“Gelsin 2008, Bildiği Gibi Gelsin!” demiştik. Geldi ve şimdi gidiyor. Tıpkı 2006’da da, 2007 için dediğimiz gibi. Hemencecik gelip gidiyor bu yıllar!
Üç sorumuz var:
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
2007 yıl sonundaki yazımıza yorum bırakanların ne kadar gönüllerinden diledikleri gibi bir yıl olmuş 2008, bunu hep birlikte okumak ilginç olacak. Bu sene ilk defa yorum yazacaklara da, seneye bu zamanda tekrar dönüp birlikte bakacağız…
Önce benim cevaplarım:
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Geçen sene, 2008 beklentilerim için şöyle demişim:
“Türkiye ve diğer ülkelerde görmediğim yerlere daha sık gidebildim, koçluğun yanında keyif alarak yapacağım bir uğraş daha buldum, en az bir ayı aralıksız İstanbul dışında geçirdim ve deliler gibi aşık oldum” diyebilmek istiyorum.
Bu dediklerimin hiçbiri olmadı ama 2008 yine de harika bir yıldı!
Sadece tek yere gidebilmiş; ikinci bir uğraş bulmamış; bırak bir ay İstanbul dışında olmayı, 1 gün bile denize girmeyerek kendi rekorunu kırmış, aşık maşık olmamış olsam da… Hem öyle istendiği zaman aşık olunmuyor ki! O yüzden onu bu sene yazmayacağım işte : )
2008 iş tutarlığı adına iyi bir yıldı sadece. Ben yine de bu seneyi çok iyi hatırlayacağım. Nedenini bilmemekte hoşuma gidiyor ayrıca!
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Kendimce çılgın işler yaptım diyebilmek istiyorum. Daha fazla deli insan tanıdım, farklı yerler gördüm, değişik lezzetler taddım, riskli işlere girdim… Ha bir de, sağlık konusunda her şey yolundaydı bu sene demek geçiyor içimden.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Bu soru (mecburen) bir tek bende cevapsız kalıyor. Bu yazıya ilk yorumu yazacak kişi için ise ben ?bir üstteki kişi? olmuş oluyorum!
Şimdi sıra sizde. Buyrun.
Yorumlar 94
O kadar güzel ifade etmişsiniz ki… O yıllara gitmek istedim bir an.
2010 da ne olmasını bekliyorsun ki? Geçmiş yıllar ne yaptın? Sadece bu yıl güzel olacak temennisinden başka kim ne yaptı??
Hiç bir şeyden hiç bir şey çıkmaz arkadaş !!! Sen bşir şeyler yapmadıkça sen bir çözüm üretmedikçe hiç bir şey değişmeez….
Pingback: Gelsin 2010, Bildiği Gibi Gelsin! « Şevket ERER
Bu güne kadar yaptığınız şeyleri yapmaya devam ederseniz bu güne kadar elde ettiğiniz sonuçları elde etmeye devam edersiniz.!
2008 geldi cok kötü bir yıl oldu, 2009 u bekledik iyi birşeyler için geldi, gene umdugumuzu bulamadık hatta darbe üstüne darbe yedik, ekonomi çöktü, şeriatcılar aldı başına gitti, üstüne harçlarımıza bile zam yapıldı, 2010 mu? koy ver gitsin, Türkün gelecegi düşünmesi artık imkansız, en azından gecmişi düşünüp iyi yaşayalım be hacı.
Bu eski yıl gitti yeni yıl geldi klasik yazılarını okurken ya da yazarken o kadar içim sıkılıyor ki. Evet gerçekten her sene o seneye özel, her zamandan ve her andan farklı o kadar çok güzel şey, hatırlanası şey yaşanıyor ama yine de ne kadar bunları daha çok hatırlamaya çalışsam da geçip giden ne kadar dolu yaşadığıma şüphe ettiğim bir seneyi daha yaşadığımı hissediyorum.
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Bir yıllık bir duraklama döneminin ardından aktif hayata dönüş, ki benim için tarif edilmez bir mutluluk, sağlık, hayal kırıklığı ve spor…
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Çok sevdiğim işimi, çok severek yapacağım bir işyeri, güzel insanlar, yeni yerler ve geniş bir hayalgücü…
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Hızla devam et Pınar…
Ilk olarak; cok guzel bir fikir :)
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Mutluluk, farkindaliklar, kesifler, tasdiklenme, paylasimlar, dans, boyut ve zaman algisi degistirme, yayindan firlamis yoluma ivme kazanarak devam etme, kisisel gelisim ve dahi birazdan aklima gelecekler..
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Algiyi tamamen kirdim.. Vay canina diyorum!
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Sanem, seninle Einstein’in bir sozunu paylasmak istiyorum; ‘Ayni seyi tekrar tekrar deneyip farkli bir sonuc almayi beklemek kadar hicbir sey delilik olamaz.’.
selamlar, bu konu çok güzel. geçen yıl katılamamıştım. bu sene katılayım. teşekkürler bu fırsatı bize tanıdığın için Tunç.
1-) 2008 benim için normal geçti ne kötü bir olayla ne de beni çoşkuya sürükleycek bir durumla karşılaştım, en önemlisi sağlık dilemiştim çok şükür sağlıklıyız zaten her yıl diliyorum sağlık olmadan ve sevdiklerimiz olmadan hayatın anlamı yok. İşim yok üniversite mezunu işsizlerdenim yine bir işe giremedim ama mutluyum yine de.
2-) 2010 yılındayız geçen sene dilediğim şey en başta sağlıklı olmaktı ve diğerleri nasıl olsa gelir diyordum çok şükür yine sağlık adına kötü bir durumla karşılaşmadım, bütün ailem yanımda benim üstüme titriyorlar, bu sene iş yine bulamadım ama her zaman fikir atölyesini bakıyorum ve her zaman mutlu ayrılıyorum daha coşkulu, kendine daha güvenli hayata pembe gözlüklerle bakmamı sağlıyor hep içimden Tunç iyi ki varsın, iyi ki varsın her zaman yanımızda ol diyorum:)
3-) üçüncü soruda ben tüm benim gibi dileklerini yazan tüm arkadaşlarımın sene sonunda hepsi gerçekleşti şükürler olsun demesini diliyorum. iyi ki varsınız.
neden 2008’den nefret ediyorsun sena?.. :(
2008’den nefret ediyorum…
hımm.. ya ole bir yıl geçti ki. tam geçti.. şimdi anlatayım biraz.. odtü hazırlıktaki 2. yılımdı.. ilk başlarda kronik beceriksiz olduğumu zannetmeye başladım.. aşk vardı.. para vardı.. içiyordum.. dersler okul berbattı.. sağlam 3-5 adam tanıdım.. bir deli aradım aradım benim kadar olanı bulamadım.. sonraları okul bitmeye başlayınca kalacam korkusu (yusuf yusuf..) neyse kaldım.. yaz okulu derken yaz planlarım zayii oldu.. küfür ettim kendime 3 ay.. parazit gibi yaşadım yaz okulunda da geçemedim.. eylül sınavına girdim.. 1900 ytl lik bir dersaneye allem ettim kallem ettim 6 kişiyi kandırdım.. beleşe gittim.. 5 puanla kaldım.. ekim af sınavına girdim.. 59.5 le geçtim (geçme notu 60) aşk adına başlayan yılın sonuna doğru aşkın beni yorduğunu düşünüp.. aşka ihanet etmeye de başladım.. para desen ekim af sınavıyla geçtiğim için kredi bitti 3 burs gitti.. para bok oldu.. aşk bok yoldu.. deli bir adam tanımadım.. babam kansere yakalandı.. bok gibi bir yıldı yani..
2009 nasıl geçti.. 2010 ocak ayı itibariyle yazıyorum..
babam kanseri yendi.. zaten erken teşhisti yenmesini bekliyorduk. ama korkuyorduk.. şükür ki yendi.. emekliliği için ssk lı bir işe başladı.. son 1.5 yılı kaldı.. sonra emekli.. 1. sınıfın ilk döneminde notlarım rezalet olsa bile.. ucu ucuna geçmeyi başardım yine.. kendime vakit ayırmasını öğrendim.. haftada 2 kere yüzüyorum.. 2 de maç yapıyorum.. cumartesi geceleri içiyorum.. sigaraya başlamak üzereyim.. ama hala başlamadım.. (bu lafı 5 yıldır söylüyorum..) yazın mükemmel bir tatil geçirdim.. 1 ay babamın yanında çalışıp para kazandım.. 2 ay yedim.. aşk adına yaptıklarımı affeden sevgilime borçlu hissediyorum kendimi ve oda artık benimle olduğu için mutlu.. kredi başvurum kabul oldu.. 3 tane burs alıyorum.. 3.5 yıldır ailemden para almadan deli gibi (ziviğin iti gibi) dolaşıorum.. yılbaşında çok içip kusup facebooklarda rezil olmasam daha iyi olur muydu..:):)
3.. arkadaşlar karşılaşmışız sene 2010.. ilk günleri..:) anlatmış bana boyle boyle diye.. ben de derdim ki.. 2008 den güzel kalan şeyleri görmen 2009 da seni başarılı kılmış.. senin üstündeki yoruma verdiğin cevapta da güzel şeyleri temenni etmişsin.. 2010 da seni çok üzerler bu kadar iyi nniyetli olma.. salla salla vur duvara önceliklerinin peşinden git.. ve bunu yapman seni mutlu etsin.. pai pai..
ya tunç abi 3. soru çok saçma. benim haddime mi üstteki profilin cevaplarını değerlendirmek.. banane ki hem.. belki bir terapi olur ama insanları düşünceleriyle yargılamaktan hoşlanmam.. temenni ve düşünce.. bu yargılanmamalı sadece hımm güzel denilip geçilmeli.. bu da eleştiri..
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Valla 2008 deyince herhalde benim için mucizeler yılıydı diyebilirim. Çoğunun rüya olduğunu sandığım ve 2009’un ilk günü uyanmaktan korktuğum o kadar harika olaylar oldu ki.. Sen çok iyi bilirsin Tunç ağbi.. İskender Paydaş benim tek idolüm ve kendisiyle tanışmak en büyük hayalimdi. Bunu senin sayende yaşadım ve bu keyfi yaşamaya da yine senin sayende devam ediyorum. Bunun için ne kadar teşekkür etsem de azdır.. (Kızıcaksın yine biliyorum :) ) Bunun yanında dershane ortamında çok çok sağlam dostlar edindim ve özellikle müzik konusunda (ve yine yine senin sayende ) harika insanlar harika ortamlar tanıdım.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Kafamdaki bir çok soruya sonunda yanıt buldum. Geleceğimle ilgili önemli kararları sonunda alabildim ve uygulamaya başladım.. Artık İsko ile daha çok vakit geçirip daha çok şey öğrenebildim..
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Üniversitede yaşadığın kötü zamanları tekrar yaşamamanı dilerim. ‘Hayatımdaki kadınını bulmuşken kaybedişim’ demişsin. Bence demek ki hayatının kadınını bulamamışsın. Zaten sen onu değil, hayatının kadını seni bulacaktır emin ol (vallahi içime doğdu:) ) Uefa kupası konusunda fanatik bir fenerbahceli olarak şunu söylemek isterim: Uefa kupasını kazandığınız akşam maçtan sonra sevinçten ve gururdan duygulanıp ağladığımı hatırlıyorum. Her fenerbahçeli galatasaray düşmanı değildir. Keman konusunu gözardı etme ve mutlaka öğren. Müzik yapıyor olmanın insana verdiği haz ne aşk’ta ne de başka bir şeyde kesinlikle yok..
Son olarak; Hayatın her anında şans sizinle olsun.. Görüşmek üzere.
(Tunç ağbi saygılar..)
2009 yılının 2 haftasını geride bıraktık ama geç de olsa ben de düşüncelerimi paylaşmak istedim.
1.)2008 deyince ne hatırlıyorsun?
-Üniversitedeki en başarısız dönemim… Daha doğrusu buna eğitim hayatımdaki en başarısız dönem de diyebiliriz. Umarım tekrarlanmaz.
-Hayatımın kadınını buldum derken kaybedişim… Bir kadının beni bu kadar aptallaştırabileceğini tahmin etmemiştim. Malum 2 kelimeyi yan yana getirip de bir türlü söyleyemedim. Belki yollarımız birgün yeniden kesişir.
-Google… 2008′ in başında öylesine yazmaya başladığım bir blogdan ufak da olsa birşeyler kazanmak güzeldi doğrusu. Ve bunu, Google’ ın ay sonları banka hesabıma yatırması daha da güzeldi. Umarım 2009′ da daha profesyonel bloglar/siteler yaparak daha güzel kazançlar elde edebilirim.
-Avusturya-İsviçre’ de düzenlenen Avrupa Futbol Şampiyonası’ nda Türkiye A Milli Futbol Takımı’ nın elde ettiği başarı…
-Türkiye Süper Ligi 2007-2008 sezonunda Galatasaray’ ın son 6 haftada başında resmi bir teknik direktör olmadan şampiyon olması…
-Pekçok konuda geçmişten süregelen düşüncelerimin değişmesi, gelişmesi, olgunlaşması… Özellikle ekonomik, politik ve dini konularda…
2.)Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Mutluyum; çünkü:
-Eğitim hayatımdaki en güzel dönemlerimden birine daha imza attım…
-Yeni aşklara yelken açtım…
-Web Tasarım, SEO, internetten satış/pazarlama konularında biraz daha uzmanlaştım…
-Online/Offline güzel paralar kazanmaya başladım…
-Keman çalmayı öğrendim…
-Rusya’ da düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’ nı Sertab Erener’ den sonra Hadise ile bir kere daha kazandık…
-Bazılarının tesadüf diye küçümsediği UEFA Kupası’ nı Galatarasaray, tesadüf diyenlerin stadında/mabedinde bir kez daha kazandı…
3.)Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
-Hazır İsveç’ e gitmişken bir yolunu bulup dönmemesi daha iyi olur bence. Eminim İsveç’ te imkanlar buradan daha iyidir.
Üstteki yorum benim de hoşuma gitti:
?Tek yol: başkaları sana baksın; hayatı dalgaya alıyor desin,
Sen aynaya bak; özenle tutkularımı yaşıyorum oh be! de =]?
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Erasmus hayalleriyle yaşadığımı hatırlıyorum. Bu amacıma da ulaştım tabii ki. Şu anda İsveç’teyim bu nedenle. Gerçekten çok uğraşmıştım erasmus’tan faydalanmak için. Ancak gerçekten hayal gibi geliyordu yurtdışı. Hiç bir zaman emin olamadım erasmus’tan faydalanabileceğime dair. Oldu işte. Seneye artık yine Türkiye’de olacağım, 2010’a vatanımda gireceğim seneye. =)
Pek fazla şey aklıma gelmiyor ama, Şubat ayından sonra kendimi değiştirme çabalarım geliyor aklıma. Bir kız ile tanışmıştım ve bilgisayarımdan kendimi soğutmaya başlamıştım. Normalde bilgisayar karşısında çok vakit geçiren biriyimdir ve kız arkadaşın olacaksa ona biraz zaman ayırman gerektiğini biliyordum. Ancak bunlar hep boşmuş. Sevdiğin işten vazgeçmeyeceksin artık bunu anladım. Bize göre olan bir kişi zaten bir gün olur olmadık yerden çıkacaktır karşımıza.
Ktü-fot geliyor aklıma ayrıca. Ktü’deki fotoğrafçılık klübü. Orada çok şey yaşadım şahsen. Gerçekten güzel bir ortamdı ve bir çok gezilere katılmıştık. Kendi kişiliğim adına orada birçok şey öğrendim ve bazı kalıplardan kurtuldum diyebilirim.
Tabii ki Galatasaray geliyor bir de akla. =) . Siyasi olarak ya da dünyayı ilgilendiren bir konu pek aklıma gelmedi. Demek ki beni çok etkileyen bir olay olmamış. :P
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
hmmm… Mükemmel ötesi bir soru gerçekten. =) . Yine cevabımı İsveç’ten doğru yazmayı isterdim belki. Ama bundan emin değilim tabii ki. Pek birşey yazabileceğimi sanmıyorum…. :((
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
İlk soracağım soru hangi bölüm mezunu olduğu? :D çünkü yeni mezun ve iş bulamamış arkadaş. Ben de bir iki seneye mezun olacağım ve iş bulamamak en son hayal ettiğim bir şey! :( Sanırım bu konu ağırlıklı bir konuşma olurdu bizimkisi =)
Sibel’e yapmış olduğu yorum çok hoşuma gitti. Ben de mi öyle yapsam diye düşünüyorum:
(-3 Yüz yüze olsaydıM, Sibel’in verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdiM?
sibel, sakın ama sakın gerçekten istemediğin hiçbir şeyi yapmamanı diliyorum. umarım gözlemimde yanılmışımdır, senin gibi neşe dolu bir kız istediği hayatı yaşayabilmeli bence.
Tek yol: başkaları sana baksın; hayatı dalgaya alıyor desin,
Sen aynaya bak; özenle tutkularımı yaşıyorum oh be! de =]
Başarılar!
(-1 2008 deyince ne hatırlıyoruM??
KAN, AYRILIK, CESET , … Şaka şaka yok öyle bişey Başbakanın dediği gibi ‘teğet’ bile geçmedi
=D
sadece koca bir boşluk
belki kendi kafamda ürettim ama hayata birşey aktaramadım
iş aradım, aradım, aradım, şirket şirket dolaştım
yeni mezunsun tecrüben yok dediler çalışmadan nasıl tecrübe olucak ki dedim sustular ”bu kapıydı di mi çıkış” dedim çıktım hepsinden :)))))
ailevi konular sarpa sardı annem babam boşandı ortada biraz bocaladım
ama oğlu olarak babama ‘haksız olsan da yanındayım yine’ mesajıyla verdiğim şansı değerlendiremedi eski beni kaybetti,
annem ve kardeşimleyim şimdi. Ben varım diyorum elbet bir gün diyorum elbet bir gün Çok Başarılı olacağım size de hakettiğiniz hayatı yaşatacağım.
dedim pek söz vermeyen benim gibi asi bir genç söz verdim…
he bi de şeker bir kızla tanıştım “2008 artık bittiii” derken bitmemiş meğersek öyle diyoruz biz:)
gerisi hava civa… :)))
(-2 Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdiM?
İyi ki yapmışım! :p
=))))))))
her yere olduğu gibi bu yazıya da geç kaldım, yine en sondayım yani:)))
2008 mi demiştik?
öss sınavını kazandım!!! anladım ki gözümde büyütmüşüm, öyle korkulacak bişi diilmiş:) deli gibi aşık olmadım, ama ilk defa bi sevgilimi terk ettim. acıttım, üzgünüm, ama arada yapmak gerekiyor :) ehliyet aldım:)
2009 un çok farklı olacağını sanmıyorum, 20 yaşındayım, ve anladım ki hayat denildiği gibi gerçekten tekerrürden ibaretmiş. eh üzücü bi gerçek, her gerçek gibi, ama napalım katlanıcaz.
üstteki arkadaş için: her şey onun için güzel olsun, ve üniyi bitirince benim içinde güzel olsun, güzel bi iş, iyi bi eş ve güzel çoluk çocuk (son ikisi şakaydı)… efkarlandım şimdi, neyse bi sigara yakıyım…
2008 yılı benim için bir seçiş yılıydı. Madden sıkıntılı geçirdiğim üniversite yıllarının ardından, başarılarımı artık rahat bir hayat yaşamak üzere değerlendiğim zamanların ortasına denk gelmekteydi geçen sene bugünler. Aynı zamanda da giderek hayatta tam olarak neleri yapmak istediğimi, neleri yapmak istemediğimi az çok anlayarak bulmaya başladığımın habercisiydi gene aynı zamanlar.
Tam da tam olarak ne yapmak istediğim sorusunu halen devam etmekte olan bir süreç içerisinde dillendirmeye çalışırken, Aynur Biçer’in 2008 için hedeflediği kitabı tamamlayabilmiş olması imdadıma yetişiyor. Tekrar o üniversite yıllarındaki gibi madden sıkıntılı zamanlara geri döneceğimi bilmeme rağmen, işimi bırakıp yükseklisans yapmaya karar vermem ve henüz ilk adımlarında olduğum elimdeki kariyer çizgisini tamamen terkedip yeni bir hayata açılmak 2008’i özetlemekle beraber, aslında bütün bu tercihlerin altında yatan neden tıpkı Aynur Biçer’in kendisi için amaçladığı şeylerle bir şekilde örtüşmekte.
Son 3 senedir yazdığım bir “roman-sı” var. Roman-sı diyorum çünkü tam olarak ne yönde biteceğini kestiremiyorum. Tırnak içinde yazıyorum çünkü henüz ben “romancı” oldum diyecek kadar cüretkar değilim. Ne var ki, bundan 3 sene önce, elimde kalem, önümde çarşaf gibi uzanan metrelerce faks kağıdına aktardığım ilk düşünce öbeğim, hâlâ o günkü gibi taptaze, hâlâ o günkü gibi gayet geçerli önümde uzanıyor. Şöyle demişim:
“Bir tercih yapmak durumundasın. Öyle ya da böyle aklından çıkaramadığın kimi düşünceleri yok etmek istiyorsan ?ki sana bu tercihi yaptırmak için isteksiz bir baskı uygulamak zorundayım-, hangi yoldan gideceğinde karar kılmalısın. Bunu sana ben yapmazsam bir başkası yapacak. O da olmadı bir görüntü, bir imge ya da bir söylem. Tercihini yaparken, bu tercihi yaptıracak olanın kim ya da ne olmasını, nereden ya da nasıl gelmesini isterdin? İyi niyetli yaptırımımı mı; yoksa bilinçsiz, güdüsüz, salınımlı dış etkenlerin yaptırımını mı tercih edersin?”
ve devamında çok sıradan bi hikayeyi, çok sıradan bir dille, gene İngilizcede “cheesy” dediğimiz bir bayağılıkla anlatıyor. Yüzde doksanı çöpe giden bir süreç içerisinde bunun o şanslı yüzde on içerisine girip giremeyeceğini henüz tahmin edemiyorum. Elimde onlarca metrelik el yazması, onlarca safalık bilgisayara aktarılmış hali mevcutken, ben ne yazık ki 3 senede bir romanı ortalayamadım bile.
Bundan bir sene sonra, hayatta gerçekten yapmak istediğim bu uğraşımı, sağlıklı, huzurlu ve dengeli bir şekilde devam ettirebilmek için uygun ortamı sağlayacak yolda emin adımlarla ilerleyebiliyor olmayı görmek istiyorum. Bu yola girmemi bir görüntü, bir imge ya da bir söylem sağladı. Onları bir süredir duymuyorum. Çok uzun zamandır benimle yüksek sesle konuşmadıklarını da biliyorum. Belki de her romancının içinde taşıdığı, artık karikatür halini almış o romantik ve pastoral edebi üretim sürecinin işleyiş koşullarına ihtiyaç duyuyorum. Belki de sadece şehrin gürültüsünü kulağımda kulaklıklarla engelleyip, o fısıltıya dönmüş bağırışı duymalıyım. Daha yazılacak çok şey, anlatılacak sürüyle hikaye var.
Değil mi Tunç?
herkese gelmiş, bi bana gelmemiş. bi yardımcı olur musunuz? benim yıl bozuldu ellam
Her zaman karizmatik fikirler ülkesinde, kısa ve keyifli kaçamak tatiller gibi burası. Bir Tunç Bey var, afilli bir rehber, işini bilen ama hayata kendi tavrını koymuş, HİSSETİREN.
Orjinal bir zat, üç yıldır hayatatımızda, farklı ve kaliteli bir tat. Ağar abilerin kültürlü VE daha neşeli versiyonu demek geliyor içimden. Kendini ciddiye alan ve onun ehalisi de bence bu gruptan.
Okurken her satırın gerçek hayattan. Sahici cümleleri olan, bazen umutsuzlukları savuran, bazen yalnızlığı epey dolduran kelimeler…. ve toplamda duygulu bir fütirist. Belki sadece bir enerji imparatoru.
Helese bir gün baba olunca yapacak ve yazacaklarını merakla bekleyen birilerindenim. Bence aşk istemekle aile istemek arasında fark olmadığını biliyor ama kendine söylemiyor.. Belki kendine söylediklerini birilerine söyleme zamanı gelmiştir demek geldi içimden. 2009’da yıl kendisine bir güzellik yapmasını onun için dileyerek.
Benim 2008’de ilk kitabım yayınlandı. Edebi bir eser olmasını dilerdim. Daha çok bir tasarım kitabı, kendi alanında değişik bir şey. Hayallerimden biri oldu AMA TAM İSTEDİĞİM DEĞİL. Geçen sene bunu hedeflemiştim. Bir iki şey daha vardı onları göremedim, yakınlaşamadım bilee. Ama otuzuma girdiim. Ve mutluyum aslında. 2008 sadece bu sebeple bile unutulmaz olacak.
Bu hayatta kötü olan kadın olmaktı bazı anlar benim için anne olmanın inanılmaz ağırlığı vardı, BİR DE HAFİFLİĞİ üzerimde..
yemek yapmak,
evi temizlemek,
para kazanma telaşları,
çamaşırları toplamaktan usandım keşke sadece yazmak olsaydı işim dedim sıkça.
sadece yazabilseydim…
2009 ilk günlerinden beri sürekli yazıyorum ev işlerini de sızlanmadan yapıyorum, ama biliyorum ki.
(g.g. den öğrenmiştim onun sözleri)
İyi yazarlar, -iyiden kastım, bir şeyler üretirken kendine ve çevresine azami derecede zarar vermeyen yazarlar- yazma eyleminin masabaşında gerçekleştiğini bilirler: Deneme, beğenmeme, tekrar deneme, tekrar beğenmeme.. ta ki beğendiğiniz birşey yazana kadar denemeye devam etme sürecinin, yazmanın belki de tek evrensel kuralı olduğunu bilirler.
(Yani tek ve ilahi bir ilhamla, bir oturuşta mükemmel birşeyler yazmanın saçma bir efsane olduğunun farkındadırlar).
Herşeyin ilk müsveddesinin yüzde doksanının çöpü boylayacağını bilirler. Bu yüzden bir an evvel bu çöpe gidecek bölümü yazıp, yollarına devam etmek isterler.
Yaratıcılığın sesini bazen önce bir fısıltı gibi duyurduğunu, siz bunu dinledikçe volümünü arttığını da öğrenmişlerdir. Başkaları gibi kendilerine gümbür gümbür bağıran bir ilham beklemek yerine, bu düşük volümlü fısıltıları dinleyerek yollarına devam ederler. Başkaları daha ilk müsveddeye doğru dürüst başlamamışken onlar bilmem kaçıncı müsveddededirler.
Sonuç olarak, yazarlar “yazar”! Diğerleri dünyanın milyon tane meşgalesi ile eğlenirler, oyalanırlar, vakit geçirirler.
Bu cümlelerle motivasyonumu koruyacağım, dilerim size de iyi gelir
ve yeni kitabımı gelecek yıl imzalıyor olurum.
Üst komsuya gelince… Nihan Keleş size derdim ki:
Isınma turlarının tadını çıkarın çünkü hayat çok yakıcı, kül eden ve savuran bir FIRTINAYA DÖNÜŞÜYOR ARA ARA ANLAMADAN, her seferinde küllerinden YENİDEN doğmayı başarabildiğin sürece mutlu ve başarılı olursunuz.. Bir de hayal kurmayı unutmayın tabi…
Yukarda bir dost demişti, adını anımsayamadım; “Hayat huzur ve kendine sahip çıkabilme gücüdür.” Katılıyorum ve ben de bir ömür bunu diliyorum hepimiz için.
Uzun oldu çok pardon. Formatı bozdum ama senede bir kez yorum bırakıyorum, beni affedin. Artık seneye görüşmek üzere.
gözlerini acıp kapamak kadar hızlı gecen 2008 :D öss derdine düşmüşüz kendimizi unutmuşuz ta ki üniversteye gidene kadar.. bazı seyleri alamadığımı düşünüyordum önceleri istemediğim bir yere üniversiteye geldim diye ama giderek bu fikirlerim değişmeye başlamadı desem yalan olur. artık hayattan bazı beklentilerim oluşmaya başladı giderek ısındım galiba:D
1) 2008 doyasıya yaşanmamış bir senenin hüznü… sanırım kendim oabilme savasını en yoğun bir sekilde verdiğim seneydi. yasadığım pişmanlıklar, ruhumdaki yaralar, içimde acılan boşluklar… herşeyde kayıplar yaşadım, boğuldum. yenildim.. uff düşündükce hala hayatta olabildiğime şaşırıyorum ve kendimi takdir ediyorum:)
2) vee 2009; üniversiteyi bıraktım tekrar öss ye hazrlanıyorum bu sefer biliyorum ki hayallerim gercek olucak çekip gidicem uzaklara herkesin hayatından biraz teğet gecerek… biraz olsun sakinleştim, duruldum belki de istediğiniz oldu BÜYÜDÜM.
3) mert; 2009 un sana bütün güzellikleri getireceğinden eminimm çünkü sen bunu hakediyosun.. kendini hiçbir zaman umutsuzluğa sürükleme…
uzun uzun bakıyorum ardından bir dostu uğurlar gibi
ağlamak geliyor içimden
nasıl da uzağız birbirimize
ah adresini bilseydim
yollardım sana bir yılbaşı tebriği
inan yalnız sana
hani tercüman olsun diye yüreğime
bol kuşlar olsun üstünde, mavilik, bir köşede kalpler birleşmiş,
işte öyle afili
ve altında mani deyişli el yazısı bir cümle:
uçan kuşlar konsun senin göğüne!
2009 dan sadece sağlık ve başarı diliyorum. Beni sadece ilk iki dakikaları mutlu etti.Ertesi günü tam bi kabustu. Keşke hep 2008’de kalsaydık diorm. Aşk dilemiyorum mutluluk dilemiyorum.. biliyorum yasak artık bunlar bana. Sevdiklerimin çok mutlu olmasını diliyorum..
Mutlu yıllar herkese
1.) 2008’de öss’ye hazırlanıyordum. Kendimden beklentim ve kendime verdiğim sözler büyüktü hiç birini tutamadım. İleriye yönelik bir hedefim olmadı. Tembelliğime rağmen verdiğim emeğin çok daha fazlasını hakeden bir okula yerleştim. Onun verdiği sevinç bana yetti.
Bir tek kitap bile okumadan koskoca bir yılı tamamladım. Boş yaşayışımın bana yaşattığı bunalımdan başka çok şey değildi bu yıl. Farkında olmama rağmen kendime pek fazla bir şey katamadım. Aşk konusuna gelince bir heves yaşadım ama her zamanki gibi yalan oldu. Mutlu geçirdiğim günler mutsuz geçen günlerimin yanında zerredir desem yalan olmaz…
Bardağın dolu tarafından baktığım zaman 2008’de çok iyi arkadaşlar edinmişim ve kendi yanlışlarımın farkına varabilmişim…
2.) Kendime çok şeyler kattım, onlarca kitap okudum, bir takım amaçlar edindim onlar için çalışıyorum, aşık oldum; hala devam ediyor, düzenli yaşıyorum mutluyum, artık sorumsuz ve miskin bir insan değilim, en yakın dostlarımla harika bir tatil yaptım, çevremdekilerle hiç bir sorunum yok, ailemle mutlu ve sağlıklıyız ve artık kendimi üzmüyorum kontrollü bir insan oldum diyebilmeyi isterim…
3.) İş hayatında size başarılar Zeynep hanım. Önümüzdeki yıl zengin olduğunuzu ilk buradan itiraf edersizin umarım.
1) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
2008’de sevdiğim işi yapıyor olmama rağmen biraz yorulduğumu daha doğrusu yıprandığımı hissettim. Özel hayatımda değişiklik olmadı da allahtan, her sıkıntıyı daha rahat atlattım. Kardeşim ve babamın, sevdiğim arkadaşlarımın sağlık ve başka sıkıntıları olmadı, çaresizlik ve insanı deli eden bekleyişler yaşamadım. Kısacası kötü bir yıl olmadı ama hayatımın dönüm noktası da değildi.
2) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin
“Krizi çok yaşamadan, işsiz kalmadan 2009’u da bitirdik! Ailemin ve benim, sevdiğim arkadaşlarımın sağlık ve başka sıkıntıları olmadı.” En çok bu iki cümleyi söylemek isterim. Buna ilave olarak da “Lotadan büyük ikramiyenin 3-4 ay evvel bana çıktığını” itiraf ediyor olmak da çok zevkli olurdu.
3) Gürkan;
Aşk ve hayata pozitif bakabilmek çok güzel. Umarım bu olumlu bakışın hiç değişmez.
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
2008 dediğim de aklıma bol tatilli bir sene gelir. Çalışmadığım için bana hergün tatil oldu. Ayrı bir konuda yeter artık bıktım diyesim geldi. Neyse ki artık öyle birşey yok :) Tunç , yazında dediğin gibi “Deli gibi aşık oldum diyebilmek istiyorum” demişsin. Ben bunu istedim ve başardım. Çok güzel bir seneydi. Acısıyla, tatlısıyla..
2.) Bu soruyu bir sene sonra cevaplamak isteseydim. Sanırım bu seneden daha iyi bir yıl geçirmeyi dilerdim. Pekala mümkün olmayabilir. Geçirdiğimiz yıllar, yaşadığımız olaylar tutmayabilir. Yaşadığım, geçirdiğim günlerin en iyisini, en güzelini dilerdim (tabi ki mutlululuk yönüyle.)
3.) Suna ;
Senin için diyebiliceğim, yeni hayaller geçmişindeki izleri yok eder. Zengin olmak herkesin düşüncesi altında yatar. Neden olmasın ki? Sadece umutsuzluğa ve bunun doğurabileceği mutsuzluğa kapılma. Unutma ki, mutsuzsan-umutsuzsun, umutsuzsan-mutsuzsundur gibi bir klasik söylemde bulunuyorum :)
1) 2008 deyince;
Aklıma hayatımda büyük bir yer kaplayan üniversite hayatımın bitişi geliyor. 2008 benim için ‘hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim insan’ı bulmak dışında boştu… Belki de 2007’yi çok daha dolu ve amaçlar uğruna savaşarak geçirdiğim için 2008 bana boş geldi…
2) Aynı soruyu mutlu bir insan olarak;
2009 harika bir yıl oldu, beklentilerimin hepsini en iyi şekilde gerçekleştirdim ve yeni amaçlar edindim şeklinde cevaplamak isterdim. Büyük mutluluklar yaşadım, çok uğurlu bir yıl oldu, hayatımın yönüne karar verdiğim harika bi sene geçirdim demek istiyorum. Önümdeki sınavı en iyi şekilde geçip, atölyemi açmak için en iyi eğitimleri en iyi yerlerde alma yolunda adım atmak istiyorum :)
3) Suna yeni yılda kendine dikkat et ve sağlıklı ol diyorum. İnsana en iyi kendisi bakar, ırsi bi hastalığı olan biri olarak bunu çok iyi biliyorum :) Bütün umudum piyangodaydı ama olmadı, umarım şans yüzüne güler ama tavsiyem hayaller bazen yalnızca parayla olmuyor, büyük hayaller kolay finanse ediliyor artık merak etme :) inanarak, kendine güvenerek gerçekleştireceğini düşünüyorum, bol şanslar diliyorum :))
2008 hımmm.. bakıyorum da derslerden cok iş yasamıyla ilgilendiğim.. part time dediğimiz türden bi cok işte calistiğimı.. özellikle kitapçıda calıstıgım zamanlar cok fazla okudugumu.. bircok defa basarısız oldugumu ve ardından zorda olsa topladıgımı.. asık oldugumu sanarak hayal kırıklıkları yasadıgım.. bir cok dost edindiğim melankolik bir yıl oldu..
beklentileime gelince yeni yıldan.. gercekten cok cok cok saglıklı olmayı istiyorum.. bir de cok zengin olmayı.. her nedense ilk defa bu kadar zengin olmak istiyorum.. cünkü hayallerim artık içime sıgmıyor ve biran önce gerceklesmesini istiyourm.. mutlu bir dünya hep beraber yasadıgımız.
2008 deyince aklıma kaybettiklerimiz geliyor öncelikle.
Ünlü satranç üstadı Bobby Fischer, Söz Yazarı Aysel Gürel, Suna Pekuysal, Hasan Doğan, Kazım Kanat, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Hadi Çaman, Cengiz Aytmatov gibi ismini hatırlayamadığım bir sürü değerli insanı alıp götürdü 2008.
AKP’yi kapatma davası, Terör Saldırıları, Sigara içme yasağı (ben çok memnunum :) ), türksat 3A uydumuz, numara taşıma özgürlüğümüz…
şimdilik aklıma gelenler bunlar… Olursa yazarım :)
Mutlu bir insan olarak 2009 yılının barış huzur ve sağlık dolu bir yıl oldu diyebilmeliyim.
Wime77 söylediklerinin tümünde haklısın. Doğalgaz faciasında kaybettiğimiz Akhisar’lı Tarık Şükrü Yılmaz benim yakın arkadaşlarımdan biriydi…
Umut canın yongasıdır. Merak etme. Herşey düzelecek elbet. (Bu yalana her ne olursa olsun inanmak zorundayız.)
TaiLan sana da yorum yapayım. Umutsuz olma. Eski yıl yeni yıl gibi olmayacak. :) Hep umut yeşersin içinde…
Mutlu Yarınlar…
belgin’e devam:D
getiriler ve götürüler. aynı benimki gibi hepte nötrler birbirini.. hayatın tadı da bu belki.. ama mutlu olmak bizim elimizde ki başarmakta imkansız.. dedim ya insan oglu doyumsuz. ama hayatın tadını çıkarbilirsin canım. gidenlerin yerini dolduranlar umarım tekrar boşaltmazlar o kalıpları.. e boşaltırlarsa da boşver. nasıl olsa onların yerini de birileri doldurur:D
tecrubelisin bu konuda bilirsin. ama unutma ki hiçbir şey sonsuz deildir;)
boşver kalıcı da olmasıN :D:D:D
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Getirisi ve götürü şimdiye kadar hiç olmadıgı kadar çok olan bir yıldı benim biçin. getiri en önemlisiydi belki de hayatıma bi yön çizeceği için. Üniversiteyi kazandım. hem de en çok istedigim bölüm. inşaat müh….. Artık hayatımın ne yöne gidece %10 belli.. geri kalan %90 ı zaman gösterecek yıllar gösterecek.. götürüsü ise en kotusu oldu. hayatımı adadıgım aşk sona erdi. Çöküş… ha bunun da getirisi olmadı diyemem. gözüm açıldı.. lan salak eray dedim kendime daha yaş 20 ne baglanıyosun hatunun tekine hayatını yaşa dedim. e yaşıyorum da artık.. gez toz iç önüne gelen her güzele asıl:D:D
galiba artıları ve eksileri birbirini nötrleyen bi yıl oldu benim için…
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Yaşamak lazm bişeyler soleyebilmem için. ben hiç mutlu bi insan gormedim ki. insan oglu doyumsuzdur tatmin olmaz ki mutluyum diyebilsin.
tek söyleyecegim ” başkalarının ızdırabıyla huzur bulandır mutsuz insan” :D ;)
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
katılıyorum soylediklerine.. sıçrayıç konusunda. ben de üniversiteyi kazandım yeni bi ortam olmadi benim için gerçi çunku 2 yıldır yaşadıgım şehri kazandım. eski ortamımda olmak daha gusel. sırtım yere gelmiyor. allaha şükür.. umarım gelecek yıllar sana 2008’i hatırlatmaz…
2007 sonunda da yazmıştım yine yazıyorum….
1) hayatımdan gidenler oldu ama yerine gelenler yerini doldurdu ve aslında farkettim ki çoğu arkadaşlık bir zorunluluk yalnız kalmamak için bir çıkar yolmuş ve acı tecrübelerimden birinde de bunun yalnız benim için böyle olmadığını öğrendim. neyse 2008 bitti ve ben kaybettiklerime üzülmüyorum çünkü kazandıklarım yeter de artar! yeni yerler gezdim gördüm yeni arkadaşlarım oldu!!! ve yeni umutlarım:-) 2008 çok güzel arkadaşlıklar, anılar getirdi bana unutmayacağım seni 2008..!
2) galiba 2008 de yaşamak istediğim çoğu şeye ulaştım:)
3) sevgili Tailan, umarım herşey gönlünce olur ve sanırım istediklerin hiç de öyle yapılması zor işler değil yeter ki sen iste:-) HERŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN!!
Mustafa Öztürk’ten devam ediyorum.
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
2008’i hatırlamak istemiyorum.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
2009’u unutmak istemiyorum.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Üniversite güzelmiş. Evden uzak, aileden uzak birde sağlam arkadaşlar edinmişsen tadından yenmezmiş. (öyle diyorlar) Umarım istediğin gibi kaldığın yerden hızlıca devam edebilirsin ama istediğin gibi olmayıp devam edemezsen de üzülme, büyük sıçrayışlar için bir iki adım geriye gitmek gerekir (bu lafı kim söyledi hatırlamıyorum).
—————————–
Biraz formattan uzaklaşarak 2010’da okuyup, ders çıkarmak için…
Koskoca 365 gün var önünde, 2010’da Tunç ağbinin sayesinde dönüp bu yazıyı okuduğun zaman, eğlenerek bi’yandan da hayaller kurarak yazdığın listeyi tamamlamış olursun.
İnşallah 2010’da
1. Daha çok kitap okumuş,
2. Kafandaki projelerin hepsini olmasa da en az 1 tanesini gerçekleştirmiş,
3. Sevdiklerinle daha fazla vakit ayırmış,
4. Yazmaya başladığın kitabı, yazıp yayına sokmuş,
5. Kesinlikle Amsterdama gitmiş,
6. Birkez bile olsa Bungee jumping yapmış olarak karşıma çıkarsın.
Hadi koçum göreyim seni…
03.01.2009
Geldi 2009 işte.
Ne oldu?
Melih Gökçek ankaraya yine aday. 7 gencimiz bir ihmalin kurbanı oldu.
Bu ülke değil 2009 2090 a girse bunlar hep olucak.
Umuttur insanı yaşatan ve onu oyalayan. Boşu boşuna bir umut beslemek niye?
Onu büyütecek geliştirecek ve gerçekleşmesini sağlayacak olan bizim çabamız.
2009 geldi. Ne oldu? 25 Trilyon bir çeyrek bilete çıktı ve o kişinin hayatı belki kurtuldu belki de zehir olucak. Başka? Hiç birşey.
Eczaneler artık çalışan SSK lıların ilaçlarını vermeyecek. Yeni yılda Kürtçe TV açıldı ve bölünmüşlüğümüz ilan edidi. Başka? Ana dilde eğitim sonra? Toprak sonra devlet sornasının ucu bucağı gelmez.
Yeni yldan bir umut bekleyerek zaman kaybedemem.. Ben kendi umudumu yeşerttim ve büyümsesi için çalışıyorum. Takvim sadece tarihi belirler.
1.) Sonu zafer şarkılarıyla biten bir yılı hatırlıyorum abi.. :) Buradaki gibi.. .)
2-) 2009 yılında 2008 yılını bıraktığım yerden daha hızlı bir şekilde devam etmek istiyorum. :)
3-) Bu yılın senin için en güzel yanı kendini yeniden tanıman, sevmen ve gücünün farkına varman olmuş bence.. Umarım 2009’da her şey istediğin gibi olur.. :)
1) 2008 kucuk bir kizip olup tekrar buyudugum bir yildi. yeniden buyumek yaninda cok zorluklar da getirdi ama kendimi yeniden tanima ve sevme olasiligi buldum. hayatimda bircok seyin bittigi bir yil oldu ama biten seyler benim hayatima daha ozgur devam etmemi sagladi. hayatimda bugune kadar yasadigim herseyi bu yil hizlandirilmis bir sekilde tekrar yasamak zaman zaman agir geldi. bu zamanlarda da ne kadar guclu oldugumu gordum.
2) 2009`un cok yogun arastirma projeleriyle dolu bir yil olmasini diliyorum. okul, arkadaslar, arastirmalar, kitaplar arasinda gecen bir yildi demek isterim. eksiklerimin cogunu kapatabildim ve artik daha bilgiliyim :)
3) sevgili umit, universite hayatin kararlarini belirlemende cok faydali olacaktir ufkunu genisletecektir. mutlu 2009lar :)
Fatih Şentürk’ten DEVAM,
1-) 2008 oynanmamış, kayıp zaman olarak ilan edebileceğim bir yıl. Maçların sonunda olduğu gibi keşke hayatın sonunda uzatma olarak geri alabilsem bu zamanı… Öss’ye hazırlandık, Öss’ye girdik, Öss’yi kazandık, Üniversiteye başladık… Evet birçok şey yaptım ama maalesef tam olarak ne istediğimi bilmeden, kararsız ve amaçsızca! Sadece içinde bulunduğum süreci tamamlamak, yapmak zorunda olduğum şeyleri yapmak adına yaptım her şeyi! Sanırım bundan utanıyorum. Kendime daha çok zaman ayırabilir, cesurca; ne istediğimi keşfedip onun peşinden gidebilirdim.
2-) evreka! Bu yıl sonunda hangi alanda derinleşmek istediğimi, yaşamıma, bir yaşama değecek bir amaç buldum! :) yaşamımı düşüncelerimle daha uyumlu bir hale radikal bir şekilde dönüştürdüm ve bundan dolayı çok memnunum.
3-) 2009 yılının 2008 yılına benzememesi için ne gibi değişikler yapman gerektiğine karar verdin mi Fatih? umarım senin için en iyisi olur. :)
Cevap formatına uymadan, free style takılmak istiyorum. Hatta ismine istinaden yazdığım insanları da sallamıyorum, kişiselleşiyorum. 2008, her eskiyende olduğu gibi bir tür uzaklaşmak, çabucak kurtulmak isteği uyandırıyor: Bitsin, gitsin, yenisi gelsin.
Yenisine bir saat kalınca böyle bir serbest kalma isteği bıraksa da, dönüp bakınca iyi zamanları hatırlanan her dönem gibi, 2008 de, bir an gelip bize sırf güzelliklerini gösteren bir nostalji olacak. Nostalji, nostalgia. Zehirli, sürekli insanı geride bırakabilecek, geridekinin salt güzelliklerini hatırlatan bir ayna. Çok kapılınca terk etmeyi imkansızlaştıran.
Oysa kopmak gerek, yeni şeylere, başka şeylere, başka maceralara gitmek gerekirmiş. İşte 2009 da sıkılıp da kurtulmak istediğimiz 2008’in bir benzeri. Onu değişik, başka, farklı yapacak olan ben kendimim: Bunu biliyorum. 2008’in öğrettiği bu oldu:
Ne yaparsam kendim, ne kadar ilerleyecekse hayat gemim, o kadar derin üflemem gerekiyor. Başka rüzgar yok.
2008’e girerken, sevildiğim ve sevdiğimden emin olduğum biri vardı, şimdi biterken anlıyorum ki yokmuş. Daha doğrusu sevmek ve sevilmek bazen yetmeyebiliyormuş. Önemli olanı yaralamadan, çok kırmadan, üzmeden yaşamakmış. Önemli olan ‘rağmen’ler ile sevmekmiş. Keşke demek yeganeymiş.
Başarı dediğinin büyük laflarla söylendiğini sanırdım, boşmuş. Önemli olan mutlulukmuş. Üstelik çok büyük mutluluklar değil, küçük, önemsiz gibi görünenler… İşte o anlara sahip çıkmak, değerini bilmek gerekiyormuş.
Son olarak 2008’in bana öğrettiği her şeyin geçip gittiği. Duran, sabit, hareketsiz hiçbir şey yok dünyada. Doğa kurallarına aykırı bu. Hepsi akıp geçiyor: Mutluluklar, kaygılar, endişeler, hastalıklar, ölümler, aşk acıları. Önemli olan çizgini çizip, onun üzerinde yürümek konusunda ne kadar istekli olduğun. Ben kimim, neye layığım, neyi istiyorum sorularına ne kadar cevap bulabildiğin: kendini ne kadar yüzleşebildiğin, ruhunu ne kadar hesaba çekip, terbiye edebildiğin.
2009’dan beklentim çok basit: Huzur ve kendime sahip çıkabilme gücü. İkincisini becerebilirsem, ilki kendiliğinden gelir, biliyorum. Mutluluklarımı abartmazsam ve mutsuzluklarıma batıp kalmazsam, hepsini hayatın getirdiğini, dünyada bunları yaşayan tek/ilk/son kişi olduğumu düşünmezsem; istemediklerimi hayatımdan uzak tutabileceğim; acı çekmenin illa ki bir sanat olduğu kabulüyle yaşamazsam; istediğim yolda yürüyeceğime emin adımlarla hızla ilerlersem; tek bir hayatım olduğunu kanıksarsam, hayat zaten bir huzur ağacı olarak karşıma çıkar. Belki. Sonra ona tırmanır, tırmanırım.
2008’de ektiğim tohumlar, 2009’da çiçek versinler diye bekliyorum. Bekliyorum.
1) 2008; zorluklarla değişik bir şekilde akıp giden bir yıldı. Sanırım bunca zamandır istediklerime ulaşmakta zorlandığım tek yıldı, karmaşık, durgun, olumsuz. Buna rağmen, yeni şehir’e adapte olmaya daha fazla alışmak, yeni bir ev, yeni ve soğuk bir yaşamda, yaşama isteği. Hayalkırıklıkları ve hüzünle dolu bir yıldı 2008 ve artık bitiyor..
2) Cevap herhalde, ne kadar mutlu bir yıl geçirdim, ne çok eğlendim. Bu soğuk şehir aslında bu kadar soğuk değilmiş, içerisinde sıcaklıklarda barındırıyormuş =)
3) Umarım canan, bol bol gezer, eğlenir ve öğrenirsin. Ayrıca, aman baban duymasın :))
Teşekkürler Tunç.
Mutlu yıllar.
1.) 2008; yeni bir şehir, yeni bir iş, yeni bir ev, yaşam…
bunların yanına bir de ummadığınız insanların ummadığınız şekilde davranışları, hayalkırıklıkları, toparlanma süreci eklenince çok çok yoğun bi yıl oldu 2008 ama bitti sonunda. Gerçi geçen yıl yazdıklarıma bakınca %50 tutturmuş gibiyim bu da bişeydir:)
2.) Soruya gelince, seneye buraya 2009’da çok gezdim, çok eğlendim ve çok öğrendim yazmak istiyorummm ve akıllandım ben artık ne güveni babama bile güvenmem artık dicem söz:)))))))
3.) Sevgili Selim Yörük, umarım bol bol da öğrenirsin ve hiç bitmez..
Herkese iyi yıllar…
1.) Sanki her yıl bir öncekinden daha dolu. “O an” programındaki gibi 12 fotoğraf ile yılı anlatmak isterdim şimdi. Ama yapamam sanırım : )
En vurucuları aktarayım;
– Başarı; Bu çok garipti. Çok çabalamıştım. Sanki geleceğini görmüş gibiydim. Ama geldiğinde o kadar da etkilemedi beni. Arkadaşlarım, yakınlarım sanki benden daha çok sevinmişti. Sanırım başarının formülü de bu. Küçük adımlarla pek ala ulaşılabiliyor; zor ama mümkün. Dışarıdan bakıldığında, başarının haberi bir anda geldiği için küçük adımlarla örüldüğü pek farkedilmediği için pek büyükmüş gibi geliverdi sanırım yakınlarıma. Yani 2008 bana başarının çok da etkilenilecek bir şey olmadığını öğretti. Küçük ve sistematik adımlarla her başarı yakalanabilir dedi bana bu yıl.
– Aşk; Sanırım “sevilmek” beni hayatta en hoşnut eden şeymiş. Diğer yandan “sevme”nin çok daha zor olduğunu farkettim. İnsanın “kendi sevişini sevmesi” ile karşıda sana güzel güzel bakan kişiyi, başka hiçbir neden aramadan, o olduğu için sevmesi çok farklı şeylermiş.
– Ayrılık; Bunun kolayı yokmuş. Uzaklaşmak isterken, ne kadar taklalar atarsak atalım hem kendimizi hem de karşıdakileri üzermişiz. Üzmemek için yola çıksak bile. Sevilirken ya da severken ayrı düşmek, sadece insanın doyumsuzluğuyla alakalı değilmiş. Doğru zamanlama en önemlisiymiş.
– Aile; Hiçbir alternatifi olamazmış. Her ne kadar zor duruma düşülse de, birlikte olmak insanı hayata bağlayan en önemli şeymiş. Onlarsız kalan hayat pek de kalabalık değilmiş. Diğer yandan, bir insan için aile sabit kişilerden oluşmuyormuş. Aile bir duygunun adıymış. Aynen “ev”de olduğu gibi. Kaldığımız yerin dünya üzerindeki koordinatları her ay değişebilir ama “evim” diyebildiğimiz yer yalnızca bir duygunun adıymış. Koordinattan bağımsızmış. Aile de öyle.
– Öğrenme; Bol bol öğrenme… En sevdiğim kısmı da bu. Öğrenmek… Hiçbir sınırı yok bunun. Hayatı baştan öğrendim sanki bu yıl. İlişkiler, yaşanmışlıklar, sorunlar, çözümler, başarılar, yalnızlıklar, mutsuzluklar, sevinçler…
2.) Daha çok öğrenmek istiyorum : ) Kalan tüm yıllarım için de aynı cevabı vermek istiyorum : )
3.) Yaşananlara dönüp bakıldığında “daha” kelimesini kullanmak tek başına yeterli bence. Değişen her şeyi, hangi yönde değişmişse değişmiş, seviyorum. Olumlu ya da olumsuz olsun, her türlü değişim üretgenliği de beraberinde getiriyor sanki.
1) 2008 deyince, bir an dusunup aklıma anlamlı hicbisey gelmeyince, aklıma 2007 icin gecen sene dusundugum anlar geliyor.. koca bir seneyi bir an dusunmeye kalktıgında sanki yasanmıs hicbir sey yokmuscasına suskun kalıyor insan.. ve senin de dedigin gibi gelip geciyor.. 2008 için hayatımın kotu bir yılı diyemeyecegim, çabaladığım birçok şeye ulaştım ve bir kısmını da bir sonraki yıla taşıdım..
2) artık beklentilerim daha rasyonel, seviyorum diyebileceğim biri var, daha fazla okuyorum, daha sağlıklıyım ve çok şey öğrendim..
3) şule için onun beklediklerinden fazlasını dusunemiyorum, umarım mutlu olur ve mutlu eder..
1.) 2008 deyince: çok gezdim, çok düşündüm, çok okudum, herşeyden vazgeçmiştim, vazgeçmekten vazgeçtim, mücadele etmem gerektiğini düşündüm ama bunu nasıl ve hangi güçle yapacağım sorularına cevap bulamadım.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
seviyorum, seviliyorum, içimdeki boşluklar artık daha az, ben mutluyum ertafımdakiler de benimle mutlu.
3.) Zeynep’e diyorum ki: sanırım doğru yoldasın, herşeyi başlatan istemek değil midir?
2008 deyince hatirladiklarimi hatirlamamak isterdim…
ayni soruyu seneye bugun HUZUR olarak cevaplamak isterim…
ustumdeki kisiye..)) ne istedigine dikkat et gerceklesebilir derim…
1- 2008 keyifli ve cesaret vericiydi gelismelerden dolayi.
2- bkz bir ustteki zeynep.
3- yasadiklarindan degil yasamadiklarindan pisman olmali bir insan.
herseye sifirdan baslayabilmenin cesareti geldigi zaman harikalar yaratir insan, cunku sonuc sifirin ustunde cikar ve bazen sen bile sasirirsin alinan riskin getirdigi arti degere…
eksi deger ise zamanla unutulur, hayatinin bir donemi olarak gelir ve gecer ..
artilardir yanimiza kar kalan.
“mutlu olmak” tercihini tum hucrelerime islemis olmak istiyorum ki bu beni mutluluga goturucek tek sey.
1 ) 2008 deyince, karmaşığım biraz. Dileklerinin büyük çoğunluğuna sahip şanslı bir kullardanım ben. Bir tek sağlık da dileklerim yaradanımca kabul görmüyor. Vardır bir hikmeti dedim ben de bu sene.
2 ) Artık dilek dilemiyorum. Yaradanımın işi hiç belli olmuyor, hangisini kabul edip hangisini etmeyeceği belli değil. Riske girmeme kararı verdim. (Dilek yok. Gelecek sene belki dilerim. Ama yok eksik kaldı, hepimiz için seneye de bu yazıyı yazmayı diledim.)
3 ) Varol Yaşaroğlu’na iyi derim ve susarım.:))
1- 2008 yılı benim için, yaşadıklarıma ve yaşadıklarıma bakış açımdan dolayı çok güzel geçti. Ancak ne yazik ki 2008 yılının dünyadaki büyük çoğunluk tarafından iyi geçtiğini söyleyemiyorum.
2- Büyük çoğunluk tarafından da mutlu bir yıl olmasını isterdim.
3- Birbirinden güzel seyahatlar birbirini kovalasın:)
1- 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Barcelona‘da hayatım boyunca unutamayacağım dolu dolu bir yıl, birçok seyahat.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Fernando de Noranha’da muhteşem bir tatil (brezilya), geçenlerde açtığım ve kısa sürede ziyaretçi akınına uğrayan web sitem, artık şakıyabildiğim ispanyolcam benim için 2009 yılının unutulmazları.
3) 2009’da umarım dileklerin doğrultusunda optimum mutlu ve huzurlu olduğun bir hayatın olur erkut. :) Mutlu yıllar..
1- 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Ayrılık, yeni bir başlangıç, blog tutma, kaos
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Yeni hayatlar, blog tutmaya devam, az kaos :)
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Cost of Living az olsun dileğiyle. Hoşça bak zatına
1- 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
“Cost Of Living” demek geldi içimden. Fırsatlar Yılıydı benim için. Ama fırsatların büyüklüğü kadar kayıplarda büyüktü. Hayat ne dengede değil mi?
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
“Minimum Cost Of Living:P” Kayıplarım geçen seneye nazaran daha az oldu desem iyi gibi.
3) Daha kolay ve mutluyaşanabilir bir yıl dileğiyle! (Güldem)
1-) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
“Zor” kelimesinin sınırlarının ne kadar geniş olduğunu öğrendim. Ve açıkçası daha fazla bu konuda deneyim sahibi olmak istemiyorum..
2-) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
“Anne olmanın beni hiç zorlamadığı, kararlarımı özgürce verebildiğim, sağlığımın yerinde olduğu, sevdiklerimle doya doya zaman geçirdiğim bir yıl” derdim :)
Cüneyt KRKY:
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Radikal kararlarımın doruğa çıktığı yıl ve cesurluğumu kendime ispatladığım günler, saatler?
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Bana sektör farketmez, hedef gösterin yeter? 2009 hedefim huzurdu, yakaladım?
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Sevgili Cüneyt, sanırım hayatın keyfi hedeflerde saklı:) umarım 2009 yılında da hedeflerine ulaşmanın keyfini yaşarsın. Elbette eklemeden geçemiycem, bu hedeflerine ulaşmak için kırmaadan, dökmeden ilerlersin:)
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Radikal kararlarımın doruğa çıktığı yıl ve cesurluğumu kendime ispatladığım günler, saatler…
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Bana sektör farketmez, hedef gösterin yeter… 2009 hedefim huzurdu, yakaladım…
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Ya eğitişim kariyer enstitüsü, yazı zevkimi öldürdün insan isim yazar be kardesim :))) umarım 2009 senin eğitişiminde de (eğitişim ne demekse) kariyerli bir yıl olur, enstitüler kurarsın insallah… Ya ben 2. sorunun cevabına şunu da eklemek istiyorum (2009 senesini eğitişim lafının anlamını bilerek bitirdim çok mutluyum).
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Çok güzel eğitimlere ve workshoplara katıldım.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
2009’un beklenen etkilerinin tersine çıkmış olduğundan gelen mutlulukla bu yazını hatırlamak ve bak işte demiştim, kriz falan etkilemedi güzel ülkemizi demek.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Yamancım gördüğüm kadarıyla çok verimli bir yıl geçirmişsin, senin adına tek dileğim ilmin kölesi olman ve daha kaliteli bir insan olman. Hayatın başarılarla dolsun umarım.
das
1) 2008 yılı benim adıma hareketli geçti. Geçen sene biletime para vurmamasına rağmen güzeldi. Özel hayatımla ilgili herhangibir sorun yaşamamış olmam bu yılı güzel kıldı benim için. Eh tabi ekonomik durumlar biraz etkiledi ama bundan enginlerini görmeme umudumuz var. Biraz da başarı yılı oldu benim için bir bakıma. Tabi Google’ın yaptığı Adsense kıyağını hatırlamamak ve durmadan PR değerimle oynayıp bir 5 bir dört yapması da aklımda kalanlardan.
2) Ekonomimizin düzeldiği, masum insan kıyımlarının biraz daha azaldığından bahsetmek isterdim. Yeni temaya geçmiş, Ney Taksimlerini üfleyebildiğimden, çalışmalarımı paylaşmanın verdiği hazzı anlatmak isterdim. Bunun yanında sınıfımı geçmiş olmayı da arzulardım. Son olarak İstanbul’a gidip Tunç Abi ile yaşadığımız maceralardan almayı arzuladığım DSLR makine ile çekildiğimiz fotoğrafları paylaşmak da güzel olurdu :)
3) Sayın Ogün Kayımoğlu, büyük başarılar zorlu yollardan geçiyor. Ben sizin yazdıklarınızdan 2009 yılının güzel geçeceğini anlıyorum, başarılı geçeceğine inanıyorum. Herşey gönlünüzce olsun efenim.
Sevgili Burak ve Muammer,
?Yarın yeni bir gün!? sizin içinde geçerli elbette, hayata karşı yılmadan, bol azimli bol aksiyonlu ama bir o kadar da keyifli bir yıl geçirmeniz dileğiyle…
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
2008 çok fazla inişli-çıkışlı, bol dedikodulu, bol entrikalı, bol hatalı, bol bol ders alınan, hayatın anlamını defalarca anlayarak her seferinde demek ki buymuş dediğim, hedeflerin üstüne hedef kattığım, en önemlisi kendi şirketinin sahibi olmak kavramının önemini ve değerini iyice anladığım, ileride işime çok yarayacak bağlantı ve kavramları birer birer topladığım bir yıldı benim için.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
2009 benim için harika bir yıldı, bol bol risk aldığım, çoğu zaman çaresiz kaldığım fakat bunun getirisi olarak daha fazla çalıştığım ve istediklerime sahip olduğum bir yıl. Ekibimiz bu sene 10 kişi oldu, herkes birbirini sanki 10 yıldır tanıyormuşçasına çalışıyor ve hepsinin kafasında “en iyisini, en farklısını yine biz hep beraber, bizim için yapmalıyız” diyor.
En önemlisi de, bu sadece bir başlangıç!, biliyorum.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Gülcan selam :)
Çok klasik ama benim çok benimsediğim bir söz vardır :
“yarın yeni bir gün!” dedim ya çok klasik bir söz ama yüklediğin anlama bağlı…Ve yeni bir yıl her günün farklı olduğu yine koskoca bir yol, aslında bana göre sadece bir rakam değişir yeni yılda gerisi boş, önemli olan bugün ne yaptığın ya da yarın ne yapacağındır.
Herkese sevgiler ve mutluluk dolu yepyeni bir yıl…
1) Kendime şimdi dönüp 1994 veya hatırlayabileceğim herhangi bir yılı sorunca, ana bir iki nokta aklıma geliyor. Onları da diğer önemli olaylardan destekleyerek hatırlayabiliyorum. Örnek 1997 yılında ne olmuştu, nasıl hatırlıyorum, hiç bilmiyorum. 96’yla farkını hayal meyal seçebiliyorum. 2008 yılı nasıl olmuştu denilince bir iki olay bu dosyanın üzerinde olacak. Başlangıçlar, bitişler ve en mutlu ve en kötüler hep aklıma gelecek. 2008 öyle bir yıldı.
2) 2009 kendi başına özel olacağını düşünüyorum, diğer bir çok yıldan farklı geçeceğini şimdiden görebiliyorum. 2008’i sanırım özlemem. 2008’ler başlangıç 2009’da gerçekleştirme yılı oldu derdim.
3) Burcu’ya kendime de söylediğim mutlu olacağın başkalarını mutlu edecek, hatırlanacak şeyle yapmasını diliyorum.
Zamanları belli bir yerde kesip bu bir başlangıçtır demek, yeni bir yılı takvimde başlatmak bana çok anlam ifade etmiyor. Asıl mutlu olaylar asıl başlangıçların kişisel olduğunu düşünüyorum. Yeni bir takvim yılında herkese mutluklar diliyorum.
Selam Tunc,
2008 sonu yorumlarina yetiseyim istedim:)
1) 2008 kesinlikle hatirlancak bir yil oldu, iyi diyemem ama kotu de diyemem herhalde. Cok kotu dersem de haksizlik etmis olurum! 6 ay – 6 ay bolmus olursak esitlenmis olurlar. Buna ragmen 2008 deyince ben sinavlari ve krizi, bir de Alplerde gecirilen bir haftayi hatirlayacagim (o da haksizlik olmasin diye:) )
2) 2009’u yaptigim gezilerle hatirlayayim isterim, degisik yerler gormus degisik insanlarla tanismis olayim, bu arada da hayatimi az bucuk duzene koymus olayim. Internet rutinleri spor rutinlerini alsin mesela… Boyle hatirlayacagim bir suru minik sey olsun yeni yilda, dolu dolu mutlu bir yil olur o zaman:)
3) Gulcan, umarim 2009 kendine veya baskalarina haksizlik etmedigin hatirlanacak – ama iyi hatirlanacak – bir yil olur hayatinda! Ve yine guzel beklentilerin olur umarim, devam edebilmek icin bir seyleri beklemek hayal kurmak lazim cunku bence!
Herkese mutlu yillar:)
Öncelikle Fikir Atölyesi yazarının yeni yılını kutlamak istiyorum. Dilediğin herşeyin gerçekleşmesi umuduyla.
1-) 2008 yılı benim için kötü başlayıp iyi biten bir yıl oldu. Kariyerim için en doğru tercihi yaptığımı düşünüyorum, Nokta ailesine katılarak. Tecrube dolu ofis arkadaşlarım oldu. Bunun dışında hayatıma yepyeni ve çok saygı değer insanlar katarak kendimi zenginleştirdim. Yeni bir ev ve müthiş bir ev arkadaşına sahip oldum. Kızıma daha çok zaman ayırdım. İlişkimi ciddi bir boyuta taşıyacak adımı attım.
2-) 2009, 2008′ in bitişi ile devam eden mucizelerle devam etti. Kariyerim ve iş yerim adına mutlu bir yıldı. Ofisi büyültmek ve yeni çalışma arkadaşları dahil etmek zorunda kaldık. Yazmayı planladığım kitabım bitmek üzere. Bir sergi açtım ve bir proje kitabı yayımladım. Evlendim, bu yeni bir ev demek. Kızımla hiç olmadığı kadar çok zaman geçiriyorum. Eski harika dostlarıma ek olarak yepyeni dostlar edindim. 2009 harikaydı.
3-) Mine Yaman’a gelince. Temennilerinin gerçekleşmesini diliyorum. Ama seninle tanışmayı umuyorum. Tanışmak ve sonra 2009 yılı içerisinde ara sıra yazdığımız bu yorumla ilgili sohbet edebiliriz.
Herkese mutlu yıllar dilerim.
2008 iyi değildi… iyi geçmedi.. iyi hatırlanmıyacak… kendime çok kızdıgım, kendime en büyük haksızlıgı yaptıgım yıl olarak malesef kalacak… herşeye ragmen güzeldi… beklenti duymamayı, tepkisiz kalabilmeyi ögrendigim yıl 2008…
her şeyi anlamlı yaşadıgım… herşeyin anlam taşıdıgı dop dolu biryıl… sevdiklerimle beraber sağlıklı…
Mine’ye 2009’un umut dolu gelmesini diliyorum…
Sevgiyle kalalım…
Gülcan.
1-) 2008 beni biraz daha büyüttü, hayatın tüm yüzünü gördüm, yaşadım yani. Üzücü hatta yıkıcı boyutta kayıplar verdi, güzel başlangıçlar sundu sonra, umutlarımı aldı, gözyaşları akıttırdı uzun uzun, büyük başarılara ve tarihe imza attırdı, özlemle başa çıkmayı öğretti ardından, güçlenmeyi gösterdi, bazen tepkisiz kalmayı, evetleri gösterdi, hayır diyebilmeyi kimi zaman…
2-) İşimle ilgili 2008 sonunda planladığım herşeyi gerçekleştirdim, bu gerçekten ruhumu doyurdu, sevdiğim, keyifli sohbet edebildiğim, hayatın tadlarını birlikte aldığım, saygı duyduğum biriyle hayatımı birleştirdim ve 2010 için çok güzel beklentilerle beklemeye başladım. Ve tabi sağlığım çok şükür ki yerindeydi ve sevdiklerimde yanımda…
3-) Hülya’ya, güzel bir 2009 diliyorum, ona bişiler söylemek yetmiyor ve Ahmet Sinan’a da; iyi bir reklam ajansındaki stajında başarılar diliyorum, stajyerliğin tadını çıkar, tanıyabildiğin kadar çok insan tanı (çünkü günümüzdeki en büyük kazanç bu), öğrenebildiğin her şeyi öğren, kız arkadaşının değerini bil :), birlikte 2009’un keyfini çıkartın, arada da derslere bakın ki, o dilekten de bir aksama olmasın :P
Umarım her gelen yıl, öncekilerden çok daha mutlu olur hepimiz için…
Sevgiler,
Mine
2009’da sizin, benim ve hepimizin her anlamda:) işleri rast gitsin…
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
– 08′ e girerken dunya barısı, dostluk, kardeslık gibi boş cumleler kurmak yerıne.. huleyn bu sene derslerın hepsını iyi notla veriim bide hatun yapım geleceğe karsı sorumluluklarım var onları degerlendırıım dıodum.. dersler halloldu, hatun yaptım :D 13 yasından berı hayalını kurdugum işi yapmak namına büyük bir adım attım, e daha ne olsun dıme =)
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
sımdı 09’a gırdık bu sefer de dersler hakkında olan istegimi yineleyerek, hatunla aramı bozmamayı temenni ederek ve allah utandırmassa saygın bir reklam ajansında stajer olarak işe baslayarak gecmesını istiyorum =)
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
– Babam insanların hayatta bir yeri olduguna inanır. Çalışır ailene bakarsın.. ve ölürsün.. farklı dusunmek aptallıktır der belki biraz karamsar ama sanırım bu sekilde söylerdım…
Sizlere söylemek istedigim ise…
Güldüklerınız ağladıklarınızdan çok olur insallah, herkese Mutlu Noeller.. HO HO HOO..
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Hızlı, yoğun ve yoran bir yıl oldu 2008… planlanan işler istediğim gibi olmasa da bambaşka hiç hayalini bile kurmadığım projelerle uğraşmış olsam da karamsar olmadığım hep ileri bakmaya çalıştığım bir yıl oldu.. eğitimler nedeniyle ayrıldığım bir çok arkadaşımla yeniden biraraya geldim ve artık birlikteyim tıpkı eskisi gibi:) aşk olmasa da hiç olmayacak değil bir gün bir yerde zamanı var:)) o nedenle 2008’i suçlamıyorum:)))
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
wouuw super bir yıl geçirdim, hayallerime ulaştım, tasarımlarım dünya pazarlarına açıldı 1… noktada benim markam satışta. insanlar benim markamdan bir ürüne sahip olabilmek için sabahın ilk ışıkları ile mağazalarımın önlerinde sıraya giriyor, defilelerime sponsor olmak için hatırı sayılır kişiler yarış halinde, hayallerimin de ötesinde bir yıldı 2009 :)) kalbim bir bütün, artık diğer yarısı da bulundu nihayet:)) ruya mı bu biri beni çimdiklesin:)))
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Sn Saroğlu. Herşey gönlünüzce olsun 2009’da olsun ki bizler de keyifli, kaliteli yapıtları okumaya ve hatta izlemeye sizinle devam edelim…
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Bu yıl sanıyorum geçirdiğim en iyi yıl oldu – ama en güzeli bunu iki yıldır diyor olmam :). Bu yıl aynı zamanda Beyn’in de yılı oldu:
– Blog yazmanın inceliklerini keşfettim, tek satırlık aptal yazılardan bol paragraflı ve içime sinen yazılar yazabilmeye başladım. Bu konuda özellikle Böyle Düşüncelerim Var kategorisini çok geliştirdim ki geçen yıl da Muhtelif Tecrübeler Silsilesi iyi gitmişti.
– Siyasi düşüncelerim olgunlaşmaya başladı. 14 nisan 2007’den (1) sonra ota bota muhalefet olmayı iyi siyaset yapmak sanan klasik mantıktan daha sağlam düşüncelerle ve hatta çoğu zaman eleştirilerimi yapıcı tutmaya çalışarak yazdım. Gelişimim bitti diyemem ama şunu diyebilirim: Siyasi düşüncelerimin olgunlaşmasında Beyn’e yazdığım yazılar ve bu yazılara gelen yorumlar çok etkili oldu.
– Beyn, 10 Mayıs 2008’de (2) Bloglama.com tarafından düzenlenen Blog Ödülleri’nde en iyi kişisel blog olarak tescillendi ki bu da muhtemelen 2008 yılını unutamayacak olmamın sebepleri arasında ilk üçe oynar :).
– Beyn’in ciddi ciddi tanınmasını izleyip gurur duydum. İki buçuk yıl sonra işimin cidden takdir görmesi beni cidden duygulandırdı.
– İlk kez bu yıl Beyn’den para kazandım :). 4-5 ayda toplam 300 lira falan, bir üniversite öğrencisi için manyak bir harçlık :).
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Bu soruyu anlamakta biraz güçlük çektim Tunç abi, onu söyleyeyim :). “Gelecek yıl nasıl bir yıl geçirdiğini söylemek isterdin?” diye anlıyor ve yanıtlıyorum: Gelecek yıl;
– İyi bir işe sahip olmanın mutluluğunu yaşadığımı,
– Siyaset konusunda daha sağlam bir temele (temel derken çevre değil; bilgi, zihniyet ve mantık) sahip olma konusunda kendimi daha da geliştirdiğimi,
– (Biliyorum, bu hayal herkesin klasik hayalidir aam) Yazmak istediğim bir kitaba en azından başladığımı,
– “Daha yetişkin” olduğumu,
– Almancayı da söktüğümü,
– İnternet konusunda daha sağlam bir temele (temel derken çevre ve bilgi) sahip olduğumu,
– Beyn’den bir-iki seferlik değil, düzenli bir gelir elde etmenin mutluluğunu yaşadığımı,
– 2009’da başlayacağım ikinci kişisel blog’umun (Evet olur öyle şey :).) de Beyn kadar başarılı olduğunu,
– Daha sorunsuz bir duygusal düzene sahip olduğumu (aşk-meşk meseleleri),
– Özetle 2008’e göre daha iyi bir yıl geçirdiğimi anlatmayı isterdim.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Dopdolu bir yıl geçirmişsin hocam, yaptıklarının bir kısmını benim de yapmam gerekiyor hatta :). 2009 listesine ekleyeyim.
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Bu yıl olumlu çok şey oldu. Bir roman, bir öykü kitabı bitirdim. Kabataslak da olsa. Şimdi onları yeniden yazıp yayına hazırlıyorum. İş hayatımda büyük bir çıkış ve iniş oldu. İşten atıldım ve şimdi belki de yeniden işe başlamak zorundayım. Her şeyi başa alacağım ve yeniden başlayacağım, sıfır değilse de baştan diyelim. Çigong öğrendim, tai chi öğrenmeye niyet ettim. Senaryo yazmaya çalıştım. Yıl sonuna bir hayli sıkıntı eklendi… Ailemle ilgili ama bunları aşmak için çaba göstermeye de sebep oldu. Güzel ve tatlı insanlar tanıdım. Bu kadar harika insan varmıymış bu dünyada dedim… Bana hayli zor şeyler yaşatan insanlarla da tanıştım. Yakın arkadaşlarımdan biriyle ciddi bir konuda küstüm ama sonra barıştık. Bu dünyada büyük kavgalara değmez olduğunu anladık. Hayat, evren, bilinç hakkında çok şey öğrendim. Aşık olmadım ama uzun yıllar sonra aşık olmaya hazırlandım… Yani kısa bir süre sonra olabilirim… Aşkı da gerçekten bilinçle ve bilinçaltınla istemen ve hazır olman gerektiğine inanıyorum.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Mesela öykü kitabımı bastırmak, mesela öykülerimden gerçekten beğendiğim birini senaryosunu yazmak ve bunu Çağan Irmak’ın çekmesi. Mesela başka şeyler yazmak. İşimde başarılı ve mutlu olmak, bir çok yeniliğe ve ilklere imza atmak. Benim ve tüm sevdiklerimin sağlıklı ve afiyetli olması. Belki doğaya yakın bir yerde bir ev satın almak. Ruh ikizimle tanışmak. Biraz gezmek uzaklara. En önemlisi bütün bunların hayırlısıyla ve hayırlısıysa olması… Bunun anlamını bilecek kadar yaş aldım…. Kısacası hakkımda hayırlı olan şeylerin hayırlısıyla olması.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Sevgili Serbay, eğer evliliğe adım attıysan sana ömür boyu mutluluklar dilerim. Aşkı ve mutluluğu bütün derinliğiyle yaşa ve yaşat, varlığınız tüm evrene ve size tabii ki neşe saçsın… İşinde istediğin hedefe istediğin hızda ama hayırlısıyla ulaş… Yaratıcı ve üretken ol… Hayatı tam kapasite ile yaşa… 2009 her konuda dolu dolu yaşayacağın bir yıl olsun….
Şöyle olmuş;
Konferans salonundayız. Arka arkaya 68 sıra, yan yana 128 adet koltuk var. (Gereksiz detay) Tunç konuşuyor karşımızda. Diyor ki;
– Herkes sağ elini kaldırsın.
Kaldırıyoruz…
– Şimdi ben 3 e kadar sayacağım. Herkes arkasına dönüp, arkasındakinin havadaki eline vursun.
3’e kadar sayıyor. Hepimiz arkaya dönüyoruz. Sonuç: kaos!
Herkes arkasına döndüğü için kimse arkasında vuracak el bulamıyor.
Tunç neden bir üsttekine söylüyoruz söyleyeceğimizi? Aynı anda mesaj gidince olmuyor. Seneye başka türlü formüle et bu işi :) 2009’dan dileğim olsun bu, kayıtlara geçsin!
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
İş anlamında başarılı bir yıldı. Yoğun ve yorucu olmasına rağmen keyifliydi.
Kişisel olarak, kendimi bulduğum, ıspatladığım, takdir aldığım, sorumsuz olarak ve eleştirmeden aşık olduğum ve aşkı bulduğum gibi yitirdiğim ama herşeye rağmen pişman olmadığım, kendime güvenimin tavan yaptığı, genelde bende güzel anıları olan bir yıl olarak yer alacak yıllardan biri idi 2008.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
2009’un 2008’den çok çok daha iyi geçecek bir yıl olmasını isterim.
Öncelikle ailemin ve sevdiklerimin sağlığı ile mutlu olacağım bir yıl olmalı.
Sonrasında geleceği olan; mantık, sevgi ve saygıya dayalı bir aşk, evlilik ve bebek istiyorum (ikiz) 2009’dan :)
İş anlamında da 2008’i aratmamasını temenni ediyorum.
Mesela şöyle bir cümle olabilir: “2009’da tüm temennilerim oldu, şu anda mutlu yuvamda bebeğimi kucağıma alacağım günleri bekliyorum.”
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Sevgili İlker Utlu,
Sanırım 2008 senin için de güzel geçmiş.
2009’un yeni süprizler ile daha da güzel geçmesini dilerim.
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
– İş hayatımın kısa sürede hızlanması, terfiler, yerinde iş değiştirmeler, hedeflediğim çoğu şeye hızlı bir varış.
– Blogumun (www.theblognote.com) tahmin etmediğim kadar hızlı yükselişi, soru soran insanlar, tanıştığım bir sürü kıymetli insan. Ve daha tanışmak ,istediklerim.
– Sevdiğim insanla birlikte evliliğe bir adım daha yaklaşmış olmak.
– 2008 güzeldi cidden:)
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
– Çok daha fazla kıymetli insanla tanıştım, projeler konuştum.
– Hedeflediğim oluşumları gerçekleştirdim.
– İş yerimde yönettiğim ürünleri servisleri çok daha iyi noktalara getirdim.
– Blogum ile çok daha fazla kişiyle iletişime geçtim, çok insanla tanıştım.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
– En sonunda tanıştık Eraycım:)
Umarım 2009 da daha çok görüşürüz.
Zaten başarılı gidiyorsunuz, umarım çok daha süper bir yıl geçirirsin, hatta seninle ortak projelere imza atarız:)
1. Yeni bir şehir, yeni bir hayat, yeni bir iş. 2008 güzel başladı ve öyle devam ediyor şu son günlerinde. Koştum koştum koştum.
2. Seneye şöyle demek istiyorum, 2008 güzeldi ama 2009 süper oldu.
3. İlker’e derdim ki, “iyi ki varsın” :)
Bir dakika araya Uğur Abi girmiş!
Abi,
Verdiğin 1 adet cesur karar harika olacak. Biz de yanında gayet mutlu bir şekilde seni tebrik ediyor olacağız.
Beklediğin bir gelişim aynen beklediğin gibi olacak. 2009’da değil belki ama 3 yıl içinde seni izlemeye geleceğiz ve o kalabalığın arasında olacağız.
İçinde yer aldığın bir girişim hak ettiği yerde olacak.
Tüm maillerini gmail’de toplayacaksın! Blogunda italic karakterler bile olacak.
Uff daha çok şey var söylemek istediğim. Yavaş yavaş söylerim artık 2009’da :)
I) 2008’e genel olarak mutlu bir insan olarak girdim ve mutlu bir insan olarak çıkmak üzereyim. Kısa detaylar; aşk, huzurlu ev, mutlu bir evlilik devam, geçmişten gelen işler stabil, yeni girişimler %50 fiyasko, %50 yeni yıla devir, sağlık yüksek bir ivmeyle iyileşmede, dostlar değişik ülkelerde, yeni arkadaşlar çok keyifli, umutlar devam, bilinçlenme vasat düzeyde, yeni öğrenimler bol bol…
II) Değer verdiğim şeyler 2008’deki gibi giderse ne mutlu bana.
III) Ali Murat Ceylan, Aston Martin rock!
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorum.
Şahane bir yıl.
– Dünyanın en iyi sadakat kartını ürettim. Şirket değerini anlamadı, ama ben biliyorum ya? Yeter.
– Profesyonel çalışma hayatıma son verdim. Hane halkı tarafından bu yeni durum çok beğenildi. Böylelikle ?eve sürekli para getiren? kişi dışında algılandığımı da öğrendim.
– Internet sitemi blog haline getirdim. Paylaşmanın keyfini aldım. İzleyenler ile güzel düşünceleri paylaştık.
– Bir internet şirketinin (Yoğurt) Yönetim Kurulu Üyesi oldum. Sanal dünya için geliştirdiğim ödeme sistemi, mikro ödemeler için benzerlerinden çok daha iyi oldu. (Bunu 2009?da göreceğiz)
– Önce ?sanal? başlayan, sonra gerçeğe dönüşen birçok dostluklarım oldu. Teker teker sayınca, unuttuklarım olacak (şimdiden özür diliyorum) Tunç, Alemşah, Burak?lar, Özgür, İlker, Eray, Murat?lar, Metin, Müge, Burcu, Devletşah, Eren, Serbay, Emre?ler?
– Sanal başlayan ve sanal devam eden dostluklarım da oldu. Sayıları öyle çok ki?
– Gençlerin büyümelerini izledim. Erhan, Nurettin, Deniz, Osman, Tutku?
– Keyif almadığım konuların bazılarını hayatımdan çıkartıverdim.
Ufak tefek olumsuzluklar da oldu:
— Tembellik ettim. Yazmaya başladığım CEM ve CRM kitaplarımı yine bitiremedim.
— Daha yakın olmak istediğim dostlara pek zaman ayıramadım.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdim?
+ Kitaplarımı bitirdim. Yayınlandı. Para değilse bile çok takdir kazandım. (Paraya da ?hayır? demem)
+ Internet oluşumlarına daha çok zaman ayırdım, bazı gençleri fikirlerimle destekledim. Faydasını da gördüm. Birçok oluşumun Yönetim Kurulu?nda yer alıyorum.
+ Sanal dünya için geliştirdiğim ödeme sistemi, mikro ödemeler konusunda dünyanın en kullanılan çözümü oldu. Pay pal?ı sildi?
+ Dostlar ile daha çok rakı + balık muhabbeti yaptık.
+ Gençlerin başarılarını alkışladım. Belki bir kısmında ufacık etkim de oldu…
+ Sağlık sorunum olmadı.
+ Dünyanın daha önce görmediğim bir yerini daha gördüm. (Okyanusu geçmek ve Machu Pichu yine sonraki yıla 2010?a kalacak.)
3.) Ali Murat Ceylan?a ne diyorum?
Daha çok çalış, daha çok insanla tanış? Ama müşteriyi sen anla? Sevgiliyi de anlamak gerek, (aynı şekilde) müşteriyi de? Beni anlasa diye ?platonik? takılma?
Sevgi ve dostluk dile? Ortak sayınız fazla ise, bunu zaten dilemek zorunda kalırsın.
Aston Martin?e gelince? Bence de güzel araba? Hem sade, hem lüks? Ama neden onu istediğini de düşün.
Derya benden hızlı davranmış:) Derya’ya notum:
umuyorum ki 2008′ de olduğu gibi bu senede istediklerin büyük ölçüde olacak ama isteklerin gerçekleşsede gerçekleşmesede sen bunlardan büyük dersler çıkararak 2010 için daha iyi yatırımlar yapacaksın. 2009’un senin yılın olması dileklerimle…
1. 2008 benim için oldukça hareketli, çok yorucu, bol bol farklı insanları tanıdığım ve tanıdığım insanların bazılarıyla inanılmaz dostluklar kurduğum bir yıl oldu sonuçtada gerçekten mutlu bir yıl geçirdim diyebilirim.
2. hep daha fazlasını isteyen canlılar grubunda olduğumuz için daha çok çalışmak, daha çok insanla tanışmak, iş açısından müşterilerinde bizi anlayabilmesini çok isterdim (heralde lambadan bir cin çıksa bile bu isteğimi gerçekleştiremez). Daha fazla risk alabileceğim işler, sadece 1 hafta tatile gidebilmeyi ve bir koyu gri aston martin’im olsun isterdim.
3. “Pohpoh delisi” 15 mart 2009 sen karşılıksız sevdiğin çocuğu unutuyorsun çünkü karşına bambaşka birisi çıkıyor ve sen ona aşık oluyorsun o da sana tabi ki bu arada okuyorsun bir yandan da çalışıyorsun hatta arada da dil kursuna gidiyorsun. tabi en sevdiğin tv karşında çerez çıtlatıp film seyretmeyi de doya doya yapıyorsun. kendine de bol bol vakit ayırıyorsun. yazın 10 günlük bir ege-akdeniz turu yapıyorsun.
NOT: bill gates mirasını paylaşırsa da bana bir tane aston martin alıyorsun;)
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun? Süper bir “aydınlanış” yılı hatırlıyorum… aşk istedim geldi ama da sadece “aşk” demenin ne kadar eksik netice getirdiğini gösterdi ve gitti, oğluma üniversite diledim geldi, hayatımda manalandıramadığım zorlukların kaynağını gösterdi, ben 2008’i sevdim, ama da kıvamında, artık gidebilir… işim bitti 2008 ile…
2.) 2009 tüm global krize rağmen bana “kendi değerlerimi yaratacağım” ve dolayısıyla madden kazançlar elde edeceğim bir yıl olacak…
3.) Pohpoh delisi, sana bayıldım, süpersin, samimi ve içtensin, bu kadar olumlu olunca kazançlı çıkmaman mümkün değil, ergo: 2009 sana çok iyi gelecek….:)) seneye hesaplaşırız.
1) 2008 iyi kötü her şeyiyle güzeldi, enazndan başıma gelen kötü olaylar bana sadece bi ders verdi kimseyi suçlamama gerek kalmadı, kendi elimle yaptım :d iyi olaylara gelince onlar da güzeldi (zaten bu kadar acı olmasa en küçük mutululuğun bile kıymeti bilinmez ))
2) senedir aşık olduğum insanı karşılıksız severken bi anda sihrli bi değnek değiyor ve seni unutuyorm seneye :) hem çalışıp hem okuyacam 2.sınıfa gececem yeyip içip yatcam. sonra en yakın arkadaşımın ufak bi çocuğu olcak . :d antalyaya tatile gidecem :d bir de bill gates mirasını benimle paylaşacak ( umuyorum ))
3) oh sana ne var shakacos cum :D okulda bitmiş darısı bana diiim o zaman.
aşk yüzünden bu sene yüzün gülecek görüyorum :) bol para kazanacaksın emin ol darısı yine bana :D doğalgaz zammı bile sana dokunmucak garanti veriyorum. İyi yıllar umarım hayallerine kavuşursun, küçük mutluluklardan büyük mutluluklar çıkarman dileğiyle. Hep azıyla yetin.
çok eğlencelii;)) ben de hemen yazayımm;)
1) 2008.. şuan düşününce çok boş geçmiş gibi gelmesine rağmen bol bol macera dolu dostluklarla dolu bi yıl oldu benim için.. en büyük başarım okulumu bitirdim mezun oldum stajıma başladım:))) çok çok iyi 2 dost abi kazandım.. aşk yüzüme gülmedii:((( bol bol hayat beni neden yoruyorsun dedirtti bana;PP
2) 2009 bana hayatımın aşkını getirsin… iş hayatım da çok çok başarılı yerlere geliyim;)) çevremde bir numara olayım;)) sağlıklı mutlu en önemlisi huzurlu bir yıl geçirmek istiyorum tanrımmm…
3) Mustafacım umarım sende bu yıl mezun olursun:)) benden söylemesi sonradan çok pişman oluyorsun neden uzatmadım diyosun çok özlüyosun öğrenciliği;)) işte ama senin yüreğinden ne geçiyosa ona kavuşursun umarım;)) dil eğitimi yurt dışı filan;) şimdiden sağlıklı mutlu yıllar;))
Herkese Merhabalar,
1. 2008 benim için de çok güzeldi. Bir öğrenci olarak gelecek planlarımı destekleyecek birçok iş yaptım. Üniversitemizin en aktif kulüplerinden birinin başkanlığını (Afyon Kocatepe Üniversitesi ? İşletme ve Ekonomi Kulübü) ve ardından bölümümün ve fakültemin temsilciliği ile birlikte öğrenci konseyinin yönetiminde eğitim sorumluluğu bu işler oluyor. Gelecek kaygısını bir kenara bırakıp birçok yeni yer gördüm. Aşk hayatında gelince ise kıymet bilmediğim bir yıl oldu.
2. Yaz aylarında mezun olacağım 2009’un iş dünyası açısından bana uğurlu gelmesini sürekli ertelediğim yabancı dil konusunu halledebildiğim, yurt dışı planlarımın gerçekleştiği en az 2008 kadar dolu bir yıl olmasını umuyorum.
3. Sevgili Özgecan,
Gelen yeni yılın sevdiğini sana sağ salim sana getirmekle beraber, gözyaşlarını da alıp götüreceğine emin olabilirsin. Ya sevdiğin geliyor krizle problem mi kalır hayatında o yanında olduktan sonra :)
Seval için dilediğin iyi niyetlerde gerçek olacak :)
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
İyi şeyler hatırlamaya çalışıyorum baya zor oluyor bolca acı deneyim yaşadım tam finalindeki esogu kmy olarak gelen uzun zamandır beklediğim projelerde insan ve okul kaynaklı problemlerle başarısızlığın komple üzerime kalması:(karakter problemli insanlarla sanat yapmaya çalışma, yalnızlık, şuan yağan karlı havada romantik bir yürüyüş yapamama ve bu havada zor durumda olan insanlar için birşey yapamamış olmak.)
Aha yavaş yavaş hatırlıyorum; iyi şeyler de oldu
En sevdiğim varlığın ailemin önemini daha çok kavradım sağlık huzur ve mutluluk hiç birşeyle değişilmez,
İlk tiyatro oyunumu oynadım Shaekspear’den Bahar Noktası,
İlk kez bir kısa filmde başrol oynadım (bugün gösterimi var)
Hayatta doğru düşündüğümü bana ispatlıyan insanlarla tanıştım başta Tunç Kılınç sen ve Uğur Özmen,
Reklamcılık ve pazarlama alanında daha çok şey öğrendim.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Okulda nefret ettiğim maden müh.bölümümde olsa başarıyla bitirmeye 1 sene daha yakın olmak (yüksek lisans şansım için sayısal değerler önemli napım).
Geriye baktığımda başarı dolu bir yıl görmek, ilk felisimi, belki de Epica’mı kazanmış olmak (çok abartı oldu ya)
Hayatımın insanını bulmuş olmak ve onu mutlu edebiliyor olmak.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
İlk ve son demiştim yoruma yorum yazmaya ama burası için bozuyorum sevdine kavuşmuş olmanı gerekli cesaretin ve gerekli koşulların senin istediğin gibi olmasını dilerim Özgecan hayat ve yeni yıl iyi dilekleriniz ve temiz kalplerle ürettiğiniz güzel düşünceler güzel olsun iyi yıllar;)
Herkese merhaba,
1-) 2008 kariyer anlamında bana çok şey kattı. Bu bakımdan geçen sene yazdıklarıma yaklaşmışım diyebilirim. Kendi evime yine çıkamadım:( Ekonomik olarak cesaret edemedim sanırım. Yeni işim için çok çalıştığımı ve çabaladığımı biliyorum. Sevdiğim kişiyi askere gönderdim ve yalnızlığıma alışmaya çalıştım. Bu sene diğer senelerden farklı olarak Türkiye ve dünyanın geçiriyor olduğu krizin tam içinde, ortasında hissettim kendimi. Bir çok kişi için üzüldüm ve gözyaşı döktüm.
2-) 2009’u sevdiğim insana sağ salim kavuştuğum, krizi ve problemleri en az hasarla atlattığımızı anlatmak istiyorum. Ve daha fazla gözyaşı dökmemiş olduğumu hayal etmek istiyorum.
3-) Sevgili Seval,
Dilerim hayatının erkeğiyle tanışırsın, istediğin zamanda istediğin yerde ve istediğin kişiyle olmanın özgürlüğünü yaşar ve tadını çıkarırsın.
1-) 2008 iş ve kariyer anlamında benim için inanılmaz açılımlar oldu, çok iyi firmalarda farklı sektörlerde deneyimlerim oldu, aklımdan kimi geçirsem bi bakmışız iş yapıyoruz:)) akademik anlamda da şimdiye kadar ki en süper yıldı. bu yıl çok çalıştım ve hatta ilk danışmalık işimi ve ikincisini aldım, sonuçları da gayet iyiyidi. stratejik pazarlamanın temellerini attım bir yerde:) tatil yapmadım ama italyanca ve rusça öğrendim, drift nasıl yapılır onu biliyorum artık gerçekten çok heycanlı, çok farklı iyi ve kötü insanlar tanıdım, hepsi iyi deneyimlerdi. ama bu yıl da geçen yıl olduğu gibi aşık olmadım:((
2-) çok gezdim, fazlaca dinlendim. acayip eğlendim uzaktan kumandayla işleri yürüttüm :)), deli gibi aşık oldum, görmediğim ülke kalmadı, şuan istediğim yerde istediğim insanla birlikteyim ::)) demek isterdim ya bir de inananmıyorum çok şanşlıyımmm ::)) üfff be ne süper olurdu düşündüm de:))
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Vasat ve sıradan bir yıl. Sanırım en iyi tarafı dostluklarımın çok daha kuvvetlenmesi, perçinlenmesi. Fenerbahçe’nin başarısı. Onun dışında dediğim gibi bi çok şeyin istediğim gibi olmadığı (veya benim istediğim gibi yapamadığım) bir yıl oldu. Ne aşkı buldum (*karşılıklı aşkı), ne parayı.Turkstaff adlı hep kurmak istediğim sitemi kurdum, olumlu taraflarından biri bu.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Harikaydı! Bir sene içine sığacak kadar mutluluk, sevgi, aşk, başarı sığdı bu seneye! yapmak istediğim herşeyi yaptım. Beni en az benim onu sevdiğim kadar seven bi sevgilim var. air alert III zıplama programını uygulayarak 40 cm daha fazla sıçramayı başardım. Karne notumu da 5.00 yaptım. Aşık olduğumu söylemiş miydim?
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Taci hocam, keşke hayat her yıl aşk dolu olsa. Ama olmuyor işte. 2009 için içimde gerçekten olumlu hisler var, bana öyle geliyor ki bu sene sen de hem gerçek aşkı, hem parayı bulacak, bunların yanında sağlıklı ve mutlu bir aileye sahip olmaya devam edeceksin…
1) 2008 deyince iğrenç bir aşk hayatı, iğrenç bir sağlık, iğrenç bir eğitim hayatı, iğrenç bir maddi durum hatırlıyorum. Bir tek ailemde herkesin sağlığı yerindeydi (çok şükür), beni mutlu eden tek şey o oldu.
2) Hayatımın en güzel yılıydı. Aşık oldum, ve şu anda aşık olduğum kadına yazdırıyorum bu satırları, birazdan da çoraplarımı yıkayacak. Aradan neredeyse 1 yıl geçti ve ben ona hala eşşekler gibi aşığım. Bir de Fenerbahçe’nin Şampiyonlar ligini kazanması müthişti. Galatasaray küme düşmeseydi keşke, buruk bi sevinç oldu. Okul da süperdi. Bir de yeni bir deri cüzdan aldım, eskisine sığmıyordu. Haa, bir de hiç hastalanmadım, ailemden kimseye de bir şey olmadı. Müthişti, müthiş.
3) Taci: Tık tık..
Tolga: Kim o?
Taci: Öcü..
Taci&Tolga: Ankaragüüücüüü…
Abi yeter askerlik anılarını anlattığın. Biraz gündemden konuşsak?
1) 2008 deyince ne hatırlıyorum: 5 ay 5 günü ile fiili, sonrasında ve öncesinde psikolojik olmak üzere 6 ayı askerliğe gitmiş 1 yıl. Yaptığım işlerde ilerlediğim 1 yıl oldu. Fakat askerlik yüzünden yurtdışına pek çıkamadım:)
2) Yurtdışı özlemini giderdim, internet medyacılığı ve spor yazarlığında birkaç adım daha attım- diyebilmek. Ha bi de benim takımlardan Ankaragücü, Turkcell Süper Lig’de kaldı çok şükür demek istiyorum:)
3) Bir üstteki yorum Burak’a ithafen yazılmış, o yüzden bir üstteki herkese iyi bir yıl diler bu işten sıyrılırım:)
1) Kötü başlayıp iyi devam eden bir sene geliyor aklıma 2008 dediğimde. Kötü başladı çünkü sınıf tekrarı yapmam gerektiğini anladım geçte olsa. İyi devam etti çünkü hayallerimdeki seyahati gerçekleştirdim ve bu beni tamamen değiştirdi, bu sayede daha çok okumaya başladım, dünyaya daha farklı bir açıdan bakmaya başladım. Son olarak yeni ve kaliteli insanlarla tanıştım.
2) “Şu an ki halimle bir sene sonraki halim arasında iki fark var. Ne kadar çok kitap okuduğum, ne kadar çok insanla tanıştığım. İşte buna inandım ve ağımı genişlettim, ayrıca her konuda çok okudum artık daha iyiyim, ayrıca yeni bir seyahat da bana ilaç gibi geldi.” diyebilmek isterdim ve bir sıkıntı olmazsa diyeceğim.
3) Umarım hedeflerinde başarı yakalarsın ve düşündüğünden de ilerde olursun. İstediğin gibi bir şirkette çalışman dileğiyle Burak.
1) İlk aklıma gelen şey internet. 2008 yılında en çok internet üzerine bir şeyler yapmak isterdim ve bir çok istediğimi de yaptım. O yüzden iyi bir yıldı :)
2) Mutlu bir insan olarak sonraki yıla geçmişsem kesinlikle iyi bir internet şirketinde çalışmaya başlamış olarak çalıştığımı yazmayı isterdim. Öğrenci olarak online tabi …
3) Eğer iyi bir yerde çalışmayı istiyorsan mutlaka çok çalışman gerekiyor, kendini internet üzerinde geliştirmen gerekiyor derdim :)
Çok güzel bir yazı olmuş Tunç abi tebrik ediyorum. Muhteşem bir yorum grubu oluşacak burda ve belkide yıllar sonra dönüp buraya bakıp iç çekeceğiz. Tebrikler ….
Ben yazana kadar yorumlar gelmiş bile..
Pazarlama Cadısı’na diyecek bir şey bulamıyorum :))
Gerçekten istediğini keşfedip peşinden gitmen dileğiyle.. yola devam :)
1) Biraz kendimi dinlendirdiğim, fazlaca akışına bıraktıgım bir yıldı.. Durağandı.. İlerde yüzümde tebessümle hatırlar mıyım emin değilim. Ama öğrendiğim bir şey oldu… Eğer gerçekten istediğim ve inandığım bir hedefim varsa, ona ulaşmak için koştururken ya da yolda oyalanırken, -ulaşıp ulaşmayacağımı bilmesem bile- çok eğleniyorum… Sanırım mutluluk yolculuktan ne kadar keyif alabildiğinle bağlantılı..
2) Seneye bu soruyu mutlu bir insan olarak cevaplamak için beni mutlu edecek yeni şeyler keşfetmiş olmam gerekiyor öncelikle..
O kadar çok yenilik vardı ki hayatımda ve heyecanla öyle çok koşturdum ki, öyle yerlere gittim ki demek isterdim. Çok okudum çok yazdım çok gezdim yüksek lisans tezime bile başladım (ki bu mutlu bir insan olmam için en somut örnek.)
3) Üstteki Tunç’a diyeceğim; umarım gezgin ruhunu harekete geçirecek ilhamı bulursun… Belki de o seni bulur.. Hiç ertelemeden, aklına eseni yapabileceğin, özgür bir yıl dileğiyle..
Benim yorumum Alemşah’ a idi :)
Önce geçen yıldan başlayayım ben…
1.) Danışmanlığımı 1 Türk 3 Alman marka ile devam ettirdim. Harika deneyimlerim oldu. Bu deneyimlerim sonrası bir yol ayrımına geldim. Almanya’ ya taşınarak bir ajansta “brand futurist” olmak veya kalarak burada bir şeyler yapmak…
Bu noktada beni Nokta yakaladı kolumdan. İyi ki yakalamış. Türkiye’ de çalışabileceğim tek yer olan muhteşem bir şirkette, birikimli ve paylaşımcı yöneticilerle birlikte stratejik pazarlama direktörü olarak çalışıyorum.
Capoeiraya geri döndüm. Dalış sayımı artırdım.Elektro gitarda geliştim.
Muhteşem insanlar tanıdım. Ne zaman başım sıkışsa gecenin bir yarısında koşarak yanıma gelen türden hem de…Bazı insanları hayatımdan çıkarmam gerekti. Dostluk denen şeyin ne demek olduğunu daha iyi anladım.
Fenerbahçe’yi protesto etmedim ama çok laf söyledim :)
Ve evet hala “Hala Honduras? a gidemedim!” diyorum.
Mba için sonunda aradığımı buldum.West Virginia’da entegre pazarlama iletişimi üzerine yoğunlaşıyorum. Yurtdışında 8 sunum yaptım. Bunlara Türkiye’ de de bir adet eklendi. Antitezim kabul aşamasına geçti. Sonunda Kötler asistanından da kurtuldum. :)
2.) 2009 için kafamdaki 3 projeyi de hayata geçirdim. Benden sonra gelen yeni mezunlara her şekilde destek oldum. Aferin bana!
3.) Tembellik yok yola devam… Daha yapılacak çok şey var. Artık 2008′ den daha az çalışmak ve daha az başarılı olmak lüksün ve lüksümüz yok :)
Hep benzer dileklerle benzer sonuçlara ulaşmak yoruyor insanı. Evet belki istediklerimiz bizi iyi kılacak şeyler ama yılın sonuna geldiğimde aynı cevabı veriyor olmak da bir o kadar sıkıcı.
Aynen Tunç.. Sadece çok sıkışık, hızlı bir yıldı. Kariyer anlamında iyi sayılabilirdi fakat iş odaklı yaşayan biri değilim, evet severek yapmalıyım, merak duymalıyım ama aşk yoktu. Esasen bir durum vardı ama dönüp bakınca görüyorum ki sadece yorulmuşum. Nedense duygusal geçişleri olan zamanlamalar daha kolay hatırlanıyor. Çünkü hissettiklerimizi unutamıyoruz kişileri ve olayları unutmuş olsak bile. En azından ben hakkını verdim. Neyse, umarım 2009’da artık “ohh be ” deriz:)) Sağlık olsun her şey aşılır.
Sana gelince Tunç kaptır gitsin, paçanı filan da sıvama… Kaptır gitsin sürüklen biraz. Yazmaya devam et ve daha çok düşünmektense daha çok hisset, belki işe yarar. Bol şans…
1.) 2008 deyince ne hatırlıyorsun?
Bir çok yeni insan, mutlu anlar, başarı, deneyim, alınan dersler … Bol bol ve zevkli çalışma, az uyuma, gülme eğlenme ve belki de tek kelimeyle : huzur … ve hile yaparak ikinci kelime : şükür.
2.) Aynı soruyu, mutlu bir insan olarak, bir yıl sonra bugün nasıl cevaplamayı isterdin?
Ünvanımı hakkettim diyebilmek (chief happiness officer) hayatımda yepyeni birşey var diyebilmek, merak ettiğim şeyleri denedim ve mutluyum ve biraz tembellik yaptım nihayet diyebilmek.
3.) Yüz yüze olsaydın, bir üstteki yorumu yazan kişinin verdiği cevaplara dayanarak ona ne derdin?
Çılgın işler yapacaksın tuncum, ben senden öğrendikçe sana da birşeyler bıraktığımı görüyorum ve tanıdıkça daha çok seviyorum. 2009 senin aklındaki projeleri hayata geçirdiğin sene olacak ve ben seni alkışlamak üzerine orada olacağım!