31

Ah Bir de Anlayabilseydik Onu.

Şöyle bir bakar mısınız ne kadar çok “benzer”, ne kadar çok “aynı tarz insan” var etrafımızda. Çünkü en risksiz olanı bu.

Benzer olmak kolay. Çoğunluğun yaptığını yapmak, başarısız olunması durumunda kabul edilebilir hazır mazeretleri de beraberinde getiriyor.

Sonra birbirine benzer insanların “yapacak bir şey yok” dediğinde kafalar sallanıp; “evet, doğru” deniyor. Çünkü herkes öyle onların etrafında. Dünyaları o kadar!

“Sıradışı” olmak ise zor. Belkí daha da önemlisi riskli, hatta tehlikeli.

Dost ve düşmanlarımızın adını koyabilmek avantaj gibi dursa da, benzer kişilerin eline verdiğimiz malzeme o kadar çok ki. Al beni eleştir, bak burada da açığım var. Vur beni yerden yere!

Ortadasınız. Çıplaksınız…

Standart kişiler, hedefleri % 10-20 gibi oranlarda bile yukarı çekebildiklerinde alkışlanırken, sıradışı insanların koydukları “hedeflerin kendisi” bile insanların hayallerini zorlar çoğu kez. Hadi canım dedirttirir.

Fatih Terim işte bu sıradışı adamlardan biri oldu hep. Yaptığı da, yapmadığı da eleştiriye açıktı.

Benzer insanların yaptığı en kolay iştir çünkü eleştirmek.

İyi de peki, “siz ne becerdiniz bu hayatta” diye soracak olursanız onlara; sizlere hep sonuçta % 10 – 20 katkı sağlamış başarılarla izah edilebilecek şeyler anlatırlar. Aralarında ağzı iyi laf yapanlar ise sadece kafanızı karıştırır, o kadar!

Türk Milli Takımının 2008 Avrupa Şampiyonası’na gidişi de, oradaki maçları da hep yüreğimizi ağzımıza getirdi. Bu doğru. Çünkü Fatih Terim hep şaşırttı, hep kendi inandığı doğruları yaptı.

Onu anlamaya çalışmak zor, eleştirmek ise kolay olanıydı. E, kolay olanı varken neden zoru yapayım ki?

Çıplak olanın adı Terim, eleştirenin adı da hep “uzman görüş” oldu bizde!

O da baskı altında, duygusal anlarında zaman zaman (uzmanlarca!) tutarsız söylemlerde bulundu. Hatta çoğumuzun idrak etmesi dahi zor kararlar aldı, nasıl böyle yapabilir dedirtti.

Yaptıklarının “nedenlerini” onun beyninden söküp alabilme marifetini ise gösterebilen pek çıkmadı.

Nasıl çıksın ki? En az onun kadar zeki ve donanımlı, onun kadar deli, onun kadar cesaretli ve kendinize inanmanız gerekli bunun için. [Aksi durumda onun karşısında küçük düşme tehlikeniz yüksek.]

Hangi “benzer” bu riski alsın ki? Kolayı varken neden zoru yapsın ki?

Sonuç?

Gurur duyduğumuz bir milli takım çıktı ortaya. Üstelik çoğu genç ve milli deneyimi az futbolculardan oluşan yepyeni bir takım.

Avrupa’nın en iyi dört milli takımından biri şimdi o.

Az önce biten çeyrek final maçında Almanya’ya 3-2 yenilip final oynayamıyor olmamız aman sizi yanıltmasın.

Turnuva öncesinde Terim’in hedef olarak koyduğu ve insanları gülümseten “final”, sonuna kadar Türkiye’nin hakkıydı. Bunu duygusal olarak söylemiyorum, inanın. Maçın tüm istatistiki değerleri de bunu destekliyor, gördüklerimiz de.

Kazanmak isteyen, etkin futbolu oynayan takım Türk Milli Takımıydı. Tıpkı, (Portekiz maçı hariç,) diğer tüm maçlarımızda olduğu gibi.

Olmadı.

Olsun. Futbol bu. Sürprizlerle dolu. Belki de o yüzden dünyanın en çok taraftar toplayan, en çok sevilen oyunu.

Maçın son saniyesine kadar mücadeleyi bırakmayan, yılmayan, yüreği kocaman bir takımımız var artık. Temeli sağlam, takım ruhu muhteşem bir “ekip.” İnanç dolu…

Ekip çalışmasında “motivasyon” en büyük itici güçlerden biri, bu doğru. Ancak “hadi aslanlar” demenin çok ötesine geçen bu motivasyonun sırrı “duygusal liderlikte.”

Milli takımda bu duygusal liderin adı Fatih Terim’di.

Ve o milli takımdan ayrılıyor şimdi!

Bugün oyuncusuyla, malzemecisiyle alınlarından öpülesi; gurur veren, yenilgisine bile üzülemediğimiz milli takımın lideri olmayacak artık.

Bu sene başlayacak 2010 Dünya Kupası eleme grubu maçları öncesinde, umarım futbol camiamız Fatih Terim kadar “çıplak kalabilme cesaretini” gösterecek, donanımlı bir futbol lideri çıkarabilir.

Yoksa siz de şimdiden duyar gibi misiniz “Ah bir de anlayabilseydik onu…” diyenleri?

Yorumlar 31

  1. mustafa

    fatih terimi çok alkışladık ve oda karşılığını maddi ve manevi şekilde aldı ancak avrupa kupasında portekiz maçı hariç demişsiniz bence almanya maçı hariç her maç katliamdı bizim açımızıdan. istatistiksel olarak baktığımızda türkiye oraya kadar gelememesi gerekiyordu ancak futbol bu. yapılan taktilsel hatalar olmuştur elbet ve insanların bunu eleştirmesi gayet normal ancak en büyük liderlerden biri olarak gösterilen ” farklı” bir insansanız duygusal olmamanız gerekir diye düşünüyorum yada en azından dışarıya fatih terim usulü vurmamanız gerekli diyorum ben. yada basında çıkan haberlerin hiç doğrulanmamış hatta gerçekleşmemiş olması gerekirdi diyorum.

    Bakış açınız farklı ilerde keşke onu anlayabilseydik demeyiz diye umut ediyorum ama yaptıklarından ders çıkarmak gerekir tabiiki.

    Nede olsa modern insan geçmişi sorgulayan insandır..

  2. hasan dağlı

    katılamayacağım. ben ders almam ders veririm diyen birini eleştiriye açık kabul etmiyorum.

  3. Serkan Bayer

    Evet usta. Çok güzel bir açıdan bakmışsın beşer dediğimiz aleme. Beşerdir bu bazen şaşardan ziyade beşerdir bu sıkıya gelince kaçarın iyi bir açılımı ve örneği olmuş. Ben yaptım olduların veya denedik ama olmadıların, çoğunluğu içine aldığı kaos ortamında böyle adamlarda var.

    Liderlik vasfı bence iyi değerlendirilmeli. Liderler yanlış karar alabilirler bu onların liderliğini değiştirmez. Doğru karar da alabilirler. Hala değişen hiçbir şey olmaz. Liderin birincil görevi o en zor olan kararı verebilmektir. Yanlışlığı veya doğruluğu zaman sürecinde ortaya çıkacaktır. Ben bir Galatasaraylı olarak Fatih hocaya bu ülkeye tanrının gönderdiği bir mucize olarak bakıyorum.

    Türkiye’de her kahvede 3 Başbakan, bir Cumhurbaşkanı ve Genelkurmaydan bir generalin oturduğunu hatırlatmak isterim. Bu ülkede herkes lider, herkes Başbakan, herkes Fatih Terim malesef :(

  4. hakan yenilmez

    Fatih Terim bugüne kadar hiçbir teknik adamımızın yapamadığını yaptı. Yapmaya da devam edecek inşallah. Almanya maçında oynadığı oyunla Türkiye daha iyisini hakettiğini gösterdi

  5. Adil Araboğlu

    Sevgili Tunç’un tesbitlerine ve değerlendirmelerine katılıyorum.
    Ancak, 90+2 de Arda vurmasaydı, vay Terim’in haline..
    çıplak değil, kemikleriyle ortada kalırdı.
    Değerlendirmelerimiz yetişmemizdenmidir, genlerimizdenmidir bilemiyorum hep anlık oluyor.
    Umarım toplum olarak bizde Tunç gibi değerlendirebilecek seviyeye gelebiliriz.

    Motivasyon konusunda bir ufak ekleme yapmak isterim;
    Eğer Terim’i yerden yere vurmak için ağzından salyalar akan, sadece eleştiri ile yazar veya yorumcu olabileceğini sanan zevat olmasaydı Terim de zor motive ederdi o gencecik oyuncuları.
    Boşuna “bacağım kopsada, kafam yarılsa da oynayacağım” demediler.
    Sadece bir oyuncu hariç, o da zaten aylar önce basın tribününe hareket çekip tüm hırsını orada bırakmıştı.:) onun pek umurunda değildi eleştiri, motivasyon vs….

  6. Arın Kuşaksızoğlu

    O oldu, bu oldu; amma ve lakin, Fatih Terim milli takımın başında kaldı ve sözleşme yeniledi.

    Asıl tartışılması gereken de bu: Fatih Terim yılda 3.2 milyon dolar alacak sanırım. Devlet tarafından görevlendirilen birinin bu kadar yüksek bir maaşla çalışıyor olması biraz düşündürücü. Kolayca yapılabilecek bir hesaplamayla, asgari ücret ile çalışan bir işçi ile Fatih Terim arasındaki uçurum rahatlıkla görülebilir.

    Fatih Terim, bence de çok başarılı bir liderdir, yanlış anlaşılmasın. Ama kanaatimce durumun ardında, konuşulması gereken daha değerli şeyler var.

  7. fiyaka

    tamam tunc anladık saol. ama bidaki sefere milli takım weya ii bi takım idare ederse gazla hadi aslanlarımla bu isler olmuyo.

    futbolda basarı %80 degildir %100 olması gerekio galatasarayda aldıkları kupa eywallah tmm laf yok ama bugunu konuscak olursak basarı var ama yine bana bu cumleyi kurdurcan yenildik ama ezilmedik off yaa.

    takımı genc ama heryeri telle tutuyo karttan kimse mac yapadı eger lidersen bunlara onlem alman gerekirdi. yapma be tunc bu sefer basaramadı iste. fakat bize yine sevincler yasattılar tesekkur ederim.

    biz eger buyuk lider diceksek ona turk milli takımının en iyi hocası unvanını wericeksek bu biraz erken gibi cunki turk milli takımı bi kupa almadan bu olmaz. TURK MİLLİ takımı bu.

  8. Fatih Şentürk

    atalarımız ne güzel söylemiş.. “deveyi diken, …”
    bizde futboldan herkes ‘anlar’sa sonuç bu olacaktır daima.

    bizdeki anlayış hâlâ malesef günlük futbol.. yenersen büyüksün, yenilirsen en kötüsüsün..

  9. erCan

    Bu konuda belki de ön yargılı olabileceğim için yorum yapmak istememiştim ama..

    Milli takımımızın elenmesine rağmen Almanya’yı o guzel oyunuyla sahadan silmesinin hemen ardından basın toplantısında istifa ettiğini söyleyerek aynı gün milli takımın o guzel oyununun değilde kendisinin konuşulmasını sağladığı için,

    Eski Galatasaray başkan yardımcısı olan Fatih Altaylı’nın söylediği gibi alt yapıda dahi oyuncuların çoğunu kadroya dahil etmesindeki kriterin futbolcuların siyasi görüşleri, yaşam biçimleri olduğu için,

    Basın toplantılarında karşısındaki gazetecileri hakaret edercesine açıklamalar yaptığı, kendisi için beklediği saygıyı, aldığı galibiyet sonrası eline koz geçmişcesine karşı taraf için bunu kullandığı ve eleştiriye açık olmadığını kendi ağzıya “Fatih Terim ders almaz ders verir” miş dediği için,

    Basının başlarda oynatmadığı ya da yanlış mevkilerde oynattığı futbolcuları son maçlarda aynen basının eleştirisine uygun olarak oynattığı ve bunun hakkında ya da yanlış yaptığı ile ilgili tek bir kelime dahi etmediği için,

    Son dakikaya kadar mücadele eden bi takım oluşturup sistemden, futbol anlayışından, ekol yaratmanın e’sinden bahsetmediği için ya da bahsedecek bir futbol anlayışı oluşturamadığı için,

    Sahada belki kendisinin bile anlamdığı ama hak vermek lazım karizma olan hareketlerle stadyumdaki dev ekranlarda kenidisini seyretmeyi sevdiği için (basın toplantısı yaparken ya da soyunma odasında da ister mi acaba bu dev ekranlardan :)…

    Ve en nihayetinde istifa ettiğini soylediği halde bu gun açıklandığı gibi takımında başında olmaya devam edeceği için, değil avrupa şampiyonu olmayı dunya kupasını getirse anlayamayacağım ben Fatih Terim’i.. Sıradışı olmak belki lider olabilmek için yeterli olabilir fakat Atatürk’le kıyaslamaya çalışan bile olmuş yukarda güldüm sadece biraz da üzlüdüm :)

    2010 için donanımlı bir lider aramaya gerek de kalmadı Tunç abi, donanımlısı hala takımın başında ne yazık ki :)

  10. Pingback: Kerem Akyol » Bağlantılar #3

  11. EDA ERDOĞAN

    Her şeyden önce gercekten çok güzel bir yazı olmuş.

    Ve teşekkürler Fatih Terim…

    Bizim yazarlarımıza eleştirmenlerimize has bir davranıs sanırım başarırken alkışlamak, kaybederken yerden yere vurmak.. Ama artık kabul edilmesi gereken gercek, oturmus bir takım avrupa üçüncüsü olarak ülkesine dönmüş turnuvadan elenmesine rağmen adından azminden ve hırsından bahsettiren bir milli takım..

    Bu başarının arkasındaki yegane kaynak ise Fatih Terim ve motivasyonları.

  12. Theblognote

    Fatih Terim zıtlıkların imparatoru aslında, hem en iyiyi hem en kötüyü yapabilen bir adam. Hem en nefret edilen hem en sevilen bir adam. Genelde marjinal liderlerin durumu da bu değil midir? Bütün insanlık onları sevse herkese iyi olsalar karşıt düşünceleri söylemeseler bu kadar konuşulmazlardı heralde.

    Çoğu yaptığını takdir etsemde keşke yapmasaydı dediklerim de var mesela;

    Galatasaray UEFA kupasını kazanmış ertesi gün ayrılıyorum diyerek sevincimizi mahvetti.
    Milli takımın herkesin desteğine ihtiyacı olduğu sırada basın mensuplarına sataştı.

  13. vista

    Sürpriz isimler bulunmasına rağmen takım gerçekten çok iyiydi. Ancak keşke biraz daha profesyonel olabilselerdi. Gereksiz yere gördüğümüz kartların sebep olduğu eksiklikler nedeniyle Almanya maçında çok büyük sıkıntı yaşadık. Arda’nın, Tuncay’ın yokluğu bizi sarstı. İnşallah bu oyuncular bunlardan kendilerine biraz ders çıkarabilmiştir.

    Bu kadroyla 2010 Dünya Kupasında yine çok büyük başarılara imza atacağımızı düşünüyorum. Ancak dediğim gibi oyuncularımızın kart konusunda biraz daha dikkatli olmaları gerekiyor.

  14. eray elal

    Selam

    Güzel bir yazı olmuş..

    Şunu söyleyebilirim ki bana göre eleştirmek önemli bir marifettir. Her seyden önce yetenek ister. Eleştirme yeteneği olan insanların ağızlarından çıkanlar diğer yorumlardan farklı bir şekilde yazıda veya sözde ortaya koyar kendini. Eleştiride önemli olan farkı, başka bir taraftan bakan bakış açılarını ortaya çıkarmak ve kendi doğrunu adam akıllı savunabilmektir.

    Bizim ahali yorum yapmayı eleştirme sanmış, ellerinde oluşturdukları genel, çoğu zaman olumsuz mantıkla dillerinden kelimeler dökmekten pek bir gururlanmışlardır yıllardır.

    Fatih Terim serüveninde de sanırım aynı lakırtılar ve aynı kaoslar yaşanmış. Doğaldır. Benim beklediğim, okurken, dinlerken ya da seyretderken ne yapıyor bunlar diye sorduğum ve eğlendiğim düzenek gibi otutturulmuş bir süreç bu..

    Ben her şeyden önce Fatih Terim’i cesaretinden dolayı kutluyorum. Düşünsenize yenilsekte sevindik, bence payı çok büyük..

    Fatih Terim bugün istifa etmiş olsa da, bir şekilde olumsuz anlamda eleştirilse de, hatalar ve çeşitli ahkamlar havalarada yüzse de, bugün yarın hayali bir secim olsa ve Türk Milli takımının başına kim gelsin diye sorulsa yeniden Fatih hocayı görürüz karşımızda.

    E, o zaman…

    Bizimkilerin adeti olmuş, adettendir bu eleştiriler.. hani olmasa olmazlardan…

  15. 6.6.6.

    Gür ırmaklar kendileriyle birlikte bir çok çakıl ve çalı çırpıyı da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayı…

  16. orpen

    Konu hakkında herkes kelam etmiş ama en mantıklısı Talha’nın yorumu gibi geliyor. Bu arada Terim hakkında yazdığım bir yazıya aldığım bir yorumu eklemeden geçemeyeceğim:

    “kameralar kendisini her gösterdiğinde ayrı bir filmde oynadı ve tek gözü sürekli dev ekrandaydı adamın maçta:)”

    Bu yorumu yazan futbolla çok da ilgili olmayan objektif bir izleyici. Tümüyle önyargıdan uzak. Olayın özünü tasvir ediyor gibi geldi.

  17. BeyazTavsan

    Farklı olmak konusundaki görüşlerine tamamen katılıyorum. Ben de bu konu üzerine yazmıştım, ama yazındaki fikirlere uyan bir kısmını özellikle buraya koymak istedim.

    “İnsanların büyük bir kısmı sanki kayıt cihazı gibi. Bir şekilde bir yerden kaptıkları düşünceleri evirip çevirip karşısındakine sunuyor. Sanki konuşmasını kiraya vermiş, aslında tam olarak kira değil çünkü kira olsa en azından kendisine bir getirisi olması lazım, daha çok hibe etmiş gibi. Kendisini düşünmemeye öyle kaptırmış ki, söylediklerinin başkalarının düşünceleri olması herhangi bir sorun yaratmıyor. İşin kötüsü, sorun yaratma veya yaratmama sınırı çoktan aşılmış, artık farkında olmama durumu ortaya çıkmış.”

  18. Wime

    Her zaman şunu söylerim.

    Konusunda uzman bir adamın işine karışılmaz.

    Adam iyi ya da kötü olabilir. Kalkıp onun işini bu kadar basite almak ki biz ona HARİÇTEN GAZEL okumak deriz, çok gereksiz bir şeydir.

    Bizim ülkemizde de tüm gereksiz konularda beyanet veren çok insan vadır. Kendi meslekleri ya da bilmeleri gerekli başka konularda soru sorunca dut yemişe döner bu bülbüller.

    Türkiye tarihinde bir ilke imza attı. Biz Almanya’ya yenilsekte dünya biliyor ki biz onlardan iyi oynadık ve hakem taraftı.

  19. Nesrin Karadeniz

    Fatih Terim bence de bulunmaz bir lider. Milli takımızın başarılı olmasındaki payı büyük.

    Biz bir kez daha gösterdik Türk olmanın başarısını.. Kocaman aile gibiydik tüm Türkiye! Bunu bize yaşattığı için hepsine teşekkürler.

    Fatih Terim tek bence!! Eğer giderse büyük kayıp.Y erine onun gibisini bulmaksa şans…

    Paylaşımınız çok güzeldi. Tebrikler…

  20. omer

    Almanya maçında, Semih’in attığı 2. golden sonra, Fatih Terim ağlıyordu. Bu, belki de o ana kadar yaşanan duygusal birikimlerin dışa vurmasıydı ama tutamamıştı kendini.

    Sonuç hiç önemli değil aslında. Önemli olan başarabileceğimizi göstermekti.

    Herşey bir tarafa, bize kendimizi fark ettiren hocaya ve bu çocuklara teşekkürler… Yüreğinize sağlık.

  21. talha

    Terim’in farklı olduğunu kabul etmemek hata olur. Fakat diğer bir büyük hata Terim’in kendini geliştiremediğini günümüz futboluna ayak uyduramadığını kabul etmemektir.

    Terim asla bir Ferguson olamayacak. Yarı finale nasıl getirdi diyebilirsiniz. Tamamen bireysel yetenek, şans ve Terim’in takdire değer tek özelliği motivasyon ustalığı sayesinde (cok ii gaza getirio :)

    Tabi bunun da sonucunu sarı kart olarak gördük. Yaptığı yanlış hamleleri farketmemek imkansız zaten.

    Terimin karizması = kararlılığı + hırsı.

    Ben takımımın başında bir karizma abidesi yerine futbol profosorü görmek isterim, farkını saha içinde hissettirebilecek biri .

  22. Sezgin

    Sadece maçla ilgili yorumum olacak, üzücü bir yenilgi. kaçınılmazdı. almanya iyi oynadı. teknik oynadı. taktikten ziyade. almanyanın oturmuş bir futbolu var. adamlar ben böyle oynarım kimse de engelleyemez diyo. göstere göstere oynuyolar. kendine güvenleri var.

    adam golü atmadan önce yüzünde bir tebessüm beliriyo ve attıktan sonra aynı şekilde devam. yani golü atmadan gol olacağını bilecek kadar güveniyo kendine.

  23. K. Aycan Saroğlu

    Lisede liderler mi toplumları yaratırlar yoksa toplumlar mı liderleri yaratırlar gibi bir münazarada toplumlar liderleri yaratırlar tarafında yer almıştım ama bu seçimle değildi çünkü öyle ayrılmıştı takımlar…

    Takımın bütün ruhunun önemli olduğuna inanıyorum, tıpkı bir orkestradaki gibi. Her enstürmanın ayrı bir önemi var, bir enstürmanist kötü çalsa onun çaldığı kötü ses bütün orkestranın ahengini bozmaya yeter.

    Öte yandan bütün bu organizasyon şefe bağlıdır, şef bütünü görür, o orkestranın karakteristiğini verir, o şef orkestranın ruhudur… Şefin iyi olmadığı bir orkestrada tek tek kemanlar ya da başka bir enstürman iyi olsa da hatta hepsi iyi olsa da ruhlu, karakterli bir parça çalamazlar…

    Özet olarak Fatih Terim bu orkestra şefidir, takıma karakteri o vermiştir… Bu turnuva için konuşmuyorum, ama hataları da olmuştur Terim’in ama bu onun büyük bir şef olduğu gerçeğini değiştirmez…

    Öte yandan Tunç Kılınç’ın da belirttiği gibi toplum kendine benzemeyenden nefret eder… Küçük balıklar toplanıp büyük balığı yemeye ya da didiklemeye girişirler.

    Fahrenheit 451’de dendiği gibi ‘sınıftaki en parlak çocuk’ hedef alınır, canından bezdirilmeye çalışılır… Çünkü onun parlaklığı yüzünden diğerlerinin donukluğu daha çok ortaya çıkmaktadır… Ortalama yüceltilir… Bütün alanlarda bu böyle… Hele de futbol gibi bütün dünyanın gözünün üstünde olduğu, büyük temaşalı, büyük bütçeli, büyük prestijli bir meselede….

    Fatih Terim bir söz vermiştir ve bunu başarmıştır… Onun en büyük özelliklerinden biri de budur… Söz verip yapabilmek…

    Özdemir’in Asaf’ın çok ama çok sevdiğim bir dizesi vardır:

    “Kendi bahçesinde dal olamayan biri gelmiş benim bahçemde ağaçlık taslıyor”…

  24. serpil DURU albayrak

    Kalbimde hep finale kalacağız hissi vardı. Almanya gibi güçlü bir takımla maç sonucu tahmin ederken bile 2-1 kazanacağız diyordum. Maalesef olmadı.

    Fatih Hocanın yüzüne baktığımda gördüğüm kararlılık, cesaret ve kendine -takımına inanma ve sonuna kadar mücadele bu bile seyredilmeye değerdi.

  25. Ümit Kurt

    Futbolu satrançla ya da matematikle karıştıranların, her konunun uzmanlarının bulunduğu güzel ülkemin milli takımı. Gruptan bile çıkamaz diye burun kıvırıp, ilk yenilgiden sonra tüm takımı ve en başta antrenörünü yerden yere vuranların bulunduğu güzel ülkem.

    Yenilgiden sonra yerden yere vuranlar her galibiyetten sonra mucize dediler, bak Allah’ın işine dediler, Tanrı’nın lütfu dediler ama Terim’in hakkını Terim’e veremediler. Yanlışlar yapmış olabilirler ama en azından başarısına saygı gösterilmesi gerekiyor en başta tüm oyuncularımızın ve antrenörünün.

    Milli takımı düşünürken kalmasını istiyorum ama sonra onun açısından düşününce ayrılmasını istiyorum. Biliyorum ki alacağı ilk mağlubiyet sonrası yerden yere vurulacak ve asla değeri anlaşılamayacak bazıları tarafından.

    Bu futbol şölenini, coşkuyu, heyecanı ve gururu bizlere yaşattıkları için tüm futbolcularımıza, teknik heyete, yöneticilere ve Fatih Terim’e kendi adıma şükranlarımı sunuyorum.

  26. abdullah sandalcı

    Gerçekleri doğru tespitlerle süslemiş, akıcı bir anlatımla yazmışssınız. Elinize sağlık. Konuya bir diyeceğim yok fakat Fatih hocayı sanki kırık tuğla ve molozdan şato yapmış gibi göstermek, işte bu başta futbolculara haksızlık.

    Fatih hoca şüphesiz motivasyon uzmanı. Peki ya bacağım kopsada beni oynat hocam diyen oyuncu yada başı yarılmış kanı akarken bile sağlık görevlilerin elinden adeta kaçarak, oyuna giren kahraman. Bunların adı bile yok ”fatihin aslanları” hayır efendim Türkiyenin aslanları.

    Onlar kişisel başarıları ile avrupa takımlarında çoktan yer buldular. Fatih hoca taşımadı onları o kulüplere. Lütfen ”şeyh uçmaz mürid uçurur” gibi olmasın.

  27. emre emek

    Abartı gibi olmasın ama syn Atatürk de doğru yolda olduğu halde eleştirildi ve hakkında onlarca söylemler yazıldı. (faşist, kominist, dikdatör vb.) Ama o doğru yolda olduğu için bu söylemlere aldırmadı.

    Syn Fatih TERİM hocamız da kendi düşüncelerini milletin baskısından ve eleştirisinden üstün görerek kendi yolunu kendi çizdi. Sizce de böyle olması gerekmez mi?

    Saygılar…

  28. Emirhan Yasdıman

    Umuyorum Milli Takım, Fatih Terim’i bu kararından döndürmek için herşeyi yapacaktır. Gazetecilere özür diletmek dahil. (ki dilemeliler, kaba tabirle “göt oldular” çünkü..)

    Dünkü maç, dediğin gibi, tarafsız olarak bakan biri için bile bizim hakkımızdı. Hakem gerçekten çok kötüydü. Hatta bi ara Fatih Terim hakemi tutup, dev ekranda gösterilen pozisyon tekrarını izletti.

  29. M.Çiğdem Yıldız

    Tamamıyla katılıyorum size. Yalnız sıradışı kişiliklerin bu ülkede yaşaması bir o kadar zor.

    Sıradışı bir eğitimin sonucunda çevreme faydalı olabilmek için her türlü hayat şartında çalışmayı göze almışken öyle çok eleştiri aldım ve öyle sıkıntılar çektim ki nerdeyse vazgeçmek üzereyim.

    Yine de yazınız çok güzel. Güç verdiniz, sağolun.

Düşünceni Paylaş!

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir