2012 için de demiştik. Geldiği gibi gitti! Şimdi sırada 2013 var. İyi ki de var.
Fikir Atölyesi’nde artık geleneksel oldu. Geçen seneyi değerlendirip, önümüzdeki yıl için ‘kendimizden beklentilerimizi’ yazıyoruz. Bir yıl sonra geri dönüp okuması şaşırtıcı olduğu kadar, düşündürücü de oluyor. Deneyin derim.
Şu üç soruyu birlikte cevaplıyoruz:
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
2.) Aynı soruya, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevap vermek isterdin?
3.) Bir üstteki yorumu yazan kişiyle yüz yüze olsaydın, verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Gelelim benim cevaplara…
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
2011 sonlarında, 2012 beklentim için şöyle yazmışım:
“Daha çok insana dokundum, onların hikayesini daha iyi anladım, sağlık sorun olmadı” O ‘şey’ bebek güzel doğdu. Belki ikincisine başladım. Bir de, 2012 ‘K’lerin yılı oldu: Küba, Kapadokya, Konya ve yine Kaş.”
2012’den aklımda kalanlarsa şunlar:
Etrafımda daha fazla sayıda mutlu insan oldu. Doğru insanlarla güzel dostluklar, bir serseriyle de can kardeşliğimiz başladı. Faili Meçhul Kıyak oyunumuzla ilgili harika haberler gelmeye devam etti. ‘Şey’ diye bahsettiğim bebek proje henüz doğmadı; rafta dinleniyor! İş açısından yoğun olduğu kadar, çok da keyifli bir yıldı. K’lardan sadece Kaş tamam; Endonezya sürpriz oldu, diğerleri ise ertelendi. Olsun! En güzeli de, sağlıkta sorun yoktu. (Bir de, gitmesinin 10. senesinde… 2012, annemi daha farklı özlediğim bir yıldı.)
2.) Aynı soruya, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevap vermek isterdin?
“2013’de deliliğe devam. Gezmeye devam. Rüzgara karşı uçmaya devam. Şu ‘şey proje’ olsun artık! Keyifli işlerden yaramazlıklara yetecek kadar gelir. Sağlıkta yine kimseye muhtaç olmadığım bir yıl.”
3.) Bir üstteki yorumu yazan kişiyle yüz yüze olsaydın, verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Bu soru (mecburen) bir tek bende cevapsız kalıyor. Bu yazıya ilk yorumu yazacak kişi için ise ben ‘bir üstteki kişi’ oluyorum!
[Bu arada 22 Aralık Fikir Atölyesi’nin sekizinci yaşına bastığı gündü. İyi ki varsınız da bu blog hala hayatta. Kalın sevgiyle.]
Yorumlar 18
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
Terör,kan,şiddet,zulüm…
2.) Aynı soruya, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevap vermek isterdin?
refah,huzur,zenginlik,sağlık
3.) Bir üstteki yorumu yazan kişiyle yüz yüze olsaydın, verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
umarım herşey istediğin gibi olur :)
Seni ilk başladığın günden beri takip ediyorum, yazılarının hepsini ilk paylaştığın andan beri okuyorum, hayatımda şu değişti, daha eğlenceli bir yaşam kıldım kendime…
2010 dan sonra hayatım bir dönüşüme girdi,acıyı,gözyaşını,kıvranmayı,insan a dair her duyguyu derin yaşadm..fakat ardımda bıraktım herşeyi 2013 de ,sevdiğim işi yapıyor ve bu alanda kendimi geliştiriyorum..hedeflerim ve hayallerim var,bunun için adımlar atıyorum,seneye bu sayfaya yazmak istersem şayet ,gerçekleşenlerle birlikte ,yeni hedeflerimi de eklemek isterm..sağlam bir meslek,aşk barındıran birliktelik,ve farklı boyutlardaki kendimden beklentilerimin gerçekleştiği yıl olarak bakıyorum 2013 e.2014 yılında yenilik dolu bir süprizle tekrar döneceğim:)
1- 2012 benim için iş hayatı açısından güzel bir yıldı. İstediğim sektörde beni geliştiren bir işe girmiştim sonunda. Temmuz’a kadar gelişimim hızla devam etti. Yıl sonuna doğru bana yine oldukça heyacan veren ve geliştirici olacak yeni bir işe geçtim. Hayata dair güzel tecrübeler edindim fazla yara almadan. Kısıtlı sayıda da olsa insanlarla iyi ilişkiler kurdum ve network’üm gelişti. İçime sinen birkaç yeni yakın arkadaş edindim.
Özel hayat o kadar günlük olmasa da ciddi bir problem yaşamadım ama sanırım yaşattım.
Yeni bir döneme geçtim ilişkimde. Yenilikler korkutucu ama artık benim için zamanı gelmişti.
2- Yeni işimde kendimi en kısa sürede geliştirip, insiyatif almayı istiyorum. Artık kariyerimi bu yolda çizmek istediğime karar verdim. Yakın vadede iş değişikliği planım yok. Huzurlu bir yıl geçirmek yeterli olacaktır.
Özel hayatımda önce sağlık sonrasında ise insanları değiştiremeyeceğimi kabullenmeyi ve iyi yanlarını görmeyi diliyorum. Aslında bunun için sistemli bir çalışma yapmalıyım ve düşünce sistemimi baştan aşağıya değiştirmeliyim. Bu konuda kararlı ve disiplinli olmayı başarmak istiyorum. Hıslarımı da azim düzeyinde tutabilirsem süper olacak. Aynı zamanda İspanya ya da İtalya’yı görsem hiç fena olmaz. Ve bu yaz Kaş’ta da minimum 5 gün geçirmeyi hedefliyorum.
3- Elif, inşallah sağlık dolu ve görmek istediğin yerleri ve fazlasını görebileceğin bir yıl olur senin için..
2012’in ilk yarısı yoğun ve yorucuydu. Anahtar sözcük çalışmak… Tatilde yurt dışı, nefes almaktı. 2012’in sonu başka bir çalışma konusuyla geldi. Yine yoğun, yorucu ama bu kez çok keyifli…
2013’te kendim için sadece “sağlık”, kurumum içinse verdiğim emeğin karşılığını kurumsal düzeyde bulmasını istemek çok mudur? Tatilde önce Endülüs, sonra kuzey ışıklarını görebileceğim daha uzak bir coğrafyaya yolculuk planlarım gerçek olsa…
Yağmur, bugünkü Avrupa rüyasının çocukluk yıllarını okuyorsun. Burada geçer akçe olmaması, o bilgiyi anlamsız kılmıyor. 2013, öğrenciliğini de aşkını duya duya, doya doya yaşayacağın bir yıl olsun.
2012’nin bana getirisi oldu mu bilmiyorum, götürdüğü neler var onu bile bilmiyorum. Tek bildiğim hayatımın istediğimden çok farklı bir yön aldığı…
Yıllarca birlikte güldüğüm, ağladığım, zaman zaman saçmaladığım arkadaşlarımı hayatımdan çıkardım. Ben hep iyi niyetli olduğumu düşünüyorum, ki herkese göre de böyleydi. Üzülmüyorum. Ama kolay kolay nefret edemeyen bir insanın nefretini kazanmayı istemezsiniz, inanın. Sonuç olarak 2012 bana en yakınlarımın da beni sırtımdan vurabileceğini öğretti.
Tüm bu olaylar olurken beni asla ve asla bırakmayan tek kişi vardı. Canım sevgilim. Ona ne kadar teşekkür etsem azdır. Hem arkadaş hem sevgili oldu bana. Durup durup düşünüyorum da; zor bir yıl oldu benim için. Çevremdekilerle bu kadar sorunlarım varken ailemle de türlü olaylar yaşadım. Annemle bir süre hiç konusmadık. Zaten pek görüştüğümüz yok, babam ve babaannemle yaşadığımdan.
Babam desen tek ortak noktamız aynı evde yaşıyor olmamız? Paylaştığımız hiçbir şey yok bu ev dışında. Bu yüzden şehir dışında bir üniversiteye gitme istediğim aynı zamanda da sevgilimle hayallerimiz vardı. Gerçi ben bu sene herhangi bir bölüme yerleşmekten başka bir şey istemiyordum. Kendimden o derece umutsuzdum. Başka bir şehir olmadı. Antalya?da kaldım. Akdeniz Üniversitesi. Eski Yunan Dili Edebiyatı.
İlk görüş ve düşünceleriniz ?O ne öyle lan?!? olabilir. Bende de aynısı olmuştu. Fakat bölüm hakkında araştırma yaptıktan sonra fikirlerim tamamen değişti. Her ne kadar Türkiye de para kazandırmayan, değersiz bir bölüm olarak görülse de, Avrupa da bu bölüme çok saygı duyuluyor. Sonuçta mitoloji, tarih ve felsefeyi kapsıyor.
Şu anda Almanca hazırlık görüyorum. Seneye de Latince ve eski Yunanca eklenecek. Benim için çok zor olacak; ki düzenli çalışma özrü olan bir insanım. Neyse hayırlısı diyelim?
Geçen seneye göre büyüdüm sanırım. Her sene biraz daha büyüyorum. Fikirlerimle birlikte karakterim de değişiyor. Her geçen yıl kendimi daha iyi tanıyorum.
Sadede gelecek olursak daha gencim, toyum, körpeyim. Önümde uzuuunca bir yol var. Zaman zaman engeller çıkacak, evet. Ama her ne olursa olsun, bu yolculukta elimi bırakmayan biri var.
2013 benim yılım olacak, bunu hissediyorum.
Sevgili Sena,
Babaanneni kaybetmene çok üzüldüm. Ben bu acıyı daha önce hiç tatmadım. Düşünmek bile istemiyorum. Başınız sağolsun, mekanı cennet olsun…
Dileklerini gerçekleştirebildiysen ne mutlu sana. Tüm istediklerini yapabilmen dileğiyle; mutlu yıllar…
2012; buldugum diğer yarımla artık bütünleştiğim bu yıl, senelerdir öğrendiğim ‘her şeyden önemli olan ben, sağlık, aile ve sevdiklerim felsefesini uygulamaya geçirdiğim yıl oldu. Artık daha çok kendimim, sınırlarım artık daha çok ben. Ve ilk defa bu kadar yakın ve bu kadar sevdiğim birini kaybettim, babaannem. Çok zormuş. 2012 yılım aslında belirgin, ancak kendi içinde kamaşıktı benim için. 2013’ün hep sağlıkla, daha huzurlu, daha az karmaşık geçmesi dileğiyle.
2013 okul zamanlarından sonraki ilk önemli adımlarımı attıgım yılım oldu. Çok şükür hep sağlıkla, daha huzurlu ve daha az karmaşık. Yani dileklerim gerçek oldu:) Sıra ilk önemli ikinci adımlarda yine hep sağlıkla, huzurla ..
Hümeyra merhaba,
İnşallah herşey istediğin gibi olur, pembe bulutlar her zaman güzeldir. Aşk harika birşey ancak ‘kendin,sağlık ve aileni’ unutmaman, unuttugun anda da üzülerek hatırlamaman dileğiyle sana mutlu yıllar dilerim.
Ben bu 2012 de hayatıma anlam katan kişiye sahip oldum. wolkan annemden babamdan vazgeçecek kadar aşığım ona. öyle fazla söze gerek duymuyorum.
2013 e sevdiğimle giricem. yanında olmasam bile onun varlığını bilmek bile bana yetiyor. hele de bıze mutluluk veren o tunç abimize çok teşekkür ediyoruz. Tunç sana sesleniyorum: sen bizim hayatımızdan hiç çıkma, sevgilim de ben de sana ayrı bi AŞIĞIZ.
2010 hiç üzülmeyeceğimiz bir senemiz olacak buna inanıyorum.
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
Açıkçası çok fazla bir şey kalmamış aklımda 2012’ye dair. Tiyatro kulübü olarak oyun sahnelemiştik, o oyunu ünlü bir tiyatro dergisinde haber etmiştim. Bir kızdan hoşlanıyordum ama sevgilisi oldu, kız Feray Darıcı’ya çok benziyordu. Yüzmeye gidiyordum ama sonradan bıraktım, bırakınca bel fıtığı ağrılarım arttı. Hazırlık sınıfında yaz okuluna kaldım, yine tatile gidemedim. Esrayla birlikte bir reklam çekimine katıldık ancak reklam çekiminin sonucunda bize vaat edilen 4 günlük ücretsiz tren seyahatini vermediler. Sebebi de erkeklerle kızların aynı trene binmesini uygun olmayacağıymış. Ne hoşlandığım kızla sevgili olabildim, ne tatile gidebildim, ne vücut geliştirebildim… Hayallerimin bir çoğu hala olmadı. Sanırım da olmayacak ve ben hep en iyinin hayalini kurarken en kötüyle yetinmek zorunda kalacağım. Esra’ya çok güzel ve özel bir doğum günü hediyesi hazırladım, kartonbardak’la ve diğer tumblr yazarlarıyla tanıştım. Esra’yla ilgili çok üzücü ve sarsıcı bir haber aldım ve o günden sonra bir erkek olarak kadınlara bakışımda ve cinselliği yorumlayışımda çok büyük bir değişiklik oldu. Umarım Esra bir daha bana böyle büyük bir acı yaşatmaz. Ne yazık ki şöyle bir olgu var toplumumuzda, kadının kalçasına bakıp da organı kalkmayan veya ağzı sulanmayan erkek gaydir. Veya yapabileceği halde kızlarla seks yapmayan erkek gaydir. Bu konuda uzun bir yazı yazabilirim ama yeri ve zamanı değil.
2.) Aynı soruya, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevap vermek isterdin?
Esra ile birlikte İzmir’e trenle gittik, aynı odada kaldık, iki gün bile olsa harika geçti. Zaten bir kere Esra’yı görmeniz lazım, nasıl çocuk, nasıl saf, nasıl şapşal. Tiyatro kulübünde çok güzel oyunlar hazırladık ve artık ben de oyun yazmaya başladım, ileriki zamanlarda başkalarının yazdığı ve oynamaya mecbur kaldığım oyunlar olmayacak, kendim yazıp kendim oynayacağım ve umarım oynatacağım. Yutrdışından gelen dünyaca tanınan tiyatro topluluğuyla birlikte harika bir projeye imza attık ve gerçekten çok büyük bir başarı oldu. İkinci sınıfa geçtim, lanet olası okulumdan kurtulmama sadece 3 sene kaldı. Tiyatro sanatçılarından oluşan bir çevrem var, onlarla artık birer arkadaşmışız gibi oturup çay kahve içiyoruz hatta bara gidiyoruz. Kütüphanem çok büyüdü. Kilo aldım ve biraz da olsa kas yaptım ve böylece bel fıtığı ağrılarımda azalma oldu.
3) Bir üstteki yorumu yazan kişiyle yüz yüze olsaydın, verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Vallahi İsmail sana ne diyebileceğimi dakikalardır düşünüyorum ve eğer yüz yüze olsaydık tek bir şey söylerdim:
Sen işi halletmişsin, diyecek bir şey bırakmamışsın, umarım seni ters düz edecek bir şey olmaz yani umarım hiçbir şey pişmanlık duymana sebep olmaz.
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
2012?de yaza rehber olarak girmeyi planladığım ve üniversite için kurduğum hayallere yer vermiştim. M mm neler oldu? Yaza rehber olarak girebilirdim, fakat olmadı. Antalya?da çok daha iyi bir işe tutundum. Kısa zamanda yükseldim. İsteklerimin üzerinde gelirler elde etmeye başladım. Ta ki sevgilim ve ailesi ile sorunlarımın, beni boğma noktasına getirene kadar. Ani bir kararla işten ayrıldım. Sorunları çözmek için uğraştım, uğraştım, uğraştım. Hatta, 2012?ye sevgilimden öte, ailesi ve çevresi ile olan sorunlarım damgasını vurmuştur diyebilirim.
Bunun yanında cesaretim ve girişimciliğim beni bir kez daha tatmin etti. Bir işe başladık ve gayette güzel ilerliyor? Üniversite konusuna gelince; istediğim bölümü kazandım fakat bu sene de Antalya?da kalmayı tercih ettim. İyi ki gitmemişim diyorum.
2.) Ayni soruya, mutlu bir insan olarak, bir yil sonra bugun nasil cevap vermek isterdin?
Bir senelik bir tecrübenin ardından bu soruya daha reel bir cevap vereceğim. Bu günlerde sevgilimin annesi ile görüşeceğiz, gün aldık. Bu sorunların tamamen çözülmüş olmasını istiyorum. İşimin ise yazın beklenen düzeye ulaşmasını temenni ediyorum. Üniversite için ise, artık ?son şans? dediğim sene. Tanıştığım insanlar beni ?ille de İstanbul? takıntımdan uzaklaştırdılar. Sadece istediğim bölümü kazanmak yeterli olacak. Ve bir kez daha söylüyorum, Yağmur?um dinmesin.
3.) Bir ustteki yorumu yazan kisiyle yuz yuze olsaydin, verdigi cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Sevgili Aycan, geçen sene bende çok uzun bir yazı yazmıştım. Benden sonra yazan kişi ise yazının uzunluğundan yakınmış, saçma sapan bir cevap vermişti. Neyse ki ben keyifle okudum diyebilirim. Her ne kadar karamsar bir başlangıç yapsan da. Blogunun ve kitabının adını gerçekten çok merak ettim. Mutlu yıllar diliyorum?
2012 deyince iletişimsiz ve zor bir yıl hatırlıyorum. Üzüleceğim çok şey oldu. Hayatımdan gidenlerin bolca olduğu bir zamandı. Senelerdir beraber olduğumuz bazı arkadaşlarımla yollarım ayrıldı. Facebook’ta bile grubunu, bloğunu kurduğumuz yaklaşık 20-25 kişiden oluşan yılların arkadaşlıkları sanki bomba atılmışçasına dağıldı. Minik atomlara ayrıldı. İletişimsiz kaldığım, hiçbir şekilde konuşamadığım ve buna çok üzüldüğüm başka kişiler de oldu. Kendimi ifade edemedim. Kalbimin tam ortasında bir hançerle yaşadığımı düşündüğüm günler geçirdim. Sanki bu bir yılı çok yıl gibi yaşadım. 2012 tersinden vitamin hapı, ters pharmaton gibiydi… Hani sıkı vitaminlerin içinde çok farklı vitaminler vardır ve hepsi bir arada çok güçlü canlandırıcı bir etki yapar ya, bu sene bir çok şey bir araya gelip öldürücü etki yaptı. Şükür hayattayım. Seni öldürmeyen güçlendiriyor mu? Pek emin değilim, mutlu olmayı güçlü olmaya tercih ederim. Mayalar’a hak verdim. Belki de herkes bu yılda kendi kişisel kıyametini yaşıyordu. Başka kayıplar da oldu, yakın çevremden değilse de ikinci halkadan. Onlar başka dünyalara gittiler… Nurlar yağsın üzerlerine.
İyi şeyler de oldu tabii. Ufak tefek sorunlar hariç hamdolsun sağlık iyi idi. İyi şey olarak, proje editörlüğünü üstlendiğim bir kitap en çok satanlara girdi. Kitabı yapma fikri bana aitti, insanlığa hizmet veren kitaplardan biri olduğu için memnunum. Ama bu kitapla ilgili de bir takım üzüldüğüm şeyler oldu. İkinci iş olarak benimsediğim yoga öğretmenliği hakkını kazandım, uluslararası yoga federasyonu onaylı bir sertifikam oldu. Bu beni gerçekten çok mutlu etti. Yaklaşık 8 yıllık yogaya verdiğim mesaim artık yeni bir ufka açılmış oldu. Bunun dışında yeni dostluklar kurduğum, kendi ruhsal klanımı genişlettiğim, insanların hayatına olumlu anlamda dokunabildiğim bir yıl oldu. Ektiğim güzellik tohumlarının yanıtı aldım. İnanılmaz sevecen mutluluk dolu geri dönüşümler yaşattılar bana, tanıdığım tanımadığım bir çok insan. 2012’nin sonunda da nihayet hep yapmak istediğim ve ne zamandır ertelediğim bloğumu açtım. Şimdilik çok amatör ama önemli değil, büyüyecek onu kendi doğduğum ayda Aralık ayında yeniay’da açmak istiyordum ve gerçekten o zaman açabildiğim için mutluyum. Hatta onun açıılşı çok eğlenceli oldu. Adeta saat tuttum ve güneşin gökyüzünde yükseldiği en yüksek saat olan öğlen 12?de yayınladım ilk yazıyı… Zaten benim bloğum da bu tür ruhsal, spritüel konularla ilgili. Bu arada bir de senaryo yazdım. Henüz ne yapacağımı bilmiyorum ama senaryo da yazabildiğimi görmek beni mutlu etti. BÜ?de senaryo hikayesi eğitimi almıştım bu arada… Onu alırken de çok eğlendim.
2013′ten beklentim sağlıklı, mutlu bir yıl olması… Neşeli bir yıl. Dargınlıkların bittiği bir yıl. Dostlukların değerini yeniden yeşerttiği. Neşenin sarmaladığı… Eğlenceli… Kendimin ve sevdiklerimin sağlıklı ve afiyette olması en büyük dileğim. Yolunda giden şeyler yine yolunda gitsin isterim. Senaryomun filme çekilmesini çok istiyorum. Bu işi de kıvırabileceğimi gördüm bu bana ümit verdi. Bloğumu geliştirmeyi de umuyorum. Ayrıca ikinci romanımı da yazabilmeyi hatta bitirebilmeyi umuyorum. Yoga ile ilgili bu sene niyetlendiğim ama malesef çeşitli nedenlerle gidemediğim bir yurt dışı deneyimi yaşamak istiyorum. Bu ya Fransa’nın bir köyünde, ya Tayland’da ya Hindistan Kerala’da ya da Amerika’da New Mexico’da olabilir. Umarım en hayırlı olanı seçer ve ashram deneyimini yaşarım. Özellikle Kundalini Yoga insana gerçekten bu dünyadan yükseliş, uçma deneyimini yaşatıyor ve ben Kundalini yogada karar kılacağım ek olarak. Keyifli ve şükür dolu anlarla geçsin. Tanrı’ya gülümseyeyim…
Sevgili Yunus Emre Akan, sevmediğin bölümü değiştirmek için uğraşına şapka çıkarıyorum. Harikasın… Daima sevdiğinin peşinden gitmeni diliyorum. Sevdiğin şeyi yapmaktan vazgeçmemeni. Seni yolundan alıkoyacak, ‘aman o işten para kazanılır mı’, ‘bu saatten sonra olur mu?’, ‘başladığını bitir’ gibi sözlere kulak asmamanı diliyorum. İnsan sadece ne için dünyaya gelmiş ise onu yaparsa başarılı olur, onu yaptığında evrenle doğru frekansta olduğu için bereket kanalları da açılır, işleri kolaylaşır, mutlulukla sağlıkla işini yapar, özel hayat iş ayrımı olmadan bir bütün olarak hayatına devam eder. Bu çok önemli. İnsanın sevdiği şeyi bulması ve bunun peşinden gitmesi gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşıma gittim, erkek kardeşi işletme okumuş ve şimdi muhasebe-finansla uğraşıyor, iyi bir işi var ama yaptığı işten dolayı çok mutsuzdu. Aslında satışçı olmak istiyor ama bir engel çıkmış önüne, yaşı… 31 yaşında, yeniden başlamak için zor demişler, etraf diyor ki ?artık yaşını başını aldın bu saatten sonra değiştiremezsin, hem bildiğin iş çalış?. Çocuk ise muhasebe işinde süper mutsuz. Ona ve ablasına dedim ki, kardeşin için geç olduğunu söylüyorsun. Oysa bir düşün, 30 yaşında bir adam ortalama 75 yıl ömrünün daha ne kadarını yaşamış. Demek ki bu hesaptan bakarsan sevmediği bir işte yıllarını geçirecek… Gitgide sağlıksızlaşacak ve mutsuzlaşacak. Ne yapacak sonra emekli olunca ölümü mü bekleyecek? Geç değil asla. Hiçbir zaman. Asıl sevmediğin şeyi yaparak geçirdiğin yıllar kayıp, o zaman işte hafta sonunun yolunu gözler ; ?aman iki hafta tatile çıkayım da hayatımı yaşayayım? diye beklersin. İnsan her yaşta, başka bir vitese geçebilir, başka bir yola çıkabilir. Hayat daima hareket edenleri sever. Oturup bekleyenleri değil. O yüzden sevgili Yunus Emre, ne istiyorsan onun peşinden git… Bir kaç engel çıkacaktır önüne, senin niyetini denemek için… Bu illa ki hayatın kuralıdır, en sevdiğin şeye vardırmadan onun değerini anlayasın diye ter döktürür sana, o yüzden döktüğün terleri keyifle sil ve yola devam et… Vazgeçmediğin yerde başarıyla karşılaşacaksın… Ve evet sevdiklerini sımsıkı kucaklayarak…
Hoşgelsin 2013
Blogu uzun zamandir takip ediyorum gecen sene ilk defa bir seyler karaladim uzerinden bir sene gecince okumasi hakikaten cok guzel. Tunc fikiratolyesi olarak cok guzel islere imzani atiyorsun devami da gelecektir. eline koluna saglik diyorum.
Gelelim sorulara;
1.) Hayatimin en zor ve en yogun yillarindan birisiydi. Ankara merkezli cok onemli bir projeye ortaklik yapmak gercekten cok farkli bir tecrube oldu.
Gecen sene bu soruya cevaben olgunlastigimi dusundugumu yazmisim ki, bu konuda epey bir yanildigimi fark ettim. Her gecen gun biraz daha olgunlastigimi iyiden iyiye hissediyorum. Bazi soumluluklarin gercek karsiligini da gormus oldum boylellikle. Ha icimdeki cocuksu ruhu oldurdugumu bilmekte gercekten uzucu.
Gecen sene koydugum hedefleri gerceklestirdigimi gordum. Bu da beni sevindiren ayri bir konu. Bir turlu sevemedigim bolumu birakip tekrar sinavlara hazirlaniyorum. Bu arada bos durmayip kendime ait reklam ajansini actim ki, bu kadar hizli ve guzel olacagini hic tahmin edememistim. Arkadaslik konusunda da kendimi gelistirdigimi dusunuyorum. Ask mesk aile konulari ne iyi ne kotu yonlu degismedi.
Cok zor mental ve bedensel anlamda cok yorucu ve zaman zaman cok berbat bir yil olmasina ragmen ustesinden geldigimi dusunuyorum.
2.) 2013’un; hedefledigim uni. ye girmis, sirketin istanbul ofisini acip istanbula gercek manada yerlesmis, is guc islerini pazarlari kahvaltimi rahatca yapacak kadar da olsa duzeltmis ve mumkunse 2012 kadar yorucu gecmemis olmasini diliyorum. Ozellikle ankaradan kacip istanbula yerlesme kismina biraz takinti yapmis durumdayim.
Saglik sorunlarindan uzak, sigarayi azalttigim (biraksam da fena olmaz), daha cok kitap okuyup filmleri vizyondayken izleyebildigim, aile sorunlarini cozdugum bir yil olursa da hayir demem. Ask ve para gelirse de kapimizi kapatmayiz:)
3.) Sevdiklerine (sevgiline ve arkadaslarina hatta ailene) onlari ne kadar cok sevdigini, onlarla beraberken yasadigin duygulari hissettirmekten ote yuzlerine karsi soyle. Hayatta herseyi kazanabilirsin ama kaybetmemen gereken tek bir sey varsa o da seni seven insanlardir.
Uni. konusu kafanda cok yorma derim. Kazanabileceginden suphe duyma yeter. Dedigim gibi bu dunyada insanoglunun kazanamayacagi (basaramayacagi) bir sey yoktur. Bunu bil ve buna inan yeter.
Umarim 2013 sadece senin degil herkesin yili olur.
Umarim gonlundeki uni. yi kazanir ve orada mutlu olursun.
Herkesin yeni kutlu olsun.
Not: Telefondan yazdigim icin turkce karakterlerdeki sorundan dolayi ozur dilerim.
*2012 harika bir yıldı. Londra, İskoçya ve Fethiye benle tanıştı nihayet! :) Yamaç paraşütü
yaptım, korkularımı 2000 metreden aşağıya attım, hepsi yok oldu, gitti. Beki Erikli ile tanıştım, seminerine gittim. Çok, çok fazla kitap okudum. Queen ve Adam Lambert’ı canlı
izleme/dinleme şansına eriştim. Tüyap’ı fethettim. Iphone’um oldu nihayet. Harika filmler izledim, festivallere gittim. Ailemle harika vakitler geçirdim. Falan filan. :)
**2013 yıl müthiş geçti. Norveç’te ne güzel eğlendim öyle! :) Arizona ve Burning Man harika süprizler oldu. NS yayınlandı, çok sevildi. Aklımdaki her güzel plan gerçeğe dönüştü.
***Sevgili Aras, size iyi bir 2013 diliyorum. Üniversitenin tadını çıkarın, sonra insan çok özlüyor. :) Carpe diem.
1.)2012 deyince ne hatirliyorsun?
Hayatimin en zorlu yılı olcagindan emindim gecen sene buraya yazarken oldugu gibi. Oyle de oldu. Doğru kararlar verdigimi, dogru arkadasliklar kurdugumu bi kere daha kanıtladi bi kere daha bu yıl. Bazilarinin hayatimdaki yeri gercekten asla degismicek yer aldi. Ask hayatim her seyiyle mukemmeldi. Universiteli olma yolunda da emin adimlarla yuruyorum. Tek kotu yanı ilk defa bi yakinimi kaybettim. Su ana kadar bunun nasil bir duygu oldugunu bilmiyodum. Sadece tahmin ettigimi saniyodum, meger tam olarak da tahmin edilemiyomus. Bu da hayatin bi parcasi ama.
2.) Ayni soruya, mutlu bir insan olarak, bir yil sonra bugun nasil cevap vermek isterdin?
Aslinda bi soruya nasil bi cevap vercegimi bilmiyorum. Cunku ayni kliselesmis seyleri soylicem. Ama 2013 benim yılım oldu Universiteli olduk, ituye de gittik tum cabalarim ve mentorum sayesinde. Uzerimdeki hakki bi baska cunku dostumun. Yakinimdaki insanlarin degismicegini biliyodum ve hala ayni yerdeler. Saglik sorunları olmayan bir yil gecirdim. Guzeldi bu yıl gercekten belki de ciddi olarak buyuyup degisim gecirdigim yıldı.
3.) Bir ustteki yorumu yazan kisiyle yuz yuze olsaydin, verdigi cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Sana burda bir suru sey yazardim aslinda ama ozetlemek gerekrse; 2012deki gibi durgun olma bu yıl. Sana iyi seyler getirebilcek bi yil cunku 2013. Kendini yipratma ve kendine olabildigince zaman ayirmaya bak. Bunu yapcagindan eminim. Para, hedefler gerceklesir. Ask hayati icin verebilcegim tek tavsiye senin de dedigin gibi akrep burcundan uzak dur olabildigince. 2013 Ayni universitede gecirebilcegimiz bir yil olur umarim aras. 2013 benden sonra senin yılın olsun mentorum.
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
Zor bir seneydi. Aslında bu 2013 için daha fazla umut verdi bana. “Daha kötü olamaz ya?”, diyorum kendime. Üniversiteye kapağı at rahatla diyenler, bu sene de anlayamadım neye dayanarak bunu söyleyebildiniz. Zor ve mutsuz bir yıldı benim için 2012. Yine de iyi ki yaşadım ve bitti!
2.) Aynı soruya, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevap vermek isterdin?
Bu soruyu benim için zor. Doğrusu biraz da cevaplamaktan çekiniyorum. 2013’ün hayatımdaki önemli yıllardan biri olacağını hissediyorum, her yeni yıldan önceki son haftada olduğu gibi. Umarım istediğim şeylere daha çok vakit ayırmış olurum 2013 biterken. Şimdi, geçen senelerde yazdıklarıma bakıyorum da; aşk, para, hedefler… Ve bu kadar zaman geçtikten sonra hepsinden çok uzakta kalmışım. Bu sefer bunlardan bahsetmiyorum pek. Bu şekilde 3-4 yıl sonra bu yazımı okuyan halime bir selam gönderiyorum, “Baksana, bu sene olgunlaşmışım herhalde, aşktan da paradan da bahsetmiyorum.”
3.) Bir üstteki yorumu yazan kişiyle yüz yüze olsaydın, verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Tebrik ederim. 2012 sizi yormuş anlaşılan ama mühim mi? Başarmışsınız :) Hayat işte… Yazdığını okurken “yeni bir hayata başladım” cümlesini “yeni bir haftaya başladım” diye okudum ilk seferde. Bu anlamsız sebebe dayanarak, belki de yeni yılınızda her hafta başka bir hayatınız olur, kim bilir? Her hafta yeni bir roman, yeni arkadaşlar ve aşklar… Mutluluk dolu bir yıl dilerim.
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
Her yıl bir önceki yılı oturup yazarım, benim en sevdiğim rutinlerimden biridir. Buna artık buraya yazdıklarımı okumak da dahil oldu. İki gün önce aklımdaydı. Bugün mailde görünce hemen bir sene önce ne yazdığımı buldum. Sonuç: Evet artık doktasını bitirmiş adının önünde Dr. ünvanını zevkle taşıyan biriyim. İsteklerimden biri olmuş. Düşündüğümden geç oldu ama sorun değil, sonuç önemli nihayetinde:) Fakat aşk yine yok. Ben oldum da karşılıksız olunca bir işe yaramıyor maalesef. Genel olarak 2012’ye baktığımda ise çok zor geçtiğini söyleyebilirim. Tezi bitirmek ayrı, jüri ayrı dertti. İşsizlik apayrı bir sıkıntıydı. Bununla birlikte bol seyahat ettim, roman okumaya yeniden başladım ve harika yeni arkadaşlar edindim. Yani.. haksızlık da etmek istemiyorum 2012’ye :) ama bittiğine ne yalan söyleyeyim çok seviniyorum:)
2.) Aynı soruya, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevap vermek isterdin?
Artık kök saldım. Oradan oraya yuvarlanmalar bitti. Yepyeni bir hayata başladın. Klasik olacak ama evini, yuvanı, işini, gücünü kurdun. Biliyorum sevmezsin sen böyle toplumsal kabul gören hayat tarzlarını ama bu sana iyi geldi. Kendi hayatını kurmak, yeni bir yol almak gibisi yok.
3.) Bir üstteki yorumu yazan kişiyle yüz yüze olsaydın, verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Ömer Enis Şen, ne mutlu sana.. Hayattaki yükselmelerin hep devam etsin:) Salih’le de daha çok görüşün:))
1.) 2012 denince ne hatırlıyorsun?
2012 çok farklı bir yıl oldu. 2010’da yeni bir aşk, 2011’de işte yükselme, 2012 kendi işimi kurma. Fantastik bir şekilde devam ediyor.
2012 yılı iş kurma heyecanı dışında bloğuma daha fazla zaman ayırdığım bir yıl diyebiliriz.
2.) Aynı soruya, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevap vermek isterdin?
İşimde ve özel hayatımda mutlu kalmaya devam etmek istiyorum. Bu sayede çok daha fazla insanı mutlu edebiliyorum.
Umarım başarabilirim.
3.) Bir üstteki yorumu yazan kişiyle yüz yüze olsaydın, verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
2012 yılını mutlu geçirmen benide sevindirdi. Umarım 2013 yılında daha çok zaman geçiririz. Şöyle geriye dönüp baktığımda 2012 yılında sadece telefonda görüşmüşüz.
Ayıp bize.. (Bir küçük olarak en çok ayıp bana)
Selamlar.
1) İlk gününden beri katıldığım bu klasiği bekliyodum zaten.. 2012 mutsuz olduğum bir iş ile sıkıntılı günler geçirerek geçti. 2012 sonunda işimi değiştirdim ve hayatımdaki bir çok şey de işimle birlikte paralel olarak değişti. Dolayısıyla 2012 ilk 3 çeyreğini düşündüğümde genelde sıkıntı ve stres dolu günler geliyor aklıma. Son çeyreği ise inanılmaz keyifle yaşıyorum.
2) İyi ki yaşadığım şehri ve çalıştığım işi değiştirmişim (ki şimdiden bunu söyleyebiliyorum aslında, ama umarım aynı şekilde artarak devam eder), kendime çok daha fazla vakit ayırabiliyorum. Yeni iş uğurlu geldi yeni bir kız arkadaşım var. Hayat bana güzel, daha ne olsun :))
3) Forumunu ilk günden beri takip ediyorum ama itiraf etmeliyim ki 2012 içinde seni çok fazla takip etme şansım olmadı. Geçenlerde Başarısızlık Zirven’i sonuna kadar izleyebildim sadece ve inanılmaz keyif aldım. Hayatımda bu kadar kasılmadan yapılan bir zirveyi ilk defa izledim. Ali Sabancı’nın Ali Sabancı olduğunu bilmesem kim bu gevşek adam derdim.. Neyse uzatmıyım. Bildiğim kadarıyla bir çocuğun yok ve olmasını çok istiyorsun. Umarım bu isteğin yeni yıl ile birlikte gerçekleşir, gerçekleşmese de en azından adımları atılır :) Ne diyim çok daha mutlu olduğun bir yıl olur inş. Sevgiler.