CeBIT Bilişim 2010’da Ulaştırma Bakanımız, “Facebook kapatılacak mı?” sorusuna verdiği cevap içinde demiş ki:
“İsrail?de, Almanya?da, Brezilya?da başka davranacaksınız, onların dediklerini yapacaksınız, Türkiye?ye gelince ?Ben yapmam? diyeceksiniz. Türk halkı bunu kabul etmez. Gerekirse kendi çözümünü de üretir.”
2.5 senedir YouTube, bugün de Facebook sizi önemsemiyorsa, yapacağınız en kolay şey, tabii ki “karşıyı suçlamak” olacaktır. Halkı da kolayca kendi tarafına çekecek zekice bir manevradır bu.
Önce ‘kendine’ bakmaksa zor olandır.
“Bir internet sitesi benim liderlik yaptığım bu devleti nasıl muhatap almaz, bu nasıl mümkün olabilir?” sorusu mesela kişinin önce bir yutkunmasına yol açabilir!
Cevabı Carly Fiorina vermiş:
“Bir lider olarak davranışlarınızın farkında olmak zorundasınız, çünkü herkes zaten farkında.”
İşin ‘bu tarafını’ gündeme getirmeye hiçbir gazetecinin cesareti yoktur. Olamaz da. Baskı altındaki medyada, ekmek parası derdindeki muhabir için “korkmak” doğal sonuçtur.
En tepeden bir bürokratın (veya hatta bizzat bakanın!) bugün yarım milyar kullanıcısı olan Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg‘i telefonla arayıp; “Mark’cım, gel şu işi büyümeden çözelim, iki taraf da mutlu olsun” demesi yetecek belki de.
Ancak pardon!
Bizim koskoca tepe bürokratlarımızın 26 yaşında bacaksız bir çocuğu araması yakışık almaz değil mi? Alsaydı YouTube için alır; Afganistan, Çin ve Suudi Arabistan gibi sansürcü ülkelerle bunca yıl adımızın birlikte anılmasından rahatsız olur ve bir orta yol bulurlardı. Pardon!
Yıllar önce John Quincy Adams, ?Davranışlarınız başkalarına; daha çok hayal kurması, daha çok öğrenmesi, daha çok harekete geçmesi ve daha çok gelişmesi için ilham veriyorsa; siz bir lidersiniz.? derken, son dönemlerde bizde ortaya çıkan bu ‘liderlik anlayışını’ hesaba katmamış!
Artan baskıyla mı daha çok hayal kuruyor, sansürlerle mi daha çok öğreniyor, salınan korkuyla mı daha çok harekete geçiyoruz? Neremiz daha çok gelişiyor emin değilim ama var işte o “ilham” birçoğumuzda!
Fiorina veya Adams, kim ne derse desin, emin olduğum tek şey; “bizdeki liderlerin bizi ciğerlerimize kadar çok iyi tanıdığı.”
Facebook da yarın, tıpkı YouTube, Vimeo, Grooveshark, LastFm ve diğer binlerce sansürlenen site gibi kapatılırsa, -bugün 20+ milyon kullanıcı sayımızla- çoğumuz eminim bunu çok geçmeden unutacak ve ötesi; ‘alışacaktır’ hatta!
“Kendi çözümünü üretenler” içinse AkPartiTube çoktandır yayında, Türkçe ‘Helal Facebook‘ da çıkmaya hazırdır belki, kimbilir!
Yorumlar 30
we r dont want the Facebook = Yüzdefteri
This is worldbook = dünyadefteri
herkes güzel yorum yapmıs arkadaslar konu ile ilgili facebook ta youtube gibi kapanırsa anadolu facebook la sorunu çözmüş parlak fikirli arkadaşlar popülerligi kaç gün sürcek 3 5 bilemedin 2 haftamı dünyada en cabuk sıkılan insan türk insanıdır facebook tan sıkılmaya başladı zaten bizim milletimiz yenilikci millet şimdi twetter türk modası tabi sonucu izleyip görcez !
Mehmet Yakuter netdeki adıyla GoldHacker hakkında söylenenlerin doğru olduğunu biliyorum . Adam Kendi Hostingindeki Sitelere dadanmış. Yani bir nevi kendi evinde ağırladığı Misafirleri soyuyor olacak iş değil. Bu internet aleminde daha neler görecez bakalım . :)
Mehmet Yakuter İsimli Yukarda mesajı bulunan Şahıs Hosting işi ile uğraşmaktadır ancak ona güvenip sakın sitelerinizi bu adama emanet etmeyin. Domain – DNS leri kesinlikle onun kontrolüne vermeyin kendisine güvenip verilen belli düzeye gelmiş sitelere çöküp Hack etmektedir. Evet yanlış okumuyorsunuz kendi hosting indeki siteleri Hack (netdeki GoldHacker) edip ele geçirip sahiplerine vermemektedir. Madur olmamanız açısından dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Yıllarca emek verilmiş iki forum bu adama kaptırıldı kendisine domainleri geri iade etmedi. Sizin de başınız ağrımasın.
facebook really a very nice site and domain name domaine very compatible word has been so good to facebook site name in a related system
sorunun esas kaynağı VERGİ. ancak kimseye masaya oturupta konuşmuyor. google ve facebook reklamlarının ödemesi kredi kartıyla yurt dışına yapılıyor. ve bunun karlığında vergi alınmıyor. özellikle adworde dönen paralar milyon dolardır. gün gittikçe de artıyor. ülkesini seven insan elin adamının bu kadar paralar kazanırken neden tr kazanmıyor demeli. tüketici olarak alan razı veren razı. vergi çıksa fiyatlar yükselcek, işlemler zorlaşacak (her işte olduğu gibi).
biz vergimizi veriyorsak onlarda vermeli.
bunları yazıyorum ama google tr için en önemli kaynak. bir gün google kesilse nolur acaba??
Kutlu
Tekrar merhabalar,
Davanın altındaki mesele tabiki vergi ile alakalı. Aslında internet dünyasında bazı şeylere ülkece adapte olamadık hala olamıyoruz. Google (Youtube u da içine katıyorum) Facebook önceden örneği olmayan bir noktada ileriye doğru gidiyorlar.
Tarihte coğrafi keşifler ile başlayan inovatif bir çalışmanın sistematik ile şekillenmesi ile devam edip sanayi devrimini doğuran ve hatırlayın büyük ve küçük çaplı bir çok devleti etkileyen bir dönem geçti. Ben bugünkü durumuda buna benzetiyorum biraz. Bugün tarihçilerin konuştuğu bir döngü var.
Devletler ve kurumsal firmalar arasında süregelen bir çıkar çatışması coğrafi keşiflerde güç sahibi konumuna gelen firmalar bir süre sonra güçlerini devletlerle paylaşmak ve hatta güçlerinden feragat etmek durumunda kalıyorlar. Sonra insan hakları, demokrasi, seçimler ile devletler halktan gelen insanların yönettiği kurumlar haline gelince firmalar tekrar dahada güçlü olmaya odaklandılar. Araya giren dünya savaşlarından sonra insan hakları daha da ehemmiyet kazandı. Devletler kendi aralarında ittifaklar kurmak zorunda kaldılar Birleşmiş Milletler oluştu.
Bizde doğu ve batı arasında tampon olabilmek için nasibimizi aldık ilk defa olmasada artık mecliste kalıcı hale gelen ikinci bir partimiz oldu. Daha sonra bu birliktelikler daha genişlemeye çabaladılar. Farklı birlikler oluştu. Artık kurumlar daha rahat bir şekilde dünyada istedikleri yerden hammadde temin edebilir ve ürünlerini istedikleri şekilde satabilir hale geldiler ve daha da büyük bir ivme ile büyüyebilecek bir ortama sahip oldular ve inanılmaz noktalara da geldiler. Artık bir krallık yada hanedanlık olmayan devletlerde monarşiden uzaklaşmak için ayrılan kuvvetleriyle karşılarında birde bu kurumlar ile ittifak etmiş medya gücü ile karşı karşıya kaldı.
Bu mücadele bu şekilde devam ederken halkta eğer ortak çıkar paydasında buluşabiliyorsa kendi payına düşeni alıyor. Yani yönetenler güç sahibi kurumlar ve ortada her iki tarafında gözünü diktiği bir düzensiz birbirinden kopuk halk kitlesi. Bu kitlelerin eğer ortak paydaları varsa daha sosyal devletler olurlar. Avrupa halkının demek ki ortak bir paydası var. Eğer bizim gibi iseniz yeri gelir oy verirsiniz yeri gelir ürününü ithal edersiniz ama bence her iki haldede sömürülürsünüz. (İstisnalarda vardır içinde bulunduğu durumun farkında olmayanlarda tabiki)
Şimdi tekrar asıl meselemize dönelim.Aslında biz Türkiyede yaşayan insanlar olarak dünya kadar vergi verirken Türkiye üzerinden para kazanan bir kuruma bunun bedelini ödetmelimiyiz ödetmemelimiyiz?Eminim ki Türkiyeden yeterli sayıda tepki gösteren çıkarsa bununla ilgili olarak gerekli adımı atacaklardır. Yada özgürlüklerimizi niye kısıtlıyorsunuz demelimiyiz dememelimiyiz?
Bu arada ekonomik krizi hala devam eden Amerika da devlet google a yurtdışından kazandığın paraların vergisini deniz aşırı ülkelerden dolaştırıp bize vermiyorsun herne kadar yasal olsada bununla ilgili düzenlemeler yapabiliriz diyor.
‘Gündem’ kelimesini kaldırmak lazım aslında.
Neyse ki, kendi kendine ölüyor. Herkesin gündeminin farklı olduğu günlere az kaldı. Doğal gelişim bu.
Zaten ölecek bir adam için (adam kelimesi burada ‘bakış açısı’ anlamında kullanılıyor) ‘ne yapacağız’ diye düşünmek gibi geliyor bana bu ‘kapanacak mı, kapanmayacak mı’ mevzuları.
Doğu Almanya mı kaldı. Sultan Süleyman’a mı kaldı.
biz herşeyi yaparız facebook google hikaye yeterki isteyelim
Merhaba, Harika yazıların için tekrar tekrar teşekkürler Tunç ABİ.. :)
Bakıyorum da herkes facebook türküsünde tıkla paylaş tıkla paylaş nereye kadar daha düne kadar boş zamanlarımızda öğle arası molalarımızda arkadaşlarla sohbet ederdik bir şeyleri paylaşırdık. Şimdi tıkla paylaş sitelerinde zaman öldürüyoruz, bugün ögle arasında arkaşımın iş yerini ziyaret ettim ögle yemeği için iki lokma yedik yemedik derken tak facebookda paylaşımda bizimkisi abi olay nedir ya arkadaş çok komik video göndermiş izlesene…)
Genç girişimci o içindeki cesaretle şirkette kariyer elde etmiş arkadaşım bir anda tıkla paylaş ekibine dahil olmuş….
Anlamadığım olay şudur. Siz fikir atolyesi saygı değer ziyaretçileri bu facebook siteleri insanlara ne kazandırıyor biri bana anlatsın.Yaşam koçunuz mu? iş hayatınızda yeri ne? nedir bu başını almış diden tıkla paylaş facebook?
Evde iken bir tık. İş te iken bir tık dur! dur! dur! mobil facebook da var….
6 ay önce satın almış olduğum bir web sitesini fikir atölyesinde Sevgili Tunç abimin izni ile paylamak istiyorum (reklam değil !!!) Bu siteyi firkir atolyesi ziyaretcileri ile geliştirmek zenginleştirmek hatta sil baştan alan ismine uygun bir içerikle yenilemek istiyorum. Bunu fikir atöylesi ziyaretçileriyle neler başarabileceğimiz neler yapabileceğimizi göstermek için paylaşıyorum.
Yorumlarınız düşünceleriniz için şimdiden teşekkürler.
Yüce Turk Milletinin Hizemetine sundugumuz Anadolu Facebook İnternetde Deprem etkisi yaptı. Google Botları Şaşkın Facebook Şaşkın Bakınız burdan Facebookanadolu.com ‘a yer vermeyen site kalmadı. Akın akın İnsanlarımız üye oluyorlar her saniyede bir üye kaydımız mevcuttur.
Bi Hakkı Teslim Etmek Yğidin Hakkını vermek lazım şimdi O da Fikir Atolyesinden Facebook Kapatılırsa Kendi Çözümümüzü Üretiriz! adlı mailin bana gelmesi oldu ANADOLU FACEBOOK’un doğuşuna sebeb fikir oldu.
Teşekkürler Tunç Kılınç, Teşekkürler Fikir Atölyesi Değerli yorumcuları.
ANADOLU FACEBOOK TURK MİLLETİNİN’DİR ÖYLE KALACAKTIR.
Hırsızın hiç mi suçu yok peki?
Sorun muhattabiyet sorunu değil ki, bunu nasıl hala anlayamadığınıza akıl fikir veremiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir grup ağzında demokrasi sözcüğünü sakız yapmış kitle tarafından yönetiliyor. Çok uzağa da gitmenize gerek yok. İnternet’le ilgili düzenlemeleri içeren 5651 sayılı kanun ve bunun kurmayları (AKP, ve CHP’nin desteği) ile çıkmış olduğunu görünce daha fazla bir şey söylemeye hacet kalmıyor.
Somut bir olay ve yargıda sonuca bağlanmış bir örnek vereyim size, şu an benim yaptığım yorum benzeri bir yorumdan site kapatmış bir hukuka sahibiz. İster kına yakın, isterseniz de kınayın, ancak durum budur. Bu kadar tahammülümüz vardır. Biz demokratik dünyanın defolu mamülüyüz.
Telekominikasyon sektöründeki her teknikerin askariyetinde sövdüğü bir kurumdur BTK bu kuruma kararları aldıran asli kurumun adı da TİB dir. Bir zahmet araştırın ne yapar bu kurumlar, neden var, ya da şu ana kadar neler yapmıştır diye. Youtube “IP engellemesi” hukuksal hiç bir karar olmadan bir hafta önce uygulanmış gereğindeki karar bir hafta sonra çıkmıştır. Bu kadar da hukuk devletiyiz.
Nurcan Hanım.
Doğrusu hitap şeklim için kusura bakmayın. Normalde daha sakinimdir ama evet imla kurallarına elimden geldiğince dikkat etsemde çok hata yapıyorum.
Öncelikle Türkiye de kanunlar çok eksik ve yetersiz. Özellikle internet alanındaki tüm mülkiyet hakları dahil olmak üzere gizlilik ve erişim denetimlerinin tümünde yetersiziz.
Şu linke bakın bakalım. Kaç ülkede Google var ve kaç tanesinde sadece Google Advertising and Marketing yazıyor ona bakın? Yani google sadece ürünlerini tanıtıp pazarlıyor. Bu Google’ın diğer ülkelerde açtığı onlarca şirketin sadece bir bölümü. Diğerleri? Örneğin muhasebesi. Hukuk departmanı ar-ge si.. Mesela Google’a yazın. “google germany servers” yazın ve ilk çıkan sonucu okuyun. Almanyadaki sunucuların güncellik sorunundan bahsediyorlar. Demekki Almanyada sunucuları var.
Diğer konu faturalama. Google faturalarını afrikada kesebilir. Bunun bir anlamı yoktur. Önemli olan hangi ülkeden gelir elde ediyorsa o ülkeye ödemesi gerekli bir vergi vardır ve bunu ödemelidir.
Ama evet sansüre sonuna kadar karşıyım. Sadece sansür için birşey yasaklanamaz. İnternette kimse birşeyide kolay kolay yasaklayamaz. Bakın Başbakanımız ben youtube ‘a giriyorum siz giremiyormusunuz dedi ve mesajı verdi. Her ne kadar verdiği mesaj çok farklı olsada gerçek anlamda düşündüğümüzde evet girilebiliniyor.
Yalnız şuda bir gerçekki her ülkenin değerleri vardır ve bizim ülkemiz için Atatürk unsuru evet dokunulmazdır. Ona yapılacak her türlü saldırı ve yalan içerik kaldırılmalı ve barındırılmamalıdır. Bunada uymayanı kusura bakmasın yasaklarım. Biz oturup PAPA ya birşey diyormuyuz? Hadi dedik bakalım kaç dakika kalacak merak etmiyormusunuz?
Örneğin isviçrede ermeni soykırımı diye birşey yoktur yazın bakalım ne oluyor? Ya da youtube ‘a banned commercial yazın bakalım ne çıkacak?
Konu örneklerle uzaya bilir ama hiç bir şirket bir ülkeden daha büyük daha değerli değildir.
Yürü be Tunç…
Yanlışları görüp susumak o yanlışı işlemekle aynı kefeye girer.
Sevgili Ülkem tükenmek üzere bu yanlışı yapanlar yüzünden ve SUSANLAR!?
dayılık, büyüklük şanımızandır ya :)
Friendfeed‘te sevgili Ali Yılmaz şu notu yazarak bir de video paylaşmış:
“İngiltere başbakanı konuşmakta bir sakınca görmüyor, ama biz onlardan da büyüğüz, konuşmayıızzz!!”
Cemal Büyükkgökçesu da şöyle demiş:
“Facebook da yarın kapatılırsa, çoğumuz eminim bunu çok geçmeden unutacak ve ötesi; ?alışacaktır? hatta!” Suç yönetende değil, yönetilende. Yazınızın kilit cümlesi bu. Nazım Hikmet’in mükemmelce şiirleştirdiği gibi: “…kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!”
Bu konulardan biraz uzağım fakat birkaç şey yazmak istedim. Öncelikle net olmayan nokta erişimin engellenmesinin nedeni içerik midir yoksa vergiden kaynaklanan bir sorun mudur?
Bana öyle geliyor ki bu Türkiye’yi kale almama kısmı vergiylerle ilgili bir konu. Eğer içerikse problem de önerilen çözüm bana çok çok saçma geldi. Youtube ve Facebook gibi çok yüksek sayıda kullanıcısı olup sınırsız video, yazı vs. paylaşılan sitelerde nasıl içeriği kontrol edeceksin de beğenmediklerini tek tek arayıp Mark Zuckerberg şunu kaldıralım bunu kaldıralım diyeceksin, üstelik bunu yapacak olanın mevkisi de bakan olacak.
Peki sorun vergiyse bu sitelerin bu konudaki vurdum duymazlığına nasıl çözüm bulacağız. Ben kimsenin hatta yasaklayanların da kanunu koyanların da bu engellemeden mutlu olduklarını düşünmüyorum, fakat vergi meselesi için de bir devletin alabileceği başka bir çözüm göremiyorum. Eğer aklına bir çözüm yolu gelen varsa da bizimle paylaşmasını isterim.
Belki biliyorsunuzdur ama google şeffaflık politikası kapsamında hükümetlerden gelen sansür istekleri ve bunların kaç tanesinin uygulandığı konusunda bir rapor yayınlıyor.
Buradan ulaşılabilir: google.com/transparencyreport
Facebook ve diğer büyük sosyal networking siteleri benzer istatistikler açıklamıyorlar.
Arada sayın wime77 maalesef konu hakkında Türkiye de yapılan gerçekliği şüpheli resmi açıklamalar’ın ötesinde bilgi sahibi olmaya çalışırsa bence faydalı olur.
Google Almanya’daki (ve hatta Avrupanın tamamındaki) reklam gelirlerini Irlanda’dan faturalıyor. Dünyadaki birçok online oyun ve hizmet de merkezlerinin olduğu ülkeden faturalanıyorlar. Ülkeler bu şirketlerin davranışlarından memnun değillerse, onlarla görüşüp anlaşma yoluna gidiyorlar.
Şöyle ki: Siz bazı online oyunlara Avrupanın bazı ülkelerinden abone olmak istediğiniz zaman ücretlendirme oyun ücreti + ülkenin talep ettiği KDV veya özel vergi ne ise o şekilde talep ediliyor. Bu vergi daha sonra o hizmetin satıldığı ülkeye ödeniyor.
Benim anladığım Türkiye böyle konularda kendisi gerekli kanunları çıkarmakla uğraşmak yerine, “ben bunları yasaklarım, onlar gelsin benimle anlaşmakla uğraşsın” diye yaklaşıyor. Gerekli kanunları hazırlasak, uygulanması için de girişimde bulunsak, bence bu koca şirketler seve seve kanunlara uyacaktır.
Değerli arkadaşlar 10 Eylül Cuma Cuma Namazını Kıldık arkadaşlarımızla istişare sonucu Facebook’a Altarnatif tamamen bize ait olacak olan Facebookanadolu ismini almak için Saat 1.00 civari Bankaya Para yatırdık Sanal kartdan Amerikada olan hesabımıza aktardık. İsim tescil etme serverimize girip parayı transfer ettik. ve Amerikada bulunan Domain register firmamızdan facebookanadolu.com, facebookanadolu.net, facebookanadolu.org adlı isimleri aldık.
Saat 2,30 civarı New York da bulunan Sınırsız video server destekli sunucularımıza yönlendik çalışmaya başladık rekor sürede ve saat 6.00 sıralarında FACEBOOK ANADOLU Sosyal paylaşım Platformunu Kurduk.
SAYIN BAKANIN YUZUNU KARA ÇIKARMADIK .
CeBIT Bilişim 2010?da Ulaştırma Bakanımız, ?Facebook kapatılacak mı?? sorusuna verdiği cevap içinde demiş ki:
?İsrail?de, Almanya?da, Brezilya?da başka davranacaksınız, onların dediklerini yapacaksınız, Türkiye?ye gelince ?Ben yapmam? diyeceksiniz. Türk halkı bunu kabul etmez. Gerekirse kendi çözümünü de üretir.?
Turk Milletine Feda ve Hayırlı ola.
Hepinizi Bekliyoruz
Saygılarımızla
sayın wime77, yorumunuzda keşke önce siz site sahibini ve bizleri biraz olsun “saysaydınız” da, Türkçe yazım ve imla kurallarına dikkat etseydiniz. Hitap şeklinizi zaten geçiyorum.
Kim ne derse desin, emin olduğum tek şey; ?bizdeki liderlerin bizi ciğerlerimize kadar çok iyi tanıdığı.? Yorumunuz bana yukarıdaki yazıdaki bu cümleyi hatırlattı!
Burada yazarın dile getirmeye çalıştığı farklı bir bakış açısı olduğunu gözden kaçırmamak gerek: Nasıl oluyor da diyor, alt tarafı bir internet sitesi koskoca Türkiye Cumhuriyeti devletini kale almıyor?
Nasıl olabiliyor gerçekten? Bir tarafta bir devlet var, diğer tarafta bir internet sitesi. Hiç mi bizim sorunlara çözüm yaklaşımımızda hata yok?
O yüzden ya yazıda bizdeki liderlik anlayışından dem vurulmuş ve denmiş: “Önce ?kendine? bakmaksa zor olandır.”
Üçüncü Dünya Ülkesi olduğumuzu böylesi olaylarla hatırlayınca canım yanıyor gerçekten.
Dünya da hiçbir devlet yokturki çikarlarini koruma altina almayacak. Eğer goog youtube veya facebook türkiye cumhuriyetini kaale almıyorsa ben o siteyi kapatmakla kalmam.kinamak için uzatisini .tr alarak kendim sitemi açarim.
Alamya ya bir bakın. Orda tüm bu firmaların sunuculari ve yönetici ofisleri bulunur. Almayanin ülke dişi band genişliğini siniri var. aştinmi laman hükümeti diyorki gel kardeşim sunucu ülkeme kur. Yoksa sen bilirsin diyor. Hani türkiyede hangisi var?
Sansür sansür. Ne sansürü yaw. Adam bizi sallamiyorsa ben o adami sallandiririm.
Haddini bilsin herkes. Büyüklük para ile ölçülmez. Büyüklük insana verilen değer ile gösterilir. Eğer bu şirketler benim ülkemdeki insanlari kale almiyorsa onlarin hassasiyetlerini dikkate almiyorsa o şirketi kinar tüm patent haklarini görmezden gelir google.tr youtube.tr facebook.tr yi açarim ahanda kimsede birşey yapamaz.
Google yasaklnackmiş… Vergi kaçirirsa kanunlarimiza uymazsa kapatsinlar ulan helal olsun.
Google 2u 1 senede kurarim hemde tamami tr:))
Merhaba bu durum bize vazife çıkartırsa 2 saatde kendi facebookkumuzu kurmamız mümkundür. Ornegin: daha önce kurduğumuz discusfacebook.com
Endişeye mahal yok alt yapı ve sınırsız sunuculara sahibiz.
Saygılarımla.
Dün Youtube, bugün Facebook ve belki yarından sonra Facebook kapattıkları için veya herhangi bir başka icraatlarıyla ilgili olarak yaptığımız eleştirilerden ötürü bizim bloglarımız veya sitelerimiz kapatılacak, sansür bu ülkede hep var olacak…
Çünkü hiç bir siyasi önlem alma eyleminde bulunmayacak ve işin en kolayı olanı yakıp yıkmayı seçecek…
Sansürsüz günler dostlar…
Evet insan doğası gereği bu yasaklara ben de tepki gösteriyorum kızıyorum, siyasetçilerimizin basiretsizliği büsbütün işi çıkılmaz hale getiriyor. Ama ben bütün bunların yanında Facebook gibi google gibi firmaların tutumlarına da kızıyorum açıkçası ve bu da sorunu daha fazla karmaşıklaştırıyor.
Konuştuğum bir hakim bu işin anayasanın ilgili maddesinin aşırı korumacı biçimde yazılması yüzünden, hakimlere hiç bir seçenek bırakmayacak şekilde şikayet durumunda kapatmaya mecbur bıraktığını söyledi. Ne kadar doğrudur bilemem, ama bahane midir kesinlikle değildir.
Çok mu zor o maddeyi değiştirmek? evet zordur buyuk ihtimalle. Yerine ne yazılması gerektiğini bilen kimse olmayınca, bilenlerin siyasetle alakası olmayınca çok zor olur o yasaların değişmesi..
Ben kötü niyet aramıyorum, ancak gelişmekte olan ülke aslında tam olarak ta bu demek, bunlar da geçecek biraz daha özverili olmamız gerek. Bir gün gelecek bu şekilde interneti tüketen bir topluluktan ileri gidemeyeceğimiz de anlaşılacak. İnternetin aslında üretilen bir mecra olduğu da anlaşılacak umarım.
Siyaseti lisede agzı iyi laf yapan boş kafalara bırakırsak olacağı bu aslında. Siyasetçilerin akıllarının neye ne kadar bastığını anlamak için çok uzağa gitmeye gerek yok, gençlik kollarına kimler gidiyor, kimler üniversitede siyaset yapıyor bakmak yeterli..
Aklı başında adamın gitmediği bir bilim dalından çok şey bekliyoruz, onlara yardımcı olmamız gerek. Biz yardımcı olmassak dünyanın en tehlikeli varlıklarına dönüşüyorlar (kafa boş ağızı laf yapan adamdan korkarım ben). Her fırsatta doğruyu göstermek gerek onlara..
Bizde şöyle bir durum var, birileri bakan oluyor ama nereye baktıkları belli olmuyor.
Dünyaya açılabilecek projeler üreten beyinlerimiz var ama örnekte olduğu gibi destek almak yerine köstekleniyor. Sansürlere elbette karşıyız ama internet ve teknolojiyi o kadar iyi kullanabiliyoruz ki, bakanların gözünden kaçan nokta, o sansürleri aşmanın yollarını zaten Türk aklımız eriyor ve kırıyoruz.
Yazı çok güzel yerlere deyinmiş, tebrik etmeden geçemiyeceğim.
İnternet kullanımı hakkında bilgi sahibi olmayan mahkemelerce kapatma kararı çıkarken Hakim’lere yasayı nasıl uygulayacakları konusunda eğitim verilmesi gerekiyor sanırm. Savunmalar gayet haklı yasada “içerik çıkartma” cezası da var ama “İçerik” in ne olduğunu bilmeyen bir hakim bunu nasıl uygulayacak?
Açıkçası eski kırgınlığımı/kızgınlığımı tekrar hatırlattı bu yazı bana.
Üniversitede Sınırsız İletişim Projesi adında bi proje için uğraşmıştım. Proje TÜBİTAK’ın yayınlamış olduğu Bilim ve Teknik dergisinin Nisan 2004 sayısının 34.sayfasında yayınlanmıştı. Amaç kısaca üniversitelilerin olan biteni yakından takip edebileceği bir sistemdi. Sistemin bir parçası da facebook benzeri websitesiydi: http://www.yerleske.net
Projenin bazı ayrıntıları burada: http://www.unsalkorkmaz.com/proje/
Proje kapsamında başardıklarımız: http://eski.yerleske.net/sinirsiz-iletisim-projesi/basarilar
O zamanlar facebook dünyaya açılmamıştı, yani aşağı yukarı aynı zamanlarda aynı projeye başlamıştık. 5-6 bin üyemiz olmuştu ve üniversite tarihinde ilklere imza atmıştık. Peki n’oldu?
Üniversite zorla siteyi kapattırdı, tüm kampüs (yerleşke)’den afişlerimizi falan kaldırdılar ve beni bunun üzerinde çalışmaya devam edersem savcılığa suç duyurusunda bulunmakla tehdit ettiler.
Aradaki farkı farkettiniz mi? Benzer proje, facebook ciddi üniversite desteği alıyor, ben ise savcılığa suç duyurusu ile tehdit ediliyorum.
“Gerekirse kendi çözümünü de üretir.?
Daha önce kapatılanlar için üretildiği gibi…
Bugünlerde gündemde facebook var değil mi, yarın bir başka site, yarın başka bir site… Bu böyle durmadan devam edecek bir döngü ve bunun için yapılan bir yasa yok. Bu düzenlemenin de acilen yapılması lazım.
Bugün 5n1k da Cüneyt Özdemir’in programına telefonla katılan milletvekiline neden tek bir sayfanın değil de, tüm Facebook’un kapanması için dilekçe verdiniz diye soranlara şunu iletmek isterim; Türkiye’de internet kullanıcılarına yapılan bu haksızlığın artık önüne geçsinler ve artık buna bir dur desinler, internette sansüre karşı isen, sen de milletvekilisin, Facebook yetkilisini ara ve “rahatsızım lütfen içeriği kaldırın” de.
Ama yok, kökten çözüm sansürlemek.
Bir milleti sansürlemeye çalışıyorsunuz farkındayız biz ve susmayacağız mücadelemezi vereceğiz…. Sansuresansur.org’da bekliyoruz Sayın Bakanlar sizleri….