Dün Webrazzi Summit‘te, Erdil Yaşaroğlu ve Arda Kutsal ile “Nasıl Oluyor da Oluyor…?” isimli bir sohbetimiz oldu. İzleyenler ne düşündü merak ediyorum ancak biz epey keyifli anlar yaşadık. Erdil Yaşaroğlu gerçekten kendisiye son derece barışık, samimi ve zeki bir adam. Her soruya içtenlikle cevaplar verdi, espriler yaptı ve tahmin ediyorum seyircilere eğlenci anlar yaşattı. Arda da aylar süren emekler sonucunda …
Nasıl Oluyor da Oluyor…?
Gerçekten nasıl oluyor da mesela; Msn?de görüntülü konuşmak ‘görüşmenin’, Sms atmak ‘ilgi göstermenin’, Twitter veya Friendfeed?te yazmak ‘paylaşmanın’, Facebook?ta olmak da ‘var olmanın’ yeni adları oluyor? Veya; Albert Einstein?ın ?Nasıl oluyor da kimse beni anlamıyor, ancak herkes çok seviyor?? lafı yerine, şunu kendimize sorarken bulabiliyoruz: ?Nasıl oluyor da herkes artık beni anlıyor, fakat sadece seviyormuş gibi yapıyor?? Sosyal paylaşımların artmasıyla …
Paylaşmak İçin Yaşamak!
Konserin en güzel anı… Biz parmak uçlarında, önümüzdeki kafalardan sıyrılıp cep telefonu ile çekim yapma telaşındayız. Hep tanışmak istediğimiz o kişinin yanındayız… Merak ettiğimiz bir şeyi sorup sohbet etmek yerine, biz resim çektirme derdindeyiz. Muhabbetin en güzel yeri. Biz gelen sms’lere cevap yazıyoruz. Yemeğin en lezzetli lokması. Biz cep telefonundaki bilmem ne uygulaması ile lokasyon bilgisi girme peşindeyiz. Resim çekmekten …
Yaşamak dünyada var olan en istisnai şey. İnsanların çoğu ise -artık- sadece çevrimiçi, hepsi bu!
Bu aralar pek bir sosyaliz. Facebook, Twitter, Friendfeed, Msn derken, bir bakıyoruz saatler geçmiş ekran karşısında. Geçen vakit eğlenceli olunca, pek farkına da varmıyor insan. Değer mi; bağımlı mı olduk; sokaktan kopuyor muyuz soruları (biraz da geçenlerde bir seminerde yaptığım gevezelikten dolayı) beynimde fazlaca dolanınca, sizin de görüşlerinizi merak ettim. Bu yazı ondan. “Sosyal ağ” lafı artık neredeyse Facebook ile …
Facebook. Yeni Nesil Oyuncağımız!
Basında, televizyonda, internette, arkadaş sohbetlerinde… Facebook tam bir çılgınlık halini almış durumda. Facebook’ta var olmak, [sanal da olsa] “hayatta varım” demekle eşit düzeye gelmiş birçok kişinin zihninde. Son altı aydır gelen Facebook davetlerini ısrarla yok saymıştım. Zaten diğer sosyal ağlarda (sosyomat, linked-in, cember.net, mondus…) aktif olamadığım için yeni birinin daha sepette olması anlamsız geldiğinden olsa gerek… Ancak ‘face’ adını duymadan …