Fikrinize ihtiyacım var.
Bir zamandır zihnimde benimle döğüşen bir kitap projesi var. Bu blogun ürettiği içerikten çıkacak bir kitap.
Ancak tabii ki yazıların direkt alınıp baskıya verilmesinden bahsetmiyorum, bunun için kitaba gerek yok. Kurgusuyla, okuru içine katmasıyla, ebadıyla, özgün tasarım ve düzenlemesiyle çıkacak bir kitap olmalı bu.
Peki, sizce ne olmalı? Nasıl olmalı?
Aklınıza gelen fikirleri duymak isterim. Kurguyla ilgili, içerikle ilgili, tasarımla veya kitabın dağıtım ve pazarlamasıyla ilgili olabilir. Neresinden tutmak isterseniz.
Sizleri yönlendirmemek adına kendi kafamdakileri buraya yazmamalıyım. Onlar nasıl olsa varlar ancak değişmez şeyler de değiller.
Veya diyebilirsiniz ki, sen de mi Tunç? Ne gerek var kitaba, otur blogunu yazmaya devam et!
Güncelleme: Hayaldi, gerçek oldu! : )
Yorumlar 73
Hayaldi, gerçek oldu!
http://www.sifirkitap.com
Ve bunlar hep sizin yüzünüzden : )
Pingback: Sıfır Kitap
Kitap fikri harika… Bir arkadaş ‘Gününmüzde kitap okuyan kalmadı.’ demiş. Bence bunun aksini yapmak güzel olur… Böyle cıvıl cıvıl bir kitap…………. HARİKA :)))
ilham verici hikayeler de olur içinde.
zaten bu aralar belli bir seviye ulaşan blog sahipleri kitap çıkartıyor.
ekonomiturk ve küçük aptalın büyük dünyası buna örnek olabilir.
Bende internetten topladıgım bütün blogları bi kitap haline getirdiğim (bütün değerli bilgileri) ve şu an 487 sayfalık derlediğim bir kitabım var. İlerde çocuğum okusun diye:) Kitap fikri çok güzel eğer böyle bir proje gerçekleştircekseniz kitabın içine birde gizli bilmece yerleştirin kitabın sonundaki son ipucuyla anlamlı birşey çıksın ortaya, ben öyle yaptım :)
çocuklar ben Fb’liyim Fb şeyleriyle uğraşırım ama atasözleriylede yani anlamını sölüorum insanlar küçük yaşta eğitilme bunun için büyük yaşta söz dinletmek büyük olur ve sizde bu yaşlarda söz dinleyin büyüyünce atasözünün aynısı olur zatane hepimiz burada büyük sayılırız abiler ablalar olmuşuz bu yüzden bu atasözüne yani“ağaç yaş iken eğilir“ atasözüne uyunuz!!! :):D Bunu sevgi ve şefkatle söylüyorumm herkese!! :D :)
Aklıma gelmişken kitapta elimizle yazabileceğimiz boşluklar olsa? Biz oralara yazdıklarımızı aynen buraya yazsak, ee paylaşsak, paylaşabilsek..
Ana bir karakterin kitapta bloğu yaşaması, blogla yaşamaya devam etmesi.
Ben 1 im, üstümden hayat geçiyor; bazen de ben hayatın üstündeyim. Yürüyorum, tavsiyeler alıyorum, düşünceler kaynaştırıyorum ve sonunda bir sentez oluşturuyorum; bu sentez ne kadar doğru? Ben 1 iken 0 mı olmuşum yoksa 2 mi, belki de 3.
Mesela kaçan iş fırsatları ben olan 1’in mi suçu, yoksa ben olmaya çalışan 2’nin mi? Aslında ben 2 olmaya çalışmıyorum, 2’yi hayatıma katmaya çalışıyorum ki 2 olamadan 3 olabileyim.
Belki karakterimizin aklına yolda yürürken bir fikir gelir, ne dersiniz? Bu fikir için sayfa altında sunulan seçenekler olabilir, her okur o seçeneklerden birini seçer ve yoluna devam eder, kitabın sonuna gelindiğinde kimisi 5 olur kimisi 10. Karakterin aklındaki düşünceler blog konusu olabilir, karakter aramızda yaşamına devam edebilir..
Saçma bir fikir belki, ben yapabiliyor olsam böyle bir kitap olurdu. Sonuçta ben 1 olarak başlıyorum, 10 olmadan 10 gibi düşünemeyebilirim ve onun gibi fikirler ortaya atamayabilirim. (aslında şanslıysam düşünebilirim.)
Nerden esti bilmiyorum ama bi anda kitap olursa adı bu olabilir diye düşündüm. Ama adı ne olursa olsun sonucta kitapta hep sizlerin bizlerin bu blogun okurlarının yazarlarının fikirleri olucak ve fikirler de ‘V for Vendetta’ da denildiği gibi Ölümsüzdür, kurşun işlemez…
Diğer düşündüğüm olay ise; kitabın amacı cok iyi düşünülmeli kime neyi nicin ve nasıl vericeği saptanmalı derim ben.
ayrıca Tunc abi sen yaparsan güzel olur süper olur da diyorum içimden =))
Sevgili Tunç, çok iyi düşünmüşsün. Bu tür ilham verici projeler FMK yı daha ileri boyutlara taşıyabilir. ingilizce baskısı da yapılır. kitapta FMK yöntemleriyle beraber FMK mantığının tarihsel ve sosyolojik background u da işlenebilir. Dünya FMK tarihi gibi. :)) Selamlar Tunç..
Büroda olduğumdan yazıların tamamını okuyamadım ama pis ilgiliyim şu yaratıcı fikirler işleriyle…
aklıma gelen şu oldu, “fikir atölyesi” ne uygun bi kitap nasıl olabilir?
şöyle olabilir…
Adı üstünde.. “fikir” her an her dakika yenisi çıkabilir, dolayısıyla dergimsi birşeyler daha mantıklı gözüküyor, amaaaa :)
ama madem bir kitap olacak bu , öyleyse kitabın arkasında , o kitabın iki üç katını alacak kadar bir boşluk olmalı ve telli defterler tarzı bi şekilde yeni sayfaların eklenebilmesine açık olmalı , eğer böyle olursa ve kitabı alanlar da mailleri ile adreslerini bırakırlarsa ,karşıdan ödemeli kargo sayesinde aylık ya da iki aylık periyodlarla kitabın yeni sayfaları vatandaşın elindeki kitaba eklenebilir. Böylece sonu gelmeyen bi eser oluşur. O kadar yazıp elindekini doldurursanız , ikinci cildini de yollarız :)))
Harika olur bence. Merakla bekleyeceğim :)
kitabın içerisinde notlar alınacak boşluklar olmalı ve bir de kalem sığabilecek gibi bir boşluğu,
cepte rahat taşınabilmeli,
ucuz olmalı :)
Acaba bu kitabınızı yazılı basında çıkarırken aynı zamanda bir internet kitabı haline de getirseniz ve ingilizce olarak da yayınlasanız sürekli bir internet kullanıcısı olarak daha çok etkilenirdim.
Okumaz biraz heyacanlandım. Mailime gelen, arasıra yazdığın yazıları okumaktan çok keyif alıyorum ve kitap yazma projeni duyunca desteklediğimi belirtmem gerek diye düşündüm.
Yazıların elbette güzel ve senin buzla’daki röportajını izlemişliğim var. Akıcı, net, hayattan, kendinden bişeyler katarak anlattıklarını ve cevapladıklarını gerçekten beğenmiştim. Blog elle tutulur bişey vermiyor bana pek. Yazılarını şöyle güzel bir koltuğa oturup, sıcak bir kahve eşliğinde okuma fikri içimi ısıttı. Senin alacağın haz daha fazla olacaktır hatta.
Hayata dair yazılarına alışkın olduğum için, kitaplaştırırken de aynı içeriği yeğleyebilirsin. Gözlediğim kadarıyla deneyimlerini, düşüncelerini ve felsefeni aktarabilme yeteneğin çok güçlü. Hayata dair genel bir bakış açısı, küçüğünden kocamanına hayata dair tavsiyeler ve tüm yaşamı kapsayan pozitivist bir kitap çok okunası olurdu :)
Kapak tasarimi benden. Hadi çıkartalım.
Kapak benden :)
Kitap fazla pahali olmayan normal boyutlarda bir kitap olabilir..
Askida ekmek, askida kahve gibi alan bir tane daha alip askida kitap olarak kitapciya birakip icine faili mechul kiyak kartindan koyabilir :)
Deneme turunde ozgun, sicak ve sade uslubu olan bir kitap olmali.. Kisisel gelisim kitaplari gibi mesaj vermeye odakli olmamali.. Konularin icinde sizin hayatinizdan unutamadiginiz ilginc anilar, kesitler olmali, atiyorum mesela Amerikadaki ogrencilik hayatinizdaki ilginc bir ani ilgili basligin icinde olabilir, mesela PARA KAZANMAK ile ilgili bir baslikta amerikada okurken garsonluk yapmak, pizza dagitmak vs gibi part time bir isle de ugrastiysaniz o gunlerden kalan ilginc bir aniyi serpistirebilirsiniz ilgili yazinin icine..
ozan, hikaye tamamlama olmasa da, tunç “ahmak ben” yazısıyla bize kendi hikayemizi yazma şansı vermiş. çok kolay bir şey değil ahmaklıkları yazıya dökmek ancak kitaba girecek bir şey için de bizim taraftan biraz çaba gerekli olmalı. ben istememe rağmen bu dört bölümlük senaryoyu yazabilecek miyim bakalım :))
Bence is hayati, pazarlama vs. ile ilgili mor inek olmanin yollari turunde sadece belirli bir kesimin ilgi alanina giren bir konuda olmamali kitap. Daha hayata dair olmali…
Gürhan Sanıgök’ün fikri, benim de fikrimdi, hikaye tamamlamayla ilgili. Teoride netleşti, site ismi, konular vs. hazırdı. Sonra araya başka başka işler girdi, 3-4 senedir gerçekleşemedi. Fikir Atölyesi için çok uygulanabilir geldi bana. Sürece katılanlar için, kendini başkasının yerine koyabilmenin en kolay ve en eğlenceli yolu. Kitap halini bilemicem. Ve zannedersem senin içindeki kitap başka.
Kitap için fikirlerim;
– Kişisel gelişim ile ilgili, uygulama anlatan bir kitap olur, senin yazacağın. Koçluğundan örneklerle. Mesela bir arkadaşına öncelik sıralamasıyla ilgili bir yönlendirmen olmuştu bir yazında, onun gibi. Sonra bunların uygulamaları blogda yapılır. Fikir Atölyesine ayrı bir bölüm konur kitabın ismiyle. Bölüm ismi ya da sayfa no belirterek, kim neyi nasıl uygulamışsa sonuçlarıyla, ya da uygulamamışsa nedenleriyle yorum şeklinde girer.
– Soru-cevap şeklinde olabilir bölümler. Sorunu ya da bir konuyla ilgili kısa görüşünü yazarsın Fikir Atölyesinde. Kitapta genişçe alırsın bu konuyu ya da soruyu, ardından farklı yorumları yayınlarsın. Ya da gelen cevap-yorumlardan yola çıkarak aynı konuya yeni bir zemin hazırlarsın.
-Atıyorum, bir kahraman belirlersin ana hatlarıyla. İş hayatında ve özelinde, aynı gün, dönüşümüne yol açacak birkaç sorunla karşılaşır. Sonrası yorumlarda gelecek çözüm ve gidişlerle farklı farklı ayrıntılaşır. Beğendiğin noktadan devam eder. Sonra tekrar yorumlarla genişler, hayattan kesit olur.
Sevgiler..
ok sevgili tunç, önce ahmaklıklarımı bir toparlayayım :) yazacağım, ama ben yazarken zeki olduklarını düşünen nice kişi de ne ahmak olduğunu görecek:)) sanırım sağlam bir ahmaklık bildirgesi çıkacak:) şu işlerden kafamı sıyırdığım an sakin bir kafayla yazacağım.
Bence en çok istek alan ilgi gören 10 başlık ve bu başlıkların altına 2 şer sayfalık özgün yazılar.. Yanına ilgili bir karikatürde olabilir: mesela başlık ilişkiler ya da aşk sağ sayfada, solda ona dair sizin çizdiginiz eğlenceli bir karikatür yada çizmeye çalistiğiniz :) 2 yada 1,5 sayfalik keyifli aşka dair bir yazı.. Başlıklar için sitede anket duzenlenebilir.
Bir de bence seri olmalı; ilk kitap FiKiR ATöLYESI’NDEN ÇIKANLAR gibisinden (itiraf ediyorum cok sıradan oldu ) bir isimle ikinci kitap baska bir isimle ama kitapta logo gibi TUNÇ KILINÇ ibaresiyle bence iyi olurdu..
Çok mu sıradan oldu bilmiyorum :(
İşte bu…
Tunç abi her zaman fısılamışımdır sana ne zaman kitap olacak diye, az kaldı dimi…. :)
hera, “Ahmak Ben!” başlıklı yazının yorumlarına yazabilirsin, içinden geldiği gibi :)
linki şu:
http://www.fikiratolyesi.com/2009/10/07/ahmak-ben/
ben bütün ahmaklıklarımı dökmeye hazırım:) belki de ahmak olmayı sevdiğim anların eseri olur o da yaptığım ahmaklıkların en sağlam sonucu olur….
siz bana nereye yazmam gerektiğini söyleyin yeter… etraf yeterince zeki adamla dolu:)
Sevgili tunç, bence akarıyla kokarıyla uğraşmayıp bir yapıp tam yapmanın taraftarıyım, bunun içinse kaliteli detaylı bir iphone uygulaması yeterli olucaktır.
Pingback: Fikir Atolyesi Ahmak Ben!
müthiş fikirler… sağolun arkadaşlar. her yorumu not alıyorum kendime.
bu arada ufak bir bilgilendirme:
çok sevdiğim ve güvendiğim (yazar/senarist/editör gibi birçok şapkayı aynı anda müthiş bir başarıyla taşıyan) bir arkadaşım ile kurgu çalışmasına başladık. ne kadar zaman alacağını henüz öngöremediğimiz bu aşamada, sitedeki yazılar ve yorumlardan kitabın içeriği şekillenecek. ayrıca kitabın tasarımı, ebatı, şekli gibi konularda araştırmalara başlıyorum.
yapacak çok iş var! ancak siz aklınıza bir şeyler geldikçe burada karalamaya devam edin lütfen.
Burada bi sürü fikir var, ben bi kaçını okudum devam etmedim. Bence içinden gelen neyse o şekilde yapmalısın. Bu site gibi. Burada herkesin katkısı var belki siteye ama aslolan senin lokomotifliğin. Bence fikir alma ve içinden gelen neyse onu yap. Bu da bi fikir;)
Dergi fikrine daha yakınım sanırım, süreklilik açısından.. Her ay yepyeni fikirler, keşifler, dosyalarla çıksa ve fikir fakiri insanları zenginleştirse, çoğaltsa, dünyaya açılsa.. Andy Warhol’ un atölyesi gibi hani bir nevi.. Hiçbirimiz Edie olmasak..
Bu arada yazmazsam çatlarım:), Amelie’ yi sevmiş olman sevindirdi, sevgiler..
Merhaba;
Fikir oldukça güzel.. hoşuma gitti. madem öyle bence izin ver o zaman kitabı bizler yapalım.. yani kitabı herkes görsün, okusun ve her sayfayı ya da bi kaç sayfayı seni takip eden insanlar yazsın. .olacaksa kahramanlar bizim olsun, tecrübeler herkese ait olsun, karakterleri hem okuyan hem de yazan yaratsın.. sanıyorum ilginç bir kitap olurdu..
Teşekkürler.
Tunç ,
Vallahi fikir atölyesi severek takip ettiğim ve şiddetle başvurduğum bir kaynak haline geldi.. Evet kaynak.. Eskiden bizler bir konuda bir bilgi lazım oldum mu meydan larouse diye bişi vardı ona bakar öğrenmeye ya da anlamaya çalışırdık.. Sanırım yeni çağın meydan larousesi de fikir atölyesi olmalı diye düşünüyorum..
Haa bu arada otur da 20 cilt ansiklopedi bas demiyorum ama en azından ulaşılabilecek bir kaynak olmalı fikirler ve yaratıcılıkla ilgili.. İçinde biraz yaratma güdüsü olmalı, biraz şevk olmalı, kişiye arzulatmalı yapmak istediklerini hatta destek olmak adına ateşlemeli.. Belki sitenin bir bölümüne kişilerin kendi yaratıcılıklarını, fikirlerini koyabileceği “özel atölye” adı altında bir bölüm yapabilirsin..
Ben senin fikir atölyesi ile tanıştığım günden bu yana çok şeyler kazandım.. Eğer bu bir kitap olsa almazdım.. çünkü ben günümün çoğunu internette geçiriyorum ve kitaba vaktim yok diyebilirim..
Aslında bi laf var çok severim “ağaç yaşken eğilir… neden bu fikir atölyesinin çocuk versiyonunu yapmayı denemiyorsun.. ya da çocukların anlayacağı bir dilde onlara da fikirlerini sunmayı sağlamıyorsun..
Sağlıcakla ve yepyeni fikirlerle dopdolu kal inşallah..
Adnan BAYSAL
Benim gibi düşünen biri var mı diye benden önce olan bütün yorumları okumaya çalıştım. Pek benzerini bulamadım ama Ünal isimli arkadaşın fikrime yakın olduğunu düşündüm. Kitabı okuyucular yazsın gibi bir fikir anlatılmış.
Ben de kitabı siteyi takip edenlerin yazmasından yanayım. Cervantes gibi de Tunç editör olabilir.
Yazım alıştırmalarından birisi sanırım şöyle idi: Kitaba bir editör başlar, bir hikaye anlatır ve bir yerinde birden keser. Daha sonra gruptakilerin kendince devam etmesini ister. Herkes kendinden önce yazılanları okur ve hikayeyi başka bir yöne götürmeye uğraşır.
Fikir Atölyesi takipçilerinin çok olmasından ve yazılacak her şeyin birbirine girebileceği için zor bir fikir. Ama Tunç bir hikaye, öykü, kişisel gelişimle ilgili bir yazı (kitabın ne ile alakalı olmak istediğini belirtir ve o yönde ilerlemesini istediği bir yazı) ile başlatırsa ve tabi bu kitap girişini sitede yayınlarsa, kendisine gelen maillerden kitabın devamını seçebilir. Sonra o seçtiği devam bölümünü siteye ekleyip diğer devamı isteyebilir.
Belki bununla ilgili yeni bir blog sitesi açılabilir (bu benim daha önce düşündüğüm ama eyleme geçiremediğim bir fikrimdi). Fikir Atölyesi takipçilerinin çokluğu, niteliği, isteği, Tunç’un da editörlük yeteneği hem herkesin katılım yaptığı, hem de Fikir Atölyesi’ne yakışacak şekilde “Farklı” olan bir kitap ortaya çıkarmak için bence yeter de artar bile.
Umarım aklımdaki fikri tam olarak açıklayabilmişimdir. Eğer fikir herkes tarafından beğenilir ve daha açıklayıcı olmam istenirse açıklamaya çalışırım. Benim fikrim üstüne de sizler bir şeyler üretip Tunç’a yardımcı olabilirsiniz.
çok güzel olur, ben de ajans sahibiyim baskı ve reklam işleri yapıyoruz baskısını yapabilirim!
başarılar.
Sevgili tunç, bence akarıyla kokarıyla uğraşmayıp bir yapıp tam yapmanın taraftarıyım, bunun içinse kaliteli detaylı bir iphone uygulaması yeterli olucaktır.
Bence naif bir roman olmalı fikir atölyesi, çünkü aslında bu blogda bir adamın hikayesi yatıyor.
Ferrasini satan naif bir adam, yaratıcı, duygusal. Ve herşeyi bırakıp kendi yolunu aramasıyla başlamalı hikaye, içindeki kurguyu mutlaka “faili meçhul kıyak hareketi” yönlendirmeli, tanımadığı ama hep yanında hissettiği esrarengiz bir dostu olmalı, ha bir de şu cümleyi yaşatacak ikilemli bir aşk hikayesi olmalı, Aşk; Hoşumuza Giden Bedenlerin İçine Hayal Ettiğimiz Ruhları Yerleştirmenin Adı mı? İki kadın, iki farklı beden, iki farklı ruh ve bunları birbirine karıştırsa da kahraman, arayışına devam edecektir.
Tabii diğer yaratıcı tema ve konseptlerin çok dışındayım ama bir kitap gerçek bir kitap her zaman konsept dışı olmalıdır, tek derdi ise içtenlik olmalıdır. Ben bu aralar modası geçmiş ve “simple” olanı ozluyorum, belki de ondan;)
Bence kitap iyi bir ‘fikir’… Tek bir kitaptan ziyade ince ince cep kitabı boyutunda birkaç kitap olsa daha mı iyi olur? Bir seri gibi. konularına göre ayrılmış, başarı hikayeleri, hayata, aşka, ölüme dair hikayeler, yaratıcı fikirler ayrı ayrı olsa sanki…
Bence seçilip okur yorumları kesin konulsun… Elle tutulur bir şeyin her zaman yeri başkadır, belki de ben eski kafalıyım ama insan onu başucuna koyabilir… Kafasında bir soru varken, rasgele bir sayfayı açıp okuyup, sorunun yanıtını bulabilir… Ben çok sık bunu yaparım, her türlü kitapla…
benim düşünceme göre de fikir atölyesini dergi olarak çıkarsanız piyasaya her yeni konuyla ve tabiki fikir atölyesiyle bağdaşık olarak çok daha güncel ve yararlı olur görsel öğelere daha çok yer verilen ve yazılarınızla pekişen bi yayın okuyucularınız ve takipçileriniz için hiç de fena olmaz aksine çok çok iyi olur..!!!:):)
yha fikir güzel ewet bi kitap düşünülmesi hoş bişi ama dergi de olabilir fikiratolyesi adı altında ya da buna benzer bişi işte çünkü öle bi siteki bu güncelleniyor hep yeni fikirler yeni başka şeyler falan hal böyle olunca çıkıcak olan dergiye de malzeme olur bence:);):):))
Merhaba,
Benim aklıma bu düşüncenizle ilgili olarak, bir fikirden ziyade bir soru geliyor:
Neden sitenizin içeriğini bir kitap olarak görmek istiyorsunuz? Yani sizin içinizdeki asıl amacı kendiniz de düşündünüz mü hiç?
Acaba internete yeterince güvenmeyip, bilgisayar ekranı yerine elinizde tutulabilecek sayfalar olarak görmek ihtiyacında mısınız? O mu rahatlatacak içinizi?
Yoksa, kitap ile çok daha geniş kitlelere ulaşacağını düşünüyorsunuz?
Bunlar, eleştiri ya da ironik sorular değil, samimi sorularım. Çünkü asıl gayenize göre bir fikir önerebilirim.
Ya da yeni bir gaye…
Nihayet Tunç :) Uzun süre önce sana bunu çokça söylemiş ve sonunda da umudumu kesip “kitap yaz” demekten vazgeçmiştim.
Bence Kişisel gelişim ve yaratıcılık odaklı harika bir kitap olur. Blog yazılarını koyma derim. İçinden geldiği gibi serbest çağrışım kullanarak Jack Kerouac gibi birkaç saatte 100 sayfayı geçmeyen bir kitaba imza atabilirsin. Biz de gülümseyerek bu kitabı okuruz ve okumayı bitirdiğimizde senin gibi hayat dolu olabiliriz.
Bence de kitap fikri çok hoş.
Mesela içinde, bazı sayfalarda koparılabilen faili meçhul kıyak kartları olabilir :) Blogdaki yazılardan oluşmamalı bence de. Ya da yayınlanmamış makaleleriniz ve blog takipçilerinin yolladığı makalelerin yanında buradan da alıntılar olabilir.
Veya sesli kitap hazırlanabilir. Ya da yayınlayacağınız kitabın yanında kısa şiirlerden-yazılardan oluşan bir sesli kitap hediye verilebilir. İnsanlara mutluluk veren müziklerden oluşan bir cd hazırlanıp hediye verilebilir.
Ve bence cep boyutunda bir kitap olmalı, çünkü çantada taşınabilen kitaplar daha pratik oluyor. Cildi de sert karton olmalı, daha hoş görünüyor çünkü.
Mesela aklıma gelen, sayfalar kokulu olabilir :) İçinden kurutulmuş çiçek yaprakları çıkabilir :) Seviyorum böyle şeyleri :) Ya da bazı sayfalar kağıt katlama yapılarak gelebilir önümüze. Biz açarız mesela, ama bu biraz zor sanırım :)
Kitabın içeriğiyle ilgili pek çok güzel öneride bulunmuş herkes. Tüm bunların yanında kitabı “hareket eden”, “yaşayan” bir şeye dönüştürebilirsin Tunç.
Satışı yapılacakların haricinde belirli sayıda kitabı oku- bırak için sokaklara salıp, kitabın elden ele gezişini ve dönüşümünü izleyebilirsin. Şu şekilde; kitabın sonundaki belirli sayıda sayfa boş olur, kitabı okuyan kişi, kitabı bulup okuyacak bir sonraki kişiye hitaben bir cümle yazar boş sayfaya ve kitabı metroda bırakır. Kitabı bulan yeni kişi okur ve bir cümle yazarak bir yere bırakır ve bu böyle elden ele sürüp gider. Boş sayfalar dolduğunda kitaba son cümlesini kazandıran kişinin görevi kitabı sana teslim etmek olur (bu mekanizma kitabın içinde anlatılır)
Kaç kitap döner bilmiyorum ama beklemek bile heyecan verici değil mi zaten? Ayrıca yazılacak şeyler için bir çerçeve de çizebilirsin anlamsız bir noktaya gitmesin diye… Mesela ben olsam “bu hayatta ne öğrendim” gibi bir konu atardım ortaya… (ayrıca kitabın içinde FMK kartı da olursa oku-bırakla hareket eden kitap aynı zamanda başlıbaşına bir “faili meçhul kıyak” olmuş olur:)
Tunç abi süper bir fikir, benim önerim senin belirlerdiğin konu üzerinden, uygun gördüğün herkesin katkısıyla bir fikir atölyesi kitabı süper olur. örnek olarak FMK ele alınıp sosyal medyada sosyal proje şeklinde etkileri sonuçları gibi bir kitap geliri de tüm FMK adına bağışlana bilir..
aklıma geldikçe eklerim, sevgiler:=)
böyle bir düşünce için öncelikle sizi tebrik ediyorum…
bu yazıyı okuduktan sonra gözlerimi kapatıp kitabı şöyle bir hayal ettiğim zaman ilk gözümün önüne gelen kitap kapağının blog görünümümde olması geldi… ayrıca bizlerden toparlamış olduğunuz öyküleri ve yaşanmış olan anılarımızı da kitapta toplayabilirsiniz…
bol şans..
Bence hiç masraf yapma. ben okumak istesem kitabı almak yerine siteyi ziyaret ederim.
Kitap başından sonuna kadar bir gizem, bir sonraki sayfayı açmanın merakı ile okuyucusuna kendini takip ettirir, elinden bıraktığında okuyucusunun damağında okumaya dair bir tad kaldıysa o kitap gerçekten başarıya ulaşmıştır. Bilgiyi bu şekilde verebilmek gerçekten önemlidir. Bu yüzdendir ki kitabın gizemini ve gizliliğini saklama adına bütünü ile konusu ve yazılanlar ortaya konulmamalıdır daha okuyucuya ulaşmadan ortaya konulmamalıdır.
Bir de kitap yazmak gerçekten blog yazmak kadar kolay mıdır?
Bu blogun ilk zamanlarında konular kişisel yaşam koçluğu, başarı hikayeleri, ilginç yaşam öyküleri, söyleşilerdi. Burada yoğun bir bilgi birikimi var ve her konuyu ele alıp, örnek hikayelerle (ki zaten bu hikayeler site içerisinde var) bir kişinin gelişimi ve dşarıdan gördülerini anlatan hayat hikayesi gibi olsa…
Mesela arkadaşı hapse girse, ve o hapis anılarındaki gibi şeyler paylaşılsa, bir şirket kurma çabasında olsa ve steve (apple’ın kuruluşu) bizleri etkilese.. Okudukça takip etsek, hep yeni bir heyecan beklese onu ve bizi.. Bence güzel olurdu.. ..
Bir ekleme daha, siteye dışarıdan (kitabı almadan) erişenler sadece belli sayfaları görebilsinler ama interaktif kısımlara, oyunlara vb. erişemesinler :)
Kitap fikri çok güzel, bence de olmalı!
Özgür Alaz’ın fikrine ufak bir ekleme, kitabın bir internet sayfası olsun. Siteye kitabın içinde halihazırda verilmiş olan kullanıcı adı ve şifreyle girilsin, kitap alıcıları üyelik işleriyle uğraşmasın. Dileyenler sonradan ad, soyad, yaş vb. profil bilgilerini güncelleyebilsin.
Kitabın içinde sürpriz sayfalar olsun, bu sayfalar bizi web sayfasına yönlendirsin. Konu kaldığı yerden web üzerinden, interaktif olarak devam etsin, okuyucular katılabilsin hatta sürpriz ekleyip geliştirebilsin, bambaşka konulara yönlendirebilsin. (Belki yeni eklenen sürprizler de kitabın sonraki baskılarında çıkar! :)))
Bence kitap fikri mükemmel. “Kitap okuyan kaldı mı?” çok yanlış bir soru. Ben okuyorum, etrafımdakilere tavsiye ediyorum, kızıma okuyorum.
Bir kitabı alıp önce etiketini söküyorum sonra kağıt kokusunu içime çekiyorum. Kütüphanemedeki kitaplarıma baktığımda kendimi çok zengin hissediyorum. Kitap okumanın keyfini, ne dinlemekle, ne izlemekle, ne de tıklamakla kıyaslayamam. Her şeyin yeri ayrı.
Güzel bir düşünce. Kapağına “faili meçhul kıyak” kartı iliştirilip otobüs durağında unutulabilir de diye düşünüyorum…
Kitap işi ilk etapta riskli görünüyor. Başlangıç olarak yazmak istediğiniz formatta 40/50 sayfalık bir e-kitap hazırlanamanız ve gelecek olan yorumlara göre değerlendirmeniz çok daha yerinde olur.
Eminim ki oldukça olumlu yorumlar gelecektir fakat 100 / 200 kişi okuyacak diye bence kitap
basılmaz.
Saygılar
Böyle bir şey bize faiLi meçHuL oLmayan biR kıyak oLuR saNıRım (:
önceLikLe bu biR başucu kiTabı oLmaLı, bazı kiTapLaR vaRdıR okunduktan soNra Rafa kaLdıRıLmayıp heR daim yanımızda tuttuğumuz işte öyLe biR şey..
SıRf hikayeden iBareT oLmamaLı, öĞüt veRici zaTen oLmaz, içinde hayaTa TuTunmaya ve üretmeye daiR mesajLaR oLmaLı ama satıR aRaLaRında, hemen kendini göstermeyen çaKtıRmadan fikiR üRetmeye yönLendiRen…
Kitabın en sonunda iki sayfalık boş biR aLan oLsa, ve bizLeR bu kitaBı okuduktaN soNra değişen oTuran fikiRLeRimizi ”eski ve yeni” şeklinde kıyaslamalı olarak yazsak tabi saDece kiTaba değiL, fikiraotlyesi internet sitesinde de paylaşsak ve böyLece sen de oRtaya çıKarmış oLduğun eseRin iyisi iLe köTüsü iLe her şeyini göRsen.. gibi.. gibi…
sanırım bende sesli düşüncem:))
bence kitabın ilkinde değil belki, ama ikincisinde olabilir, fikir atölyesine gerçekten değer verenlerin ve önemseyenlerin de burada atkısı olmalı, yani kitabın yanında da fikir atölyesini keşfedenlerin ve bolbol yazanların sevgili tunç’unda ses kayıtları olabilir…
aslında kitap için çok şey var beynimde fakat böyle yazarak anlatamıyorum:))
1. Tunç senin sesinden yazılarını dinlemek isterdim, benim için daha etkileyici olurdu.
2. Kitap satın almak bir kulübe giriş bileti olabilirdi. grou.ps da bir network oluşturup sadece kitabı satın almış kişiler bu siteye üye olabilirdi.
3. İçinde fmk kartları olabilirdi.
4. Cevabı kitabın içinde geçen bir quiz tasarlanabilir, tanıtım faaliyeti olarak.
5. Kitabı alanlar likemind gibi bir organizasyonda biraraya gelir. organizasyonun yeri vb. bilgisi kitap içindedir (veya gizli olarak kitaptadır).
6.
Neden olmasın? Olabilir.. ve hatta olmalı! Hiçbir elektronik yazı, kitap kadar zevk veremez okuyucuya. Bunu okuyanlar daha iyi bilir.
“.. bu devirde kitap okuyan mı kaldı ? ” genellemesine de katılmıyorum. Aklımıza gelen her yaratıcılığa karşı genelleyici bir savla geri dönersek; yaratıcılık akabinde gelmesi gereken enerjiyi (istek vs.) yok etmekten başka bir şey yapmış olmayız.
%100 yaratıcı fikre %100 destek! (:
Bu blog için değecek bir düşünce… Uygulamaya geçirin ve bence çok da özgün bir şeyin ardına düşmeyin.
Belki blogunuzun anasayfa düzeni (fon ve genel akış, hatta yazı karakteri vs.), kitabınızın da sayfa düzeni olarak düşünülebilir. Okur yorumları bir şekilde kitabınızda yer bulabilir.
Yorumlarda sıkça geçen “interakif”lik, çocuk kitaplarında çoktaaan keşfedilmiş bir yöntem. Hani oyun niyetine, “Şimdi 45.sayfaya dön ve bu konuda daha önce ne yazmışım bir bak.” cinsinden bir şey ya da “Aşağıdaki seçeneklerden birini seç ve ilgili sayfadan olayın akışını takip et.” gibi…
Bence güzel bir fikir Tunç abi.
Fikir Atölyesi adı altında okunduğunda insanın iç dünyasında bir kıpırtıya hitap eden, içten samimi ve kitaplığından kesinlikle bulundurmayı istiyeceği güzel bir kitap. biraz eğlence biraz mizah. Bora arkadaşımın da dediği gibi içerisinde fotoğraflar Faili Mechul bir kıyağı yaşayan insanın yüzündeki o tebessümü okuduğunda da hissedebileceği bir kitap olmalı.
bence oturup bloğunla birlikte kitabını da yaz Tunç abi :)
Her zaman ki gibi çok değerli bir fikir daha.
Tabi ki blogu yazmaya devam et, sanayi ürün olmadığı için bu değeri kullanmayan, bilmeyen insanlara çok ama çok faydalı olacak ve hitap edecektir en başta. Annemin, babamın, seni övmeye bitiremediğim bir çok arkadaşımın ve hiç tanımadığım birilerinin otobüste ya da bir bankta bu kitabı okuyacağını şimdiden düşünmek çok heyecan verici.
Belki de bundan 15-20 yıl sonra çocuklarıma, yeni tanıdığım insanlara bu kitabı ödünç verebileceğimi düşündüm şimdi, ileriyi görmek ve Fikir Atölyesi’ni Tunç Kılınç’ı ölümsüzleştirmek böyle bir şey olsa gerek. Kitabın içeriği konuları ve yorumlarıyla ‘Best of’ şeklinde olabilir. Pazarlaması tarafımca malum, WOMM :) Çok bir getirisi olmasa da gelirini de kimsesiz çocuklara bağışlaya bilirsin, naçizane.
Ha unutmadan! Benim kitabımı özellikle imzalayacaksın ve o gün birlikte yeni bir fotoğraf çekip kitapta ayracı gibi kullanacağım :)
Şimdiden tebrik ederim Tunç abi.
Sevgiler.
bence kesinlikle kitap olmalı… daha da zevk verici olur. yani kesinlikle “kitap okuyanmı kaldı” fikrine karsıyım..
içerik konusunda ii düşünmek lazım, yazılanlar gayet hos. fotograflı olması konusunda.. bence dergi gibi olmasın. baskılı fotograftan ziyade yazılan tüm fikirlerin yan kısımlarına sanki kara kalemle çizilmiş gibi karikatür benzeri seyler olan bi kitap daha zevkli olur:)
Bu konuda Melih arat bey bi yazi yazmisti. Yazinizi gorunce Melih bey in 16 Agustos’ta yazmis oldugu yaziyi hatirladim ve linkini koydum.
Bence yaşamı anlatmalı, yaşamda yaşamak adına yaptığımız hataları nasıl şartlandırılıp ya da şartlanıp her şeyin nasıl içine ettiğimizi…
Bu çok önemli bence çünkü her şeyi kendi kendimize mahvettiğimiz için. Bu kördüğümlerde bizi motive eden hizaya getiren, girdaplarda kaybolmamamız için bir takım çözümler ortaya koyan bir şey olabilir. Örneğin öyle bir method olmalı ki hemen geçmişte herhangibir kötü anı unutmak gibi ya da çok ama çok zor denilen bir başarı öyküsünü ve sonucu zafer olan ve neşelenerek eğlenerek, insanların “zor da zor olmaz da olaz “diye tutturdukları şeylerde bir çırpıda süper sonuçlar elde etmek ve sonuç olarak nokta vuruşları..Bunun kadar zevkli olabilir mi bişi.
O kötü fikri tutkuyla ve olumlu düşüncelerle yok etmek ve zafer. Zor diye iddia eden kimselerin yüzündeki şaşakınlık ifadesi ya da ne bilim vb.. işte bu… bu süper olurdu. Tek bir dokunuşla hangi hayal olursa olsun… gerçekleşmesi.
Hayal ile gerçeğin karıştığı, ana yazı ile yorumların içiçe girip kafanda harmanlandığı, yarı gerçek, yarı hayal ürünü bir kitap aklıma geldi. Karakterler de Roger Rabbit’teki gibi yarı hayal yarı gerçek olabilir. Konudan konuya atlayıp daldan dala gezinen her hikayesinde eğlenceyi, fikirleri, hayat felsefelerini okuyucu ile buluşturan hoş bir kitap.
Kapağında da “fractile” bir tasarım gözümde canlandı. Hayatın içiçe geçmişliğini, her küçük hikayenin aslında aynı büyük bir hikayenin tamamlayıcısı olduğunu ima eden bir şekil…
Üretken olman dileğiyle…
İlla kitap mı olmak zorunda belirli aralıklarla çıkarılan dergi tarzı bişey de olabilir.
Devamlılığı olur böylece, ve herkes bi şekilde katkı yapabilir dergiye …:)
bnm fikrim !!
Herseyden önce insanlara ne katmak istedigini düsünebilirsin… kitabin insanlarin hayatina biseyler mi katmali, yoksa senin hayatindan bölümler mi icermeli..
Kitap elbette biraz daha farkli olabilir, yani alan insan merak etmeli icerigini.. blog daki yazilarla ayni icerik olmamali bence… extradan biseyler olmali..
Bence bu kitabi yazmakla amacladigin sey nedir, insanlara bunu iyi anlatmali.
Hem basit her insanin anlayabilecegi türden, hem agirligini koyan biseyler olmali
..
Bide blogla birbirini tamamlayan bi kitapda olabilir. Örnegin: aldigin enteresan yorumlari degerlendirebilirsin.. ordan yola cikarak baska biseylere deginebilirsin..
biraz uzun oldu ama idare edin :)
Süper Tunç Abi Sen Yaparsınnn Bir Sürü Malzeme Var Ve Değerlendirme Vakti Ve Düşünce Süper
Kitabın ilk basımına kadar ki oluşum süresi tamamiyle burada ve birlikte gerçekleşmeli bence en ince ayrıntısına kadar kafana yatan iyi fikirleri kabul edip şu kadar kısmını tamamladığını burada açıklayabilirsin üstad…
yaw artık günümüzde kitap okuyan ne kadar insan kaldı ki. Herkes kolay yolu seçiyor İnternet’! Böyle kalsın daha iyi. He kitap olursa ne olur: İlginç olur:)
Bence fikir atolyesi interaktif bir kitap olmali: kendi fikirlerimizi yazabilecegimiz bos sayfalari olsa mesela bazen; boylece aldigimiz kitap bizim fikirlerimizin de atolyesi olsa kardes kardes paylassalar sayfalari olmaz mi – diye baslamak geldi icimdem:)
süper olur iyi düşünmüşsün arkadaşım.
amaç sesli düşünmek zaten derya :) doğru, yanlış, iyi, kötü yok; her fikir değerli.
Fikir süper….. şahane bir kurguyla biraz enigmatik bir kitap yapardım ben olsam, flashback’lerle falan, “hmmm acaba buradaki bu yorumun ait olduğu yazının tamamı neydi?” diyip aramaca falan…. ve A4 ebadında yayınlardım…
ne var, sesli düşündüm işte…:))))