23

Kuşakabin!

Bu, yaz mevsimi rehaveti ile yazılmış bir yazıdır : ) Daha önemli işleriniz varsa, vakit kaybı yaratmayalım size!

Yoksa ben de istemez miyim sizlere Steve&Barry’deki gibi bir başarısızlık hikayesini veya dünyanın tepesindeki Türklerin nasıl o tepelere çıktığını anlatmayı?

Başka bir ruh halinde oluyorum yazları. Ciddiyetsiz konular daha bir ilgimi çeker oluyor nedense. Her geçen sene de mevsimlerin hakimiyeti artıyor üzerimde. Bırakıyorum ben de kendimi… Direnmek neden ki?

Bu aralar arkadaşlarımın Fikir Atölyesi’ne mail ile gönderdikleri bazı mesajları tuttum. Onları paylaşacağım şimdi sizlerle:

Herhangi bir siteyi açtıktan sonra aşağıdaki kodu kopyala yapıp, internet tarayıcınızdaki url adres kısmına yapıştırıyor ve ‘enter’a basıyorsunuz. Bu size o sitedeki yazıları değiştirme şansı veriyor.

javascript:document.body.contentEditable='true'; document.designMode='on'; void 0

Şimdi bu bir işinize yarar mı? Yaramaz!

Sadece arkadaşlarınıza ufak şakalar yapmanıza olanak sağlar belki. Bir gazetenin ana sayfasında onu haber yapıp, sayfanın çıktısını alıp mail atmak gibi! (Dozu iyi ayarlamakta fayda var :)

Bir de revfad.com var.

Bu da yazdığınız yazıları ters yüz yapıyor.  ?o?iliq?lo il??u?lğ? ?p??l??? iqi? ?ooq???? ???? us?

Uçuk hocalar ayrı bir hoşuma gidiyor. Öğrencilerin onlara verdikleri cevaplar ise çok daha fazla. Bunlar o hocaların sınav sorularına 100 üzerinden 100 alan öğrencilerin cevapları!

Hoca: Bana bu sandalyenin var olmadığını ispat edin.
Öğrenci: Hangi sandalye?

Hoca: Bildiğiniz iki soruyu yazıp cevaplayınız.
Öğrenci:
Soru 1: İlk Milli Eğitim Bakanımız kimdir?
Cevap: Hasan Ali Yücel.
Soru 2: Hasan Ali Yücel kimdir?
Cevap: İlk Milli Eğitim Bakanımızdır.

Hoca: O günlerde devam etmekte olan bir davanın detaylarını verip; “sonuç sizce ne olur, neden?”
Öğrenci: Devam eden dava hakkında yorum yapılamaz.

Hoca: Risk nedir?
Öğrenci: Boş bir kağıda şunu yazıyor: “işte risk budur”

Farklı bir sınavda aynı hoca: Risk nedir?
Aynı öğrenci: Boş bir kağıda tekrar 100 alma umuduyla aynısını yazıyor: “işte risk budur.”
Not bu sefer sıfır!
Hoca: Aynı şartlar altında, aynı riski iki kere almak aptallıktır!

3 yaşında bir erkek çocuğu banyo yaparken testislerini annesine gösterip soruyor:
“Anne bunlar benim beynim mi?”
Annenin cevabı kısa: “Yok oğlum, henüz değil!”

T.C. Sağlık Bakanlığı nezdinde, AIDS ile mücadele dernekleri halkı bilinçlendirmek adına para ödüllü bir yarışma düzenlemiş. Yarışmanın sorusu şu: “Prezervatif’i bilinen adlarının dışında halkın anlayabileceği en açık şekliyle nasıl ifade edebilirsiniz?”

Ödülü Yozgat’dan bir kişi kazanıyor: “Kuşakabin!”

Sizin de pek ciddiye almadığınız yüzlerce konu olmuyor mu? Özellikle yazın…

Yorumlar 23

  1. Deniz TAPKAN

    Yaz okuluna gittiğimden biliyorum, hocalarda daha rahatlar yazın..

    Ders zoocoğrafya, konu Antarktika Bölgesi,
    hocanın hazırladığı Powerpoint gösterimin son slaytı.

    :)

  2. Uğur Özmen

    “why – why not” sorusu da, “risk nedir? – risk budur” sorusu da Muhan Sosyal hocaya aittir.

    Ona dair bir öykü daha… Sınavda zor bir vaka analizi soruyor. Genelde yoklama kağıdını öndeki bir öğrenciye verirken bu sefer kendisi bizzat her öğrenciye imzalatıyor. Öğrencileren biri bu işten kuşkulanıyor. Muhan hocanın kağıdı çok dikkatli tuttuğunu gözlüyor. Yoklama kağıdını alınca arkasına bakıyor. “Yeterli veri olmadığı takdirde, hiç bir vaka analizi çözülemez” yazılı. Muhan hoca “sus” diye işaret ediyor. Öğrenci bu notu kağıdına yazıyor. Kağıdı teslim edip çıkıyor.

    Ders nerede? İşletmecilik son sınıf öğrencilerine, imzalayacakları kağıdın önünü arkasını incelemeden imzalamamayı öğretmek.

  3. Yazar
  4. mehmet ERGİN

    Her gün aynı her sene aynı kişilerle tatil yapmak sıktı benimle tatile gelecek varmı ?

  5. Ayşe:)

    @tunc; en baştaki balıklı resme bayıldım :) yaşasın yaz rehaveti! gerçi birşeyler yapmayı en çok sevdiğim zaman yaz sabahlarıdır… sessizlik, bol güneş, esinti ve huzur!! güzel ve keyifli bir yazı olmuş teşekkürler! bu da benden olsun…

    @metin kahraman; siteyi görünce koptum :) bence de çok başarılı! ;)P
    @ erinç aşıcıoğlu; güzel bir noktaya değinmişsin, tabi oraya gelene kadar doğru düzgün geri dönüşüm yapılıyor mu onu da sorgulamak gerek ya…
    @hulya; kapalı tavşana bayıldım :)

    Sevgiler…

  6. hülya'da buluşalım

    Son günlerde ençok buna güldüm, en çok Harvard Ün.de hücre içinde yapılan video çekimini yani bunu ilgiyle izledim ve en çok da ekteki yazı yüzümde “anlamlı” bir gülümsemeye sebep oldu :)

    “Bir ülkede, ortasinda büyük bir havuzu olan cok güzel agaclar ve bitkilerle bezenmis büyük bir bahce varmis. Ama bahce de, havuzda bakimsizliktan icler acisi durumdaymis. Havuzun cevresini kurbagalar sarmis. Bu yaratiklar bütün gün bagirdigi icin gürültüden bahcede durulmazmis. Kurbagalar ise bu bahceyi cok severlermis cünkü onlari kimse rahatsiz etmez, onlar da canlari ne isterse yaparlarmis.

    Yalniz kurbagalarin tek sikintisi varmis. O da leylekler zaman zaman dalip aralarindan birini kapip götürürlermis. Kurbagalar ne önlem aldilarsa aklina esen leylegin gelip aralarindan birini kapip götürmesini engelleyememisler. Sürekli bagirdiklari icin de nereye saklansalar leyleklere yakalaniyorlarmis. Sonunda caresiz kalmislar ve bir kenarda sessiz sedasiz yasayan kaplumbagaya gitmisler.

    – Aman bize bir akil ver, demisler. Bu leyleklerden biktik. Gelip uzun gagalariyla içimizden birini kapip götürüyorlar. Bir türlü engel olamiyoruz.

    Kaplumbaga uzun uzun düsünmüs, sonra su nasihatte bulunmus

    – El ele tutusun. O zaman leylekler içinizden birini kapip götüremez.

    Kurbagalar bu akli çok begenmisler, hemen aralarinda toplanarak bunu uygulamaya karar vermisler. Artik hiçbir kurbaga kendi basina hareket etmiyormus. Hep el ele tutusmus halde duruyorlarmis. Ama daha ilk gün iri bir leylek dalmis ve bir tanesini kaptigi gibi havalanmis. El ele tutustuklari için hepsi birden ucmaya baslamislar. Korku içinde, bu manzarayi asagidan seyreden kaplumbagaya seslenmisler

    – Dedigini yaptik ama bak hepimizi birden kapti götürüyor. Ne yapacagiz simdi?

    Kaplumbaga hic umursamadan bagirmis asagidan

    – gidin ulan. Bana ne… Ne yaparsaniz yapin. Iyi oldu, senelerden beri kafami ütüleyip duruyordunuz zaten.

    Alınacak dersler:

    1. Birlikten dogan kuvvet her zaman yeterli olmayabilir.
    2. Size önerilen çözüm, sizden çok, çözümü önerenin işine yarayabilir
    3.Sessiz sedasiz duran kisilere dikkat etmek lazim.

    Sevgilerimle.

  7. erinç aşıcıoğlu

    benim bugünlerde taktığım bir konu var ilgililere ulaşırsa muhteşem olur .

    Biliyorsunuz ntv yeşil yayına başladı bu süper bir olay benim kafaya takdığım ise TUVALET kağıtları; çünkü bolcada tuvalet kağıdı reklamı var. fakat üretim kalitesi artırmak amacıyla %100 seluloz kullanımı var geri dönüşümle üretilenine rastlamadım.

    Bu konuya el atmamız gerktiğne inanıyorum. Çünkü kalite isterken geleceğimizin kalitesini ciddi anlamda tehlikeye atıyoruz. Dünyanın EN KIYMETLİ varlığnı münasip yeri temizlicez diye de TEHLİKEYE atıyoruz. mesela bi kampanya düzenlesek ve geridönüşümlede üretilen ürünlerin kaliteli olabilceni kanıtlasak bu durumu markalarla görüşsek, hem geri dönüşümle üretim mailytide düşmekte sanırım. onlarıda ikna etsek güzel olmazmıydı (bu yazının iğnesi herkese çuvaldızıda bize)

  8. Burak Ata Kılavuzoğlu

    bugün sıkıntıdan 3 günlük çürümeye yüz tutmuş elmayı yedim yerken de… (ya da ilk ısırıktaki karar aşamasında) nasıl olsa bu ademin elması değil, bütün insanlığın cennete olan kapılarını kapatmayacak, bu elma şeytani güçlere sahip değil, bu bildiğin elma, bildiğin yeşil elma, ısırdım…

    cehenneme hoşgeldin diyor şimdi midem.

  9. Okan TURNA

    Şu “risk nedir ? ” sorusunu soran hoca tadında başka bir hoca öğrencilerine boş kağıtları verir ve birer kompozisyon yazmalırını ister

    Tüm öğrenciler yazmaya başlar, kağıtlar dolar taşar ama biri hariç.Bu öğrenci sınav sonuna kadar düşünür ve sonunda kağıdı alır yere atar.Buda yetmez gibi üstüne basar

    Sonra bot izinin altına şunu yazar

    -Atam izindeyiz

    Tabiki 100

  10. Wime77

    Biri ciddiyet mi dedi?

    Bu ülkede en ciddi insanlar biz vatandaşları. En ciddiyetsiz olanları onları temsil edenleri. Bir sürü gereksiz işlerle uğraşan vekillerin yarattıkları sorunlarla uğraşan biz vatandaşlar. Onlar istedikleri gibi saçmalama hakkını kullanıyorlar. Onu bunu ergenekoncu yapıyorlar biri kalkıyor ODTU’yu yıkıcam diyor, biri kalkıp anayasa beni bağlamaz milli iradeye karşı kimse duramaz diyor.. Ne bu yaww BARN YARD mı burası?

    Şimdi üstüne biz de ciddiyetsiz olursak düzen bozulur mazallah. O yüzden ben bu hakkımı kullanmayı onlara bırakıyorum.

    Tunç sende ciddiyetsizlik belirtilerinin kırıntılarını bile göremiyorum. Bence biraz meclisten ders al:))

  11. Işıl

    çok çok ayıppp, ilgini çeken konuları ciddiyetsiz buluyor olman bu aralar, mevsimlere sığınıyor bile olsan,gerçektennnn ayıpp:) yazılar nasıl terse çevriliyor bu arada?

  12. Furkan TURAN

    İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, üniversitemizde verdiği bir seminerde anlatmıştı.
    (Kendi başından geçen bir olay.)

    Muhan Soysal adlı hocaları sınav yapacak.
    O kadar sevilen bir hoca ki dersini almayanlar bile sınava gelir.
    Kağıtlar çıkartılır, ve hoca soruyu tahtaya yazar: WHY?

    Kesin bir cevap yok tabi. En yüksek cevabı alan öğrencinin cevabı: WHY NOT?

  13. éNDéR

    ciddi yazılardan sonra okuduğum için sanırım üzerimdeki gülümsetme etkisi biraz fazla oldu…

    teşekkürler

  14. buraKargın

    Bir ignliiz üvnisertsiniede ypalıan arşaıtramya gröe,
    keleimleirn hrfalreiinn hnagi srıdaa yzalıdkılraı
    ömneli dğeliimş. Öenlmi oaln brinci ve snonucnu hrfain yrenide
    omlsaımyış. Ardakai hfraliren srısaı krıaışk
    osla da ouknyuorumş. Çnükü kleimlrei hraf hraf dğeil
    bir btüün oalark oykuorumuşz.
    Bıakn nsıal da düügzn oudkuunz, iignlç dieğl mi?

    Sveilegr Fkiir Ayöetsli…

  15. Yusuf İBİLİ

    Aslında bahsettiğin güzel bir konu. Hep aynı şeylerden -de- sıkılıyor insan değil mi? Çok sevdiğim için hergün sarma, dolma yemek gibi. Nerde damak tadım, lezzet keşfim? Ne zaman evde zeytinyağı biter veya sarmaya, dolmaya et kalmaz işte o zaman yönelirsin başka şeylere. Dış etkenlerin bizi yönlendirmesi, bazen istemesek bile.

    Bir doktor var senelerdir takip ederim ki inş kısmet olursa da tanışmak istediğim sayılı kişiliklerden. Burada yazıyor, aktarıyor bize. Bazen kendi derdini, bazen hastalarının derdini. Hayattan somut şeyler sunuyor, dersler veriyor. Tavsiye ediyorum.

    Özetliyecek olursam tek kaynaktan beslenmek, her zaman babamızın sözünü dinleyip hiç riske girmemek, başarının temeli değil bence! Keşfe çıkalım, sıcakları fırsat bilelim veya avantajlarını görmeye çalışalım. Bizi bekleyen güzel bir hayat, sıcak kumsal, şahane deniz ve akşam esintisi. Yapabiliyorsak ne mutlu bize.

  16. Tuncay Tuncer

    Özellikle yaz’ın kafaların başka diyarlarda dolaşmasına ben de hep takılırım… İnsanın en lakayıt olduğu ancak aslında en çok kendisi olduğu zaman gibi gelir bana hep. Kışın yoğunluğu, havanın isi tozu, şehrin karmaşıklığından mıdır yoksa yapacak şeylerin azalmasından mı bilinmez ancak yazları, tatil vs’den çok beni benimle bıraktığı için daha bi çok severim…

    İşte bu zamanlarda, kendi adıma hep önemsiz gibi görünen, ancak benim bilinç altımda aslında benim için çok daha keyif verici olan şeylere kafa yormaktan keyif alıyorum..

    Hatırlattığın için çok teşekkürler…

  17. Muammer Okumuş

    Açıkcası yaz dönemi ruh hallerimiz açısından çokta farklı sayılmaz.

    Ev arıyorum bu dönem taşınmak için. Sahibinden.com a girdim ve bakın ne buldum:D birinin fena canı sıkılmış.

    Teşekkürler Tunç.

  18. Morfikirler

    Ah bu yaz mevsimi…
    Dünya dediğin nedir ki dedirten, bir delinin mal beyanı…

    1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
    2-Gökyüzünde bi bulut
    3-Bitliste beş minare
    4-Bir yazlık biri kışlık iki platonik sevgili
    5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
    6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
    7-Palandökende bi palan, iki döken
    8-Kastamonu da üç kasto
    9-Üç fay hattı
    10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
    11-Dünyada mekan
    12-Ahirette iman
    13-Denizde kum
    14-Uzayda yerçekimsizlik
    15-Bi çuval gazoz kapağı
    16-Bi kiprit kutusu sigara izmariti
    17-Onsekiz saç biti
    18-Biri ingilizce 6 adet küfür
    19-Yirmi tane boş naylon poşet
    20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht
    21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
    22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
    23-Bi ayakkabı çekeceği
    24-Üç don lastiği
    25-İki büyük taş kütlesi
    26- Bir adet ağaç gölgesi
    27-Üç kuş kanadı sesi
    28-Bi sürü kedi köpek
    29-Bi marmara denizi
    30-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
    31-Her aksam karıştırılan dört çöp bidonu
    32-Çalip çalip kaçılan beş melodili apartman zili
    33-Nakit 15 lira
    34-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür

Düşünceni Paylaş!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir