New York metrosunda yaklaşık 200 kişinin, işlerine geç gitme pahasına, dakikalarca büyülenerek izledikleri iki sokak çalgıcısının verdiği ilhamla doğmuştu ‘Stand By Me‘ projesi.
Mark Johnson, birbirinden farklı din, ırk ve kültürden oluşan bu 200 kişinin, nasıl müzik sayesinde kendi ‘farklılıklarının’ üstesinden gelebildiğine o an çıplak gözlerle şahit olmuş ve bunu daha sonra bir müzik belgeseline dökmüştü: ‘Playing For Change‘ veya ‘Değişim İçin Çal.’
O proje dünya çapında o denli ses getirdi ve binlerce müzisyene ilham verdi ki, işte onlarda biri de bizden, Türkiye’den çıktı geçenlerde: ‘Doğa İçin Çal!‘
Hem de çalma çırpma olmadan, ‘Playing For Change’ ekibinden aldıkları manevi destekle…
Cem Karaca’nın oğlu Emrah, Erol Evgin’in oğlu Murat, Aslı, Bilge Kösebalaban, Can Şengün, Serdar Öztop ve Ozan Tügen gibi müzisyenlerin de içinde yer aldığı toplam 45 kişiden oluşan bir ekip, söz ve müziği Hasan Tunç’a ait olan, o çok sevdiğimiz ‘Divane Aşık Gibi’ türküsünü seslendiriyorlar.
Biz üç kişi biraraya gelmekte zorlanırken, onlar 45 kişilik bir ekip olmuşlar, hem de yaklaşık beş ay boyunca. Doğaya olan sevgi ve duyarlılıklarını müzikle ifade etmişler, hem de müthiş bir yorumla.
Açın sesini, yaslanın arkanıza:
Agaclar.net adına yapılan bu projede yönetmenliği, kurguyu ve düzenlemeyi Fırat Çavaş, yönetmen yardımcılığını Tayfun Turan, mastering’i Barış Büyük, web ve grafik tasarımını ise Fırat’ın annesi Vildan Özfenerci yapmış (ne anneler var:)
‘Doğa İçin Çal!” ekibin lideri Fırat’a bir cümle ile Fikir Atölyesi okurlarına ne mesaj vermek isterdin diye sorduğumda, aynen şunu dedi:
“Doğadan çaldığın yeter! Doğa İçin Çal!”
Müzisyenlerden Tolga Kıyak ise bana:
“Seçtiğim mesleğin insanlara bir şeyler anlatabilmek için doğru yol olduğunu ve yanlış giden şeyleri müzik sayesinde düzeltebileceğimize inanıyorum.” dedi.
Biz de aynen ona katılıyoruz da, Fırat’tan sonra kalan 44 kişi içinden neden Tolga’yı seçtiğimi eminim anlamışınızdır! O çünkü soyadı ile doğuştan bir FMK üyesi :)
Sitelerinde ise proje anlatımlarını şu sözlerle bitirmişler:
“‘Divane Aşık Gibi’ yollarda dolaşmaktan başka, hem mecazda hem de fikirde ‘Sen yağmur ol, ben bulut, Maçka’da buluşalım’ diyoruz. Yeni başladık, devam edeceğiz? Sizi de bekleriz!”
Haydi o zaman, hep beraber Maçka’ya :)
Ufak bir not: Geçen sene ‘Değişim İçin Çal’ projesini Recep İvedik’e adamıştık! Doğa İçin Çal’ı da, Blog Hareket Günü adına ve daha önemlisi, gelecek nesiller adına ‘açgözlü siyasetçiler‘e adayalım. Bizim çocuklarımız için olmasa bile, kendi torunları için doğayı öncelik listelerine almalarını ümit ederek! Lafla değil, icraatle! Çünkü bu sefer o ‘torunlar’ Amerika’ya yerleşseler bile yetmeyecek!
Yorumlar 26
nasil desem lirik tadinda
sanki sozleri biri cizmis
25 adam 20 kadin
adamis kendilerini boyamaya
elinize sağlik mükkemmel olmus emeği geçen herkeze teşekürler.
farkli bir fikir oldugu icin benim gozumde gercekten mukemmel bir izlenim olusturdunuz. Mumkunse devamini da gorsek cok iyi olacak.
Cok güzel olmuş.Sannedersem bir telofon şirketinin reklamıda
bu klibi örnek alınarak hazırlanmış…
BABA GERCEKTEN MÜKEMMEL !
GErçekten büyük emek harcanarak yapılmış bir çalışma. Kısa sürede çok güzel bir şekilde yayıldı çalışmanız. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Cok guzel olmus tebrik ederim yapanlari
Çok güzel hareketler bunlar :)
emeği geçen herkesin eline sağlık… paylaştığınız için çok teşekkürler…
Bizlerle paylaştığın için çok sağol. Gerçek bir müzik ziyafeti oldu.
sevgiyi unutmadan…
Doğanın ritmini bozmaya ancak bu ritimde, tınıda tepki gösterilebilir çok güzel olmuş bütün emeği geçenleri tebrik ediyorum.
Teşekkürler.
ben de klibi izlediğimde bayılmıştım. oldum olası çok severim birlikte söylenen şarkıları.. tebrikler ve teşekkürler hepsine.. tek yürek olma konusunda her geçen gün biraz daha ustalığa yaklaşmak dileğiyle :)
Teşekkürler o 45 kişinin yüreğine sağlık!
Emeğinize sağlık. Teşekkürler…
geçenlerde dinlemiş, beğenmiştim yorumlarını fakat bugün projenin amacını okuyunca daha bir keyifle dinledim.
teşekkürler..
sanatcının doğaya hizmeti diye ben buna derim ;)
“Bir” yorumu çok görmeyip ellerine, dillerine sağlık diyelim hep birlikte. Tüylerim diken diken oldu..
Bayıldım:)
Böyle şeylere tanık oldukça içimizde kıpraşan o tuhaf kelebek var ya, onun hiç ölmemesi dileğiyle…
Bu kadar farkli ve cesitli ses, nasil da ayni uyumu yakalayabilmis? Muthis bir emek var ve sonucu muhtesem olmus, basindan sonuna dek keyifli & etkileyici… herkesin emegine saglik.
Ben de çalamıyorum, kendimden çaldıklarımı saymazsak tabii.. :) Çok güzelmiş, yanlarında olmak isterdim.. Sevgiler..
Keşke bişeycikler çalabilseydim dedim….
Tunç abi çok güzel bir yazı olmuş bu… Sanatın güzelliği işte bu, dünyaya ve yüzyıllar sonra gelecek nesillere bile bir mesaj bırakabilmek. Ayağınızı denk alın diyebilmek…
Geçenlerde dinlediğim balkan festivalinin ardından bu aktivite daha da bir renk katacak müzik zevkime. Teşekkürler Tunç.
harika, etkileyici, birleştirici en hoş tarafı da huzur verici…
sen insanlara hayal satmaya çalışan bir insan değilmişssin sanki de, insanlığa hizmet eden birisin hissi verdi:)
çok güzel bi çalışma olmuş herkes yüreğini koymuş ortaya TEBRİKLER…
kesinlikle HARİKA…
Hepsinin sesine yüreğine sağlık gerçekten…
Bizi bu sayede tanıştırdığın için teşekkür ederim tunç abi…. tanıdığım herkesle paylaşacağım, çok güzel…
korunması gereken en önemli doğa için anca böyle bir güzellik yapılabilirdi..
herkesin doğayla kardeş olması dileğiyle…
teşekkürler..
çok güzel bir iş yapmışlar, tebrik ederim. 45 tane müzisyenin de teker teker yüreğine ve emeğine sağlık.
çevre bilincini arttırma amacıyla herkes kendi elinden geleni yapmalı. bazılarının şarkılarını söylemesi, sizin yazınızı yazmanız veya annne babaların çocuklarını bilinçlendirmesi gibi.
teşekkür ederim.