Ne kadar çok engel var değil mi kendi bildiğiniz yolla yaşayabilmek için. Aşağılayan bakışlar, acımasız eleştiriler… Olmadı; yok saymalar… Hep başkalarının hayatı! Varlığımız hep o diğerlerini memnun etmek için tasarlanmış sanki. Bir zaman sonra anlıyorsunuz ki bir şeyler ters gidiyor. Hatta bu itirafla yüzleşmek bile yıllar alıyor çoğumuzda! Ne güzel olurdu yaşadıklarımızdan edindiğimiz deneyimlerle, yeniden başlatabilsek şu hayatı! Hem de …
İnovasyon mu? Fazlası Bizde Var, Sen N’olur Yeni Fikir Getirme!
Hemen her söktörde rekabetin hızlandığı bu dönemin adı artık inovasyon dönemi… Yani yenilikçi düşüncenin ürettiği; hayatımızı kolaylaştırmanın ötesinde zenginleştiren, yüzümüzde bir gülümseme bırakan, bizi eğlendirirken düşündüren, çevremize anlatmaya değer bulacağımız, keyifli deneyimler yaşatan markaların öne çıktığı/daha da fazla çıkacağı bir dönem. Bunu sözde söyledikleri [bakın çok şirketin vizyon/misyon iddialarında benzer laflar bulacaksınız!] halde içselleştirebilen, daha doğrusu çalışanlarının yüreğinde hissetmesini sağlayabilen …
Zayıf Bağ Kazandırıyor!
Uzun bir süredir haberleşmediğim bir arkadaşım aradı bugün ve tüm samimiyeti ile; “Tunç, yazılarını sürekli takip ediyorum ancak bu yetmedi bana, sesini de duymak istedim” dedi. Nasıl hoşuma gitti, anlatamam. Düzenli yazdığıma bakarak “iyi” olduğumu varsaymadığı için… Düşündüm sonra. Fikir Atölyesi’nde yazmaya başladığımdan beri Msn listem de büyüdüğünden “sadece sesimi duymak” için arayan insan sayısı azalmaya mı başlamıştı? Bir de …
Yumrukları Hep İçeride Kalacak
Tutkudan çok hırsla, üretmekten çok güç gösterisiyle, ‘biz’den çok ‘ben’le koltuklarına sımsıkı sarılmış açgözlü insanlar var bolca etrafımızda. İş hayatlarında sinsice, siyaset meydanlarında alenen… Joseph Goldstein’ın bir anektodunu hatırlatıyor bu bana. Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzaktan bahsediyor. Bir hindistancevizi oyulduktan sonra iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanıyormuş. Sonra hindistancevizinin altına ince bir yarık açılıyor ve …