o hesap…

    Videoyu koyan elin Yunan’ı; Youtube’a erişemeyen Türk’ün milleti… Tipik bir Gözlerimizi kapatalım, etrafta çirkin bir şey kalmaz mantığı…

    Ya da;

    Temel Avustralya’ya devekuşu avlamaya seyahate çıkıyor… Orada malzemelerini hazırlayıp maceraya atılıyor… Bir virajı dönünce bakıyor 10-15 tane devekuşu, hemen arabayı durduruyor silahını doğrultuyor; devekuşları silahı görünce ürkerek kafalarını kuma gömüyorlar… Yani kendi akıllarınca saklanıyorlar… Temel etrafa bakıyor ve kendi kendine sinirli sinirli soruyor: Nereye gitti bu hayvanlar?…

    Alıntı yapılmıştır, Türkiye Gazetesi, Ömer Söztutan yazısı.
    Çok güzel buldum açıkcası yazayım daha açıklayıcı olur hesabı.

  27. tHE_PaSSeNgEr

    Türkiye yurtdışı çıkışı olan 50gbit lik bantgenişliğinin yarısından fazlası youtube ve rapidshare gibi paylaşım siteleri için harcanıyor. Sakın bundan rahatsız olan birileri olmasın? (aynı tabloyu daha önce dünyanın 1 numaralı dosya indirme sitesi olan rapidshare.com içinde yaşamıştık hatırlayın ve tepkiler artınca vazgeçilmişti?)

    Kimse youtube’un kapatılması olayının bu kadar büyüyebileceğini tahmin bile etmedi ve ertesi gün öğlen tekrar erişime açıldı. Beklerdim ki o eklenen video yüzünden YOUTUBE yani dolaylı yoldan Google firmasına tazminat davası açılsın, hakkımız aransın.. Ama ne oldu siteye erişim yasaklandı. Yani Türkiye görmesin, bütün dünya görsün, var mı böyle bir yaklaşım tarzı?

    Neyseki yanlıştan çok çabuk dönüldü, tekrarların yaşanmaması ve gerçek sorumlulara cezanın kesilmesi (youtube yönetimi) dileklerimle.. (çünkü bu kez de bayrağımıza hakaret içeren videolar youtube’da boy göstermeye başladı.)

    Saygılarımla.

  28. Ahlam

    Dünya artık ekonomik savaş zamanını yaşıyor. Bu olayı şu açıdan düşünürsek youtube bu kapatılma esnasında ne kadar daha para kazanamadı? Ya da bir Türk sitesi olsaydı youtube ve başka bir ülkenin ileri gelen lideri bu şekilde yansıtılsaydı siteye ne olurdu? İşte burda bir sürü senaryo çıkıyor ortaya.

    Şu anda Türkiye’nin önü hep ekonomik yaptırımlarla kesiliyor, peki biz niye kesemeyelim. Youtube sitesinin kapatılmasına katılıyorum çünkü bizim Atamıza yapılan saygısızlığı onlar için en önemli olan para ile biraz olsun onlardan çıkardık ve bu sitenin ekonomik çıkar için kurulup işlediği gerçekliğini kimse unutmasın.

    Size en son bir hatırlatma ile veda etmek istiyorum; dinamit icat edildiğinde insanların öldürülmesi için icat edilmedi, aslında yararlı olan bir şeyi insanlar yanlış kullandı ve bunun önüne geçebilecek yine ondan acıyı çekmiş insanlardır.

  29. Fatih Saraç

    Öncelikle bir tepkinin verilmesi gerektiğinde birçoğumuz hemfikirdir herhalde. Bence orda verilmesi gereken mesajı biz Youtube’a Türk halkı olarak kendimiz girmeyerek verebilirdik. Veya email yağmuruna tutardık ki -bu konuda sanırım başarılı olundu-.

    Ama işi yasaklamak olarak baktığınızda olaya zaten dışarıdan yasakçı bir ülke olarak görünen ülkemiz için art niyetlilere iyi bir fırsat verdik. News.google’dan bulduğum Youtube haberlerinin hepsi de fikir özgürlüğü perspektifinden Türkiye’ye eksi bir not kazandıracağından bahsetmiş.

    Yine Youtube ile ilgili haberlerde İran’ın 5 günlük youtube yasağıyla karşılaşıyorsunuz. Bizim biraz farkımızın olması gerekli değil miydi İran’dan?

    Aslında olay sadece algılanmakla da ilgili değil. Bizim yasakçı zihniyetimizde bir yenilenme olmalı. Aksi takdirde internet özgür bir dünya değil, kapalı bir kutu haline gelebilir.

  30. Ali Murat CEYLAN

    Bizim teknolojiyle arası iyi olmayan devletimiz böyle bir şeyle karşılaşınca ne yapacağını şaşırmış ve ilk aklına gelen ve en basiti olan siteyi filtrelemeyi seçmiş. Aslında en hızlı cevap alacağı yöntem bence buydu ama özgür, demoktarik Türk devletine yakışmayan bir davranış.

    Peki bu olay biraz daha uzasaydı ne olurdu?

    Bizde Yunanlılarla ilgili videolar yapıp koyardık, kesinlikle bunu yapan bir çok insan çıkardı. Sonra politikacılar bunun üzerine çıkıp bir takım açıklamalar yaparlardı. Gerginlik artardı, gerisini düşünemiyorum bile..

    Bu çok uzak değil artık. Teknolojinin ülkeleri bile birbirine düşürebilecek kadar büyük bir silah olduğu buradan anlaşılabiliyor.

    Youtube’ın yaklaşımına gelirsekte, adamlar ticari bakıyor tabi olaya. Türkiye’nin youtube’a gönderdiği trafik %2.4’ünün oluşturuyor ve en çok giriş yapılan 9. ülke. Bu kadar yüksek trafiğin birden kesilmesi gelirlerin %2.4’ünün azalması demek oluyor. Onlar da bunun farkındalardı ve videoları hemen kaldırdılar. (Belki de bu videonun bu denli bir etki yaratacağını düşünerekte ilk başta kaldırmamış olabilirler, çünkü maillerle dağıldığında onbinlerce kişi bu videoyu izlemek için siteye girdi.)

  31. Mehmet

    Bence iyi yapmışlar, hepsini topa tutmak lazım. Hiç kimse Atatürk’e laf atamaz.

  32. Turker

    Elinize saglik cok guzel bir derleme olmus.

    Surada da belirttigim gibi yasagin kalkmasi ile ilgili yasagin kendisi kadar yanki olmadi henuz. Yasak kalkti kalkmasina ama kafalardaki Turkiye ozgur dusunceye yasak koyuyor fikri daha cok percinlendi sanki.

  33. Tunç Kılınç

    Haklısın Feyzullah, cümlem şöyle olmalıydı:

    “Cumhuriyet tarihimizin gerçek anlamda tek dünya lideri”

    Uyarı için teşekkürler.

  34. Feyzullah

    Çok güzel bir derleme yazı olmuş.

    Milliyetçi bir insan değilim. “Önceden bu diyarlara biz hükmederdik, yedi cihan bizden sorulurdu, 3 kıtayı biz fethettik” tarzında konuşan biri hiç degilim. Fakat, belki de yazıda vurgulanmamış veya öylesine üzerinden geçilmiş “yetiştirdiğimiz gerçek anlamdaki tek dünya liderimiz: (Atatürk)” cümlesi ile geçmisteki bazı büyük liderlerimize büyük haksızlık yapıldığı, (belki de adam yerine konmadığı) kanaatindeyim.

    “Yetiştirdiğimiz gerçek anlamda dünya liderlerlerinden birisi” daha uygun kaçardı diye düşünüyorum.

  35. ada

    Yasaklar nasıl da işimize geliyor… Ortada bir yanlış varsa, ya gözümüzü kapatıyoruz ya da yanlışın üzerini. Biz yok oldu sanıyoruz ama o hala orada!

    Acaba bu kadar zor mu biraz geniş düşünebilmek?

  36. OrhanA

    Aslında youtube yasaklandığı için üzülmedim değil tabi ki, ancak terör, porno, siyasi yayın ve hatta anlaşmalı kuruluşların rakip firmalarının reklam filmlerinin yayımlanmasını engelleyen bu kurumun, bir ülkenin daimi liderine, idoline ve en önemlisi şahsi gururuna hakaret eder içerikli bir paylaşımı yayımlaması bence gerçekten paylaşım özgürlüğünden öte kasıtlı bir durum!

    Fakat gönül isterdi ki, biz yasaklandığı için youtube’a girmemektense, toplu bir protesto eylemi ile youtube’a girmeseydik ve bu durumu, “neden youtube’a girmediğimizi” mail olarak youtube’a ekleseydik…

    Youtube’un yasaklanması doğru mu?

    Nasıl ki ülke bütünlüğüne, etik değerlerine, ananelerine aykırı yayım yapan TV kanalı yayından kaldırılırsa, youtube da kaldırılır. Bence doğrudur. Keşke hala yasaklanmış olsaydı veya yasağı kaldırılmasının sebebini anasayfasında yayımlamak zorunda kalsaydı.

  37. Hasan Yavaş

    Bazı hatalar vardır, geri dönüşü yoktur. Bazılarının ise vardır, fakat yağ lekesi gibidir. Lekeyi çıkartmak zordur.

  38. erdem

    Sorunu kökünden çözme yöntemi sanıyor ne yazık ki büyüklerimiz yasaklarla… Ama bu yasaklar bize mi yoksa dünya ya mı?

    Hakaret edilen biz, cezayı yiyen kendi tarafımızdan gene biz… Tam bir Türkiye gerçeği cehaletin bilgisizliğin örneğini gösterdik.. Youtube yönetimine baskı yapacağımıza kolayı seçip yasaklamayı tercih ettik…

    Biz ne zaman adam oluruz bilemiyorum ama böyle yasaklar sadece salaklar içindir…

  39. ilker

    Aklıma gelmişken bir soru demeti daha eklemek istiyorum?

    Günümüz teknolojisi forum-cms gibi sistemlerdeki kötü söz filtreleri ne işe yarar? Ben buraya ağza alınmayacak laflar yazsam site sahibi sevgili Tunç ne yapar? Tüm dünyada hala kullanılan hapishaneler ne işe yarar? Yine tüm dünyada neden hala Güvenlik Kuvvetleri vardır?

    Cevap önerisi sunuyorum;

    a) yasaklamaya-yasaklar-yasaklamak için

  40. ilker

    Bir kişi, bir kurum, bir devletin en önemli özelliği duruşudur. Dik mi – eğri mi değil, belki dürüst mü – ahlaklı mı – KARARLI mı şeklinde nitelendirilebilir bu duruş. Eğer söz konusu kişi duruşunu, duruma göre değiştirirse, halk arasında “kaypak, dönek, tükürdüğünü yalayan” şekline, uluslararası sınıflandırmada “3. dünya ülkesi, sömürge, eyalet” olarak adlandırılır.

    Ne demek mi istiyorum? YouTube’da, aynı Yunaninstan vatandaşı şahsiyetin daha önce de aynı tarz bir videoyu yayınlaması, ardından YouTube tarafından bu videonun yayından kaldırılması, söz konusu video yüzünden sözlü olarak özür dilenmesinin üzerine elimizde bir “söz” olmuştur. Bu “söz” saygıdeğer bir kuruluşun, saygıdeğer bir devlete-millete verdiği sözdür. Eğer bu söz; “bir daha ASLA tekrarlanmayacak” şeklinde ise, bu; ciddi bir değerdir.

    Eğer bu sözü veren saygıdeğer kurum (YouTube), iPhone için yayınlanan bir reklamı Apple Inc. ile olan anlaşması gereği, HIZLA yayından kaldırıyorsa, bizim elimizdeki söz (ki saygıdeğer bir kurum için yazılı bir anlaşmadan daha değerlidir) ikinciye yayınlanan aynı videonun aynı titizlikle temizlenmesini gerektirir.

    Bu yazı daha da uzar gider, bu konu ile ilgili bu adreste bir yazı yazmıştım. Onun devamı olarak son olarak da şunu eklemek istiyorum;

    Hiçbir şekilde kanayan kol kesilsin, devekuşu olalım, pire yüzünden yorganı yakalım şeklinde bir düşünceye sahip değilim. Alternatif yolları düşünmeyi, en yapıcı olanını seçmeyi tercih ederim. Fakat o gece Savcı’nın elinde; delil olarak nitelendirilen görüntü CD’si, YouTube’da daha önce yaşanan aynı olay ve ardından alınan söz, bir de yetki vardı. Bence tercih yaptı ve tercih bence çok doğruydu.

    Avrupa Birliği’ne kabul aşamamızla, Nato’ya kabul aşamamızı karşılaştırdınız mı hiç? Peki bir Fransız parlementerinin, Almanya’nın yapmış ve kabul etmiş olduğu soykırımla, Tükiye’nin yapmamış olduğu (sözde) soykırım hakkındaki sözlerini diyemiyorum, varsayılan düşüncelerini?

    Bir silkelenmemiz gerekmiyor mu acaba?

  41. Fatih Şentürk

    Burası Türkiye diyebiliyorum sadece… Gerisini herkes biliyor zaten..

    Sadece kapattığımızla, kendimizi rezil ettiğimizle kaldık. Videoyu ekleyen rahatça geziyor hala ;) youtube.com engellenmiş, geri açılmış ne farkeder..

Düşünceni Paylaş!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir